Feminizme çapraz baktın mı kadın düşmanlığından (misojini) "ırkçılığa" kadar her ithamı göze aldın demektir.
Hele akademisyensen hiç şansın yok!
İtibarsızlaştırma, dışlama, hatta duruma göre (etik kuruluna sevk ederek) akademiden uzaklaştırma gibi felaketlere düçar olursun.
Nasıl ki...
"Aydınlanma öncesi" Katolik kilisesinin "etik değerlerine" karşı çıkan her bilimsel / düşünsel çalışma engizisyon mahkemelerinde yargılanıp mahkûm edilmişti...
Şimdi de feminist ideolojiyi eleştiren herhangi bir çalışma, delillerine, içeriğine, tutarlılığına, hülasa bilimsel olmaklığına bakılmaksızın çeşitli şekillerde cezalandırılıyor.
Cinsiyet toplumsal uydurma mı?
Feminist ideoloji Amerika'da bizde olduğundan çok daha önce "neşvünema" bulduğundan olsa gerek bir grup akademisyen aykırı sesler çıkarmaya başladı.
Ee, tabii mahut ideolojinin gestapoları tarafından şappadak "faşist / ırkçı" yaftasına maruz kaldılar.
Gerçi içlerinde faşist eğilimi olanlar da yok değildi. (Zaten hepsi de akademisyen değil.)
Fakat birçoğunun "faşizmle" uzaktan yakından alakası yok. Bilenler bilir, "Intellectual Dark Web" adıyla anılıyorlar. Ana akım medyadan dışlandıkları için internet üzerinden kendi yayınlarını (podcastlerini) yapıyorlar.
İçlerinde en dikkat çekici isimlerden biri olan klinik psikolog /akademisyen Jordan Peterson "cinsiyet eşitliği takıntısının" ipliğini şu örnekle pazara çıkarıyor.
Feminist teoriye göre daha eşitlikçi (egaliteryan) toplumlarda kadın ve erkekler seçtikleri meslekler konusunda daha benzerdir. Kadınların yönelmek istedikleri "mesleği" seçmek konusunda önlerindeki engeller kalkarsa, erkeklerle benzer (mesela mühendislik gibi) meslekleri seçeceği savlanır.
Halbuki, yapılan araştırmalarda en "egaliteryan ülkeler" olarak bilinen İskandinav ülkelerinde kadın ve erkeklerin meslek seçiminde daha da farklılaştığı görülür. Yani ne kadar toplumsal kadın / erkek eşitliği sağlanırsa, biyolojik kadın / erkek farklılığı o kadar ortaya çıkıyor.
Jordan Peterson daha birçok örnekle kadın / erkek farklılıklarına dikkat çekerek, "Cinsiyet sadece toplumsal bir uydurma" diyenlere, cinsiyetin biyolojik (ve dolayısıyla psikolojik) bir anlamı olduğunu gösteriyor.
Hatta bundan 20-30 sene önce bunun hiç kimse tarafından tartışılmayan bir gerçek olduğunu ifade ediyor.
Nasıl baktığına bağlı
Zamanla her şey değişir. Tevekkeli denilmemiş, "Değişmeyen tek şey var, değişmenin kendisi" diye.
Değişim nereye doğru, mesele orda. İyiye / güzele mi yoksa çirkine / çukura mı?
Feministlerin dile getirdiği her değişime veya duyarlığa kategorik olarak karşı çıkmak da ahmaklık olsa gerektir.
Bundan 20-30 seneden daha kısa süre önce bu ülkede "Güzele bakmak sevaptır" darbımeseliyle ifade edilen "aktivite" bugün biraz da feministlerin sayesinde "taciz" muamelesi görüyor!
Sadece Türkiye'de değil vaktiyle her yerde üç aşağı beş yukarı böyleydi.
Mesela, Orson Welles 1973 yapımı "F for Fake" belgeselinde güzele bakmayı "Sokakların değişmezi olan dikizleme aktivitesi" tesmiye etmişti. (Mezkur belgeseldeki "güzel" Oja Kodar'dır ve sokaktan geçen yolcudan şoföre, yaşlıdan gence herkes kadının dekoltesine fikslenir.)
Efendim güzele bakmak taciz midir? Öküz gibi bakarsan tabii ki tacizdir.
Ki öküz gibi bakanların çoğu güzele bakmanın "sevabıyla" yetinmeyip laf attığı bilinen bir gerçektir.
Bunlar...
"Gözünüzü haramdan sakının!.." diyenleri dün "yobazlıkla" itham ederlerdi.
Bugün sokak aktivitelerini "taciz" tesmiye eden feministlere de "yobaz" desinler de görelim bakalım.
Hele akademisyensen hiç şansın yok!
İtibarsızlaştırma, dışlama, hatta duruma göre (etik kuruluna sevk ederek) akademiden uzaklaştırma gibi felaketlere düçar olursun.
Nasıl ki...
"Aydınlanma öncesi" Katolik kilisesinin "etik değerlerine" karşı çıkan her bilimsel / düşünsel çalışma engizisyon mahkemelerinde yargılanıp mahkûm edilmişti...
Şimdi de feminist ideolojiyi eleştiren herhangi bir çalışma, delillerine, içeriğine, tutarlılığına, hülasa bilimsel olmaklığına bakılmaksızın çeşitli şekillerde cezalandırılıyor.
Cinsiyet toplumsal uydurma mı?
Feminist ideoloji Amerika'da bizde olduğundan çok daha önce "neşvünema" bulduğundan olsa gerek bir grup akademisyen aykırı sesler çıkarmaya başladı.
Ee, tabii mahut ideolojinin gestapoları tarafından şappadak "faşist / ırkçı" yaftasına maruz kaldılar.
Gerçi içlerinde faşist eğilimi olanlar da yok değildi. (Zaten hepsi de akademisyen değil.)
Fakat birçoğunun "faşizmle" uzaktan yakından alakası yok. Bilenler bilir, "Intellectual Dark Web" adıyla anılıyorlar. Ana akım medyadan dışlandıkları için internet üzerinden kendi yayınlarını (podcastlerini) yapıyorlar.
İçlerinde en dikkat çekici isimlerden biri olan klinik psikolog /akademisyen Jordan Peterson "cinsiyet eşitliği takıntısının" ipliğini şu örnekle pazara çıkarıyor.
Feminist teoriye göre daha eşitlikçi (egaliteryan) toplumlarda kadın ve erkekler seçtikleri meslekler konusunda daha benzerdir. Kadınların yönelmek istedikleri "mesleği" seçmek konusunda önlerindeki engeller kalkarsa, erkeklerle benzer (mesela mühendislik gibi) meslekleri seçeceği savlanır.
Halbuki, yapılan araştırmalarda en "egaliteryan ülkeler" olarak bilinen İskandinav ülkelerinde kadın ve erkeklerin meslek seçiminde daha da farklılaştığı görülür. Yani ne kadar toplumsal kadın / erkek eşitliği sağlanırsa, biyolojik kadın / erkek farklılığı o kadar ortaya çıkıyor.
Jordan Peterson daha birçok örnekle kadın / erkek farklılıklarına dikkat çekerek, "Cinsiyet sadece toplumsal bir uydurma" diyenlere, cinsiyetin biyolojik (ve dolayısıyla psikolojik) bir anlamı olduğunu gösteriyor.
Hatta bundan 20-30 sene önce bunun hiç kimse tarafından tartışılmayan bir gerçek olduğunu ifade ediyor.
Nasıl baktığına bağlı
Zamanla her şey değişir. Tevekkeli denilmemiş, "Değişmeyen tek şey var, değişmenin kendisi" diye.
Değişim nereye doğru, mesele orda. İyiye / güzele mi yoksa çirkine / çukura mı?
Feministlerin dile getirdiği her değişime veya duyarlığa kategorik olarak karşı çıkmak da ahmaklık olsa gerektir.
Bundan 20-30 seneden daha kısa süre önce bu ülkede "Güzele bakmak sevaptır" darbımeseliyle ifade edilen "aktivite" bugün biraz da feministlerin sayesinde "taciz" muamelesi görüyor!
Sadece Türkiye'de değil vaktiyle her yerde üç aşağı beş yukarı böyleydi.
Mesela, Orson Welles 1973 yapımı "F for Fake" belgeselinde güzele bakmayı "Sokakların değişmezi olan dikizleme aktivitesi" tesmiye etmişti. (Mezkur belgeseldeki "güzel" Oja Kodar'dır ve sokaktan geçen yolcudan şoföre, yaşlıdan gence herkes kadının dekoltesine fikslenir.)
Efendim güzele bakmak taciz midir? Öküz gibi bakarsan tabii ki tacizdir.
Ki öküz gibi bakanların çoğu güzele bakmanın "sevabıyla" yetinmeyip laf attığı bilinen bir gerçektir.
Bunlar...
"Gözünüzü haramdan sakının!.." diyenleri dün "yobazlıkla" itham ederlerdi.
Bugün sokak aktivitelerini "taciz" tesmiye eden feministlere de "yobaz" desinler de görelim bakalım.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Sonraki Haber
Daha Fazla Gör
- Son dakika video izle
- Son dakika haberleri
- A Haber analiz
- Gündem haberleri
- Ekonomi haberleri
- Otomobil haberleri
- Namaz vakitleri
- Hava durumu
- İstanbul Yol durumu
- Atv canlı yayın izle
- Spor haberleri
- Foto galeri
- Son dakika emekli haberleri
- Teknoloji haberleri
- A Haber programlar
- Sabah – Takvim yazarları oku
- Kuruluş Osman izle
- Gazete manşetleri
- Instagram dondurma
- POMEM sınavı için kritik tarih... 27. Dönem POMEM sınavı ne zaman? Sınav giriş belgesi...
- MSB açıkladı! Jandarma subay alımı ne zaman bitiyor? 550 muvazzaf subay alımı başvuru şartları ve tüm detaylar
- Ramazan ayı ne zaman başlıyor? 2021 ilk oruç ne zaman tutulacak? Ramazan Bayramı ayın kaçında?
- Büyük İstanbul depremi için korkutan açıklama! Bu illerde ağır hasarlar oluşacak! 7,5 ve üzeri şiddetli bir depremde ...
- SGK resmen duyurdu: 453 - 5.2020 TL arasında değişiklik gösteriyor! İşte başvuru şartları ve tüm detaylar
- Kamu bankalarında flaş değişiklik! Halkbank, Ziraat Bankası, Vakıfbank resmen duyurdu! Bugünden sonra...
- Son dakika: Bu hafta sonu sokağa çıkma yasağı var mı? 6-7 Mart sokağa çıkma yasağı hangi illerde uygulanacak?
- Milyonlara müjde! Çifte ikramiye ve promosyon imkanı! Başvuru yapmak gerekmiyor! İşte tüm detaylar
- Son dakika: Mehmet Yahya Kutluoğlu kimdir, neden öldü? Mehmet Yahya Kutluoğlu kaç yaşındaydı?
- Bankaların faiz oranları değişti: 4 Mart Halkbank, TEB, Akbank, Garanti ihtiyaç, taşıt, konut kredisi faiz oranları ne kadar?
- Açık lise sınav sonuçları ne zaman açıklanacak? MEB 2021 AÖL 1. dönem sınav soruları ve cevapları yayımlandı mı?
- İŞKUR 1287 işçi alımı ilanı: 2021 Adalet Bakanlığı temizlik görevlisi başvuru tarihi ve şartlar! Atama yerleri...