İşte İzmir'in çılgın projeleri
Eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, İzmir için hazırladıkları projeleri anlattı.
Eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, İzmir'de çevre yolunun yapıldığını ancak Karşıyaka ve İzmir tarafındaki bağlantıların eksik olduğunu belirterek, ''Körfezden bir geçiş yapmak suretiyle tam bir halkanın tamamlanması gerekiyor. Bizim öngördüğümüz Bostanlı-İnciraltı arasında köprü ile beraber batırma tüp tüneli'' dedi.
Yıldırım, gazetecilerle bir araya geldiği toplantıda, İzmir'de şu anda biri İzmir-İstanbul otoyolu, diğeri Kuzey Ege Çandarlı Limanı olmak üzere toplam 13,5 milyar lira tutarında iki projenin devam ettiğini, projelerin yapımı esnasında 20 bin, proje devreye girdikten sonra 10 bin kişilik istihdam olacağını anlattı.
İktidarları döneminde İzmir'e yapılan ulaşım, iletişim yatırımları tutarının 2,5 milyar lira, toplam kamu yatırımının ise 11 milyar lira olduğunu kaydeden Yıldırım, bu tutara İzmir-İstanbul projesi ile Çandarlı Limanı'nın dahil olmadığını ekledi.
Yıldırım, 30 kilometrelik Kemalpaşa-Turgutlu demiryolu hattının yüzde 80 oranında tamamlandığını, Kemalpaşa'ya 300 milyon liralık yatırımla, 3 milyon metrekarelik alanda lojistik merkez kurduklarını, yapım aşamasında 2 bin, sonrasında 5 bin kişinin çalışacağı bu merkezin ekonomiye yıllık katkısının 95 milyon lira olacağını bildirdi.
İzmir'in bilişim, lojistik, iletişim, teknoloji merkezi olmasını planladıklarını ifade eden Yıldırım, projelerine ilişkin şu bilgileri verdi:
''Burada 50 bin genç istihdamı sağlamayı hedefliyoruz. İzmir geleneksel ticaret şehri olduğu için e-ticaretin merkezi olmasını planlıyoruz. İletişim altyapısının gelişmesi lazım. Bunu sağladığımız zaman genç işsizlik oranı azalacak, İzmir'den beyin göçü bir ölçüde sınırlanmış olacak.
Yakın vadeli sonuç alacağımız 4 tane proje var. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsünde teknoparklar var. Orayı bilişim ve AR-GE merkezine dönüştürüyoruz. Urla'da, muazzam bir yer. İkincisi, dijital arşiv kent kuruyoruz İzmir'e. Devletin, özel firmaların yazılı dokümanlarını sanal ortama aktarmak suretiyle onların muhafazası, kullanım için sorgulanması başlı başına bir iş. Kısa vadeli 15 bin istihdam yaratıyor. Çok kolay devreye girecek, ilk 1 yılda bunu gerçekleştireceğiz. Bunun Bornova tarafında yapılması öngörülüyor. Bornova-Bayraklı civarında da çağrı merkezi... İşletmeler bunun da kararını almış vaziyetteler, hazırlıklarını yapıyorlar. Çağrı merkezi, dijital arşiv kent, teknoparklar ve e-ticaret üssü olmak üzere 4 proje 50 bin genç istihdamı oluşturacak projeler. Kısa vadede tabii ki. Bunların kurulması uzun zaman almıyor ve maliyeti de fabrika kurmaya benzemiyor.''
Yıldırım, devletin sadece altyapısını hazırlayacağı projelerin maliyetinin, istihdam başı 4 bin lira olacağını kaydederken, kısa vadede genç işsizliğe çözüm amacıyla bu dört projeye yoğunlaşacaklarını belirtti.
İZMİR'İN ''ÇILGIN'' PROJELERİ
İzmir'in orta ve uzun vadede daha köklü çalışmalara ihtiyaç duyduğunu dile getiren Yıldırım, ''Olmazsa olmaz çalışmalar, ulaşım ve altyapı. İzmir'in kentsel yenileme ile beraber şehir içindeki temel ulaşım sorunlarını çözmesi gerekiyor. Metro ağı yetersiz. Metro ağının güçlendirilmesi lazım'' dedi.
Yıldırım, çevre yolunun yapıldığını ancak Karşıyaka ve İzmir tarafındaki bağlantısının eksik olduğunu kaydederek, ''Dolayısıyla körfezden bir geçiş yapmak suretiyle tam bir halkanın tamamlanması gerekiyor. Bizim öngördüğümüz, Bostanlı-İnciraltı arasında köprü ile beraber batırma tüp tüneli'' şeklinde konuştu. Yıldırım, ''İzmir'in çılgın projesi bu mu olacak?'' sorusuna, ''Bu onlardan biri olabilir'' yanıtını verdi.
Projenin maliyetine ilişkin olarak da Yıldırım, demiryolu ve karayolu ile birlikte düşünüldüğünde maliyetin 4 milyar lirayı bulduğunu söyledi.
Binali Yıldırım, ''İzmir'i kurtaracak olan ideolojik, siyasi söylemler değil, hizmettir. İzmir'e aralıksız 10 sene bu hizmetleri yaparsak, ondan sonra İzmir, Türkiye ekonomisine katkı bakımından ikinci kent olur'' dedi.
İzmir'in bölünmüş yollarla Anadolu'ya bağlandığını kaydeden Yıldırım, İzmir'in 2023'te ve 2020 EXPO'da istenen çıkışı yapabilmesi için mutlaka Ankara ve İstanbul'a otoyol, hızlı tren hatlarıyla bağlanması gerektiğini, bunların da hedefleri arasında bulunduğunu belirtti.
Yıldırım, İzmir için öngörülen 35 projenin yaklaşık 35 milyar dolarlık bir ekonomik büyüklük yaratacağını, bunun önemli bir kısmının yap-işlet-devret modeliyle gerçekleşeceğini kaydetti.
''İNTERNETE YASAK KOYMAYA KALKAN, BENİ KARŞISINDA BULUR''
Binali Yıldırım, internette sansür tartışmalarına değinirken, şu görüşleri dile getirdi:
''İnternette yasak olmaz. İnternete yasak koymaya kalkan beni karşısında bulur. Beni, 8 yıllık görev süremde en fazla heyecanlandıran proje, iletişim projesidir. Böyle bir projenin arkasında olan birine internet yasaklarını sormak beni üzüyor. Şu anda ben görevde değilim ama arkadaşlarla da konuştum. Hiçbir şekilde internete yasak olmaz. Ama internetin faydalı ve güvenli kullanımı herkesin meselesi. O konu tekrar gözden geçirilir. Orada genel bir kanaat var; 'daraltılıyor internet kullanımı, kısıtlama geliyor' diye. O algılamayı ortadan kaldırmak lazım. Arkadaşlar bu yönde çalışıyorlar. Kimse endişe etmesin, internet kapatılmaz. İnterneti kapatmak, hayatı durdurmak demektir.''
Demiryollarının altyapısının güçlendirilmesi gerektiğine de işaret eden Yıldırım, ''Bugüne kadar Türkiye, demiryollarının yükünü taşıyor. Biz istiyoruz ki demiryolları Türkiye'nin yükünü taşısın'' dedi.
Yıldırım, gazetecilerle bir araya geldiği toplantıda, İzmir'de şu anda biri İzmir-İstanbul otoyolu, diğeri Kuzey Ege Çandarlı Limanı olmak üzere toplam 13,5 milyar lira tutarında iki projenin devam ettiğini, projelerin yapımı esnasında 20 bin, proje devreye girdikten sonra 10 bin kişilik istihdam olacağını anlattı.
İktidarları döneminde İzmir'e yapılan ulaşım, iletişim yatırımları tutarının 2,5 milyar lira, toplam kamu yatırımının ise 11 milyar lira olduğunu kaydeden Yıldırım, bu tutara İzmir-İstanbul projesi ile Çandarlı Limanı'nın dahil olmadığını ekledi.
Yıldırım, 30 kilometrelik Kemalpaşa-Turgutlu demiryolu hattının yüzde 80 oranında tamamlandığını, Kemalpaşa'ya 300 milyon liralık yatırımla, 3 milyon metrekarelik alanda lojistik merkez kurduklarını, yapım aşamasında 2 bin, sonrasında 5 bin kişinin çalışacağı bu merkezin ekonomiye yıllık katkısının 95 milyon lira olacağını bildirdi.
İzmir'in bilişim, lojistik, iletişim, teknoloji merkezi olmasını planladıklarını ifade eden Yıldırım, projelerine ilişkin şu bilgileri verdi:
''Burada 50 bin genç istihdamı sağlamayı hedefliyoruz. İzmir geleneksel ticaret şehri olduğu için e-ticaretin merkezi olmasını planlıyoruz. İletişim altyapısının gelişmesi lazım. Bunu sağladığımız zaman genç işsizlik oranı azalacak, İzmir'den beyin göçü bir ölçüde sınırlanmış olacak.
Yakın vadeli sonuç alacağımız 4 tane proje var. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsünde teknoparklar var. Orayı bilişim ve AR-GE merkezine dönüştürüyoruz. Urla'da, muazzam bir yer. İkincisi, dijital arşiv kent kuruyoruz İzmir'e. Devletin, özel firmaların yazılı dokümanlarını sanal ortama aktarmak suretiyle onların muhafazası, kullanım için sorgulanması başlı başına bir iş. Kısa vadeli 15 bin istihdam yaratıyor. Çok kolay devreye girecek, ilk 1 yılda bunu gerçekleştireceğiz. Bunun Bornova tarafında yapılması öngörülüyor. Bornova-Bayraklı civarında da çağrı merkezi... İşletmeler bunun da kararını almış vaziyetteler, hazırlıklarını yapıyorlar. Çağrı merkezi, dijital arşiv kent, teknoparklar ve e-ticaret üssü olmak üzere 4 proje 50 bin genç istihdamı oluşturacak projeler. Kısa vadede tabii ki. Bunların kurulması uzun zaman almıyor ve maliyeti de fabrika kurmaya benzemiyor.''
Yıldırım, devletin sadece altyapısını hazırlayacağı projelerin maliyetinin, istihdam başı 4 bin lira olacağını kaydederken, kısa vadede genç işsizliğe çözüm amacıyla bu dört projeye yoğunlaşacaklarını belirtti.
İZMİR'İN ''ÇILGIN'' PROJELERİ
İzmir'in orta ve uzun vadede daha köklü çalışmalara ihtiyaç duyduğunu dile getiren Yıldırım, ''Olmazsa olmaz çalışmalar, ulaşım ve altyapı. İzmir'in kentsel yenileme ile beraber şehir içindeki temel ulaşım sorunlarını çözmesi gerekiyor. Metro ağı yetersiz. Metro ağının güçlendirilmesi lazım'' dedi.
Yıldırım, çevre yolunun yapıldığını ancak Karşıyaka ve İzmir tarafındaki bağlantısının eksik olduğunu kaydederek, ''Dolayısıyla körfezden bir geçiş yapmak suretiyle tam bir halkanın tamamlanması gerekiyor. Bizim öngördüğümüz, Bostanlı-İnciraltı arasında köprü ile beraber batırma tüp tüneli'' şeklinde konuştu. Yıldırım, ''İzmir'in çılgın projesi bu mu olacak?'' sorusuna, ''Bu onlardan biri olabilir'' yanıtını verdi.
Projenin maliyetine ilişkin olarak da Yıldırım, demiryolu ve karayolu ile birlikte düşünüldüğünde maliyetin 4 milyar lirayı bulduğunu söyledi.
Binali Yıldırım, ''İzmir'i kurtaracak olan ideolojik, siyasi söylemler değil, hizmettir. İzmir'e aralıksız 10 sene bu hizmetleri yaparsak, ondan sonra İzmir, Türkiye ekonomisine katkı bakımından ikinci kent olur'' dedi.
İzmir'in bölünmüş yollarla Anadolu'ya bağlandığını kaydeden Yıldırım, İzmir'in 2023'te ve 2020 EXPO'da istenen çıkışı yapabilmesi için mutlaka Ankara ve İstanbul'a otoyol, hızlı tren hatlarıyla bağlanması gerektiğini, bunların da hedefleri arasında bulunduğunu belirtti.
Yıldırım, İzmir için öngörülen 35 projenin yaklaşık 35 milyar dolarlık bir ekonomik büyüklük yaratacağını, bunun önemli bir kısmının yap-işlet-devret modeliyle gerçekleşeceğini kaydetti.
''İNTERNETE YASAK KOYMAYA KALKAN, BENİ KARŞISINDA BULUR''
Binali Yıldırım, internette sansür tartışmalarına değinirken, şu görüşleri dile getirdi:
''İnternette yasak olmaz. İnternete yasak koymaya kalkan beni karşısında bulur. Beni, 8 yıllık görev süremde en fazla heyecanlandıran proje, iletişim projesidir. Böyle bir projenin arkasında olan birine internet yasaklarını sormak beni üzüyor. Şu anda ben görevde değilim ama arkadaşlarla da konuştum. Hiçbir şekilde internete yasak olmaz. Ama internetin faydalı ve güvenli kullanımı herkesin meselesi. O konu tekrar gözden geçirilir. Orada genel bir kanaat var; 'daraltılıyor internet kullanımı, kısıtlama geliyor' diye. O algılamayı ortadan kaldırmak lazım. Arkadaşlar bu yönde çalışıyorlar. Kimse endişe etmesin, internet kapatılmaz. İnterneti kapatmak, hayatı durdurmak demektir.''
Demiryollarının altyapısının güçlendirilmesi gerektiğine de işaret eden Yıldırım, ''Bugüne kadar Türkiye, demiryollarının yükünü taşıyor. Biz istiyoruz ki demiryolları Türkiye'nin yükünü taşısın'' dedi.