SMDK Başkanı Salim El-Muslat A Haber’e konuştu: PKK/YPG’nin bölgede bulunması kabul edilemez
Suriye'de işgal ettiği Tel Rıfat bölgesinden Türk Emniyet Güçleri ve sivil yerleşim yerlerini hedef alan terör örgütü PKK/YPg saldırılarına hız kazandırdı. Başkan Recep Tayyip Erdoğan da 2 özel harekat polisimizin şehit edildiği hain saldırı sonrası yaptığı açıklamada Suriye'de yeni bir operasyonun sinyallerini verdi. Peki bölgede son durum nasıl? Tel Rıfat operasyonu kapıda mı? Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu Başkanı Salim El-Muslat, A Haber’in sorularını yanıtladı.
Son dönemde terör örgütü PKK/YPG Suriye'de Fırat Kalkanı Harekâtı ve Zeytin Dalı Harekâtı bölgesindeki siviller ile emniyeti sağlayan Türk Güvenlik Güçleri'ne ve muhalif savaşçıların mevzilerine saldırılarını yoğunlaştırdı. Bölgedeki son gelişmeleri Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu Başkanı Salim El-Muslat A Haber'e değerlendirdi.
Soru: Olası bir Tel Rıfat operasyonuyla ilgili neler düşünüyorsunuz?
Cevap: Öncelikle Türk kardeşlerimize kayıplarından ötürü taziyelerimi sunuyorum. Bu terörün kalleşliğidir. Suriye ve Türkiye aynı zamanda bu kalleşliğe maruz kaldı. Suriye deyince kurtarılmış bölgeleri kastediyorum. Bölgede hem terör örgütü PKK/YPG hem de İran destekli milisler tarafından pek çok terör eylemi gerçekleşti ve bunlar devam ediyor. Lakin sonuçta bu terörün de sonu yakındır. Türkiye'nin muazzam bir duruşu söz konusu. Suriye halkının yanındadır. Suriye içinde terör odakları, terör yuvaları bulunuyor. Ve bir an önce başta Tel Rıfat olmak üzere diğer bölgelerin de terörden temizlenmesi gerekiyor.
Soru: Türkiye'nin tüm çağrı ve uyarılarına rağmen terör örgütü PKK/YPG'ye her türlü desteği sağlamaya devam eden ABD, 2 Türk özel harekât polisinin şehit edilmesi sonrası, saldırıyı kınayarak başsağlığı diledi. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Cevap: ABD'nin Suriye'de varlığının ana sebebi DEAŞ ile mücadeydi. Lakin bunu tek parti üzerinden yapmaması ve diğer bileşenleri dışlamaması gerekiyordu. Biz bu terör örgütüne desteğin sonlanmasını istiyoruz. ABD'deki tüm toplantılarımızda Washington ve Ankara arasındaki koordinasyonun önemine vurgu yaptık. Çünkü biz Türkiye'deki kardeşlerimize güveniyoruz. Lakin rejime, işgalcilere ve terör destekçilerine güvenimiz yoktur.
Soru: YPG/PKK, saldırılarında özellikle hastane, okul ve kalabalık sivil yerleşimlerini hedef alarak 2016'dan bu yana yüzlerce sivilin ölümüne sebep oldu. Sizce terör örgütleri Türkiye'nin bölgedeki barışçıl faaliyetlerinden neden rahatsızlık duyuyor?
Cevap: Suriye'deki problem, örgütün Kandil ve PKK ajandasına sahip olması. Türkiye'ye karşı gerçekleştirdiği terörün tarihini biliyoruz. Örgütün Türkiye'ye karşı kindarlığını biliyoruz. Bu tür örgütlerde DEAŞ olsun PKK/YPG olsun, tarzları gereği herhangi bir açığı yakaladıklarında canice eylemlerini gerçekleştiriyorlar. Bu örgütlerin bitirilmesi gerekiyor. Türkiye bu planların farkındadır. Onları bundan caydıracak karşılığı da vermiştir. Bu tür örgütler görevleri gereği farklı ülkelerin ajandalarını yerine getiremeye çalışırlar. Lakin sonunda yok olacaklardır. Türkiye ile aramızdaki koordinasyon sayesinde işgal ettikleri kentleri yeniden kurtarabiliriz.
Soru: Geçtiğimiz ay ABD'de gerçekleşen BMGK'ya siz de katıldınız. Orada ne tür ziyaretler gerçekleştirdiniz. Suriye ile ilgili neleri gündeme getirdiniz?
Cevap: New York'ta bakan ve delegasyon şefi düzeyinde yaklaşık 21 görüşme gerçekleştirdik. Görüşmelerimizde daha önce üzerinde konuştuğumuz bazı şeylerin değiştiğini sezdik. Suriye muhalefetinin uzun zamandır siyasi sahadan uzak kalmasının olumsuzluğunu gördük. Bu ziyaretin amacı Suriye konusunun insani boyutunun ortaya konmasıydı. Ancak bu yeterli değil. Çünkü siyasi boyutun da ona paralel ilerlemesi gerekiyor.
Sesimizi yükseltmemiz gerekiyor. 100 binlerce masum sivil rejim hapishanelerde tutuklu bulunuyor. Anayasa Komitesi toplantısı bu ayın 18'inde Cenevre'de toplanacak. Temennimiz bu sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi. Aynı zamanda BM özel temsilcisinin de rejimin çözümü geciktirme çabalarına artık kanmamasıdır...