Nefes kesen ABD Başkanlık seçimi, Amerika'nın ötesindeki sonuçları nedeni ile önemli. Defalarca ABD'ye gitmiş biri olarak şunu söyleyebilirim. Ortalama Amerikalı için dünya, Amerika'dan ibarettir. Yerel gündem yani evin içi belirleyicidir. Ve o Amerika'da paranız olmadan hayatın kıyısına tutunmanız bile imkânsızdır. İşte bu yüzden pastanın büyütülmesi ve belli oranda tabana yayılması kritik eşiktir.
ABD'nin askeri, stratejik ve finansal elitlerinin Washington ile New York arasında şekillendirdiği politikalar ise dünyayı etkilemektedir. Zaten bugünkü kavganın özeti de buradadır. Yani Biden gibi yönetilen ve yönlendirilebilen başkan üzerinden yeni statükonun oluşturulması arayışı ile Trump gibi öngörülemez, inişli çıkışlı, sistemle kavgalı görüntü veren aktör arasındaki tercih, Amerikalı seçmenin tercihinin de ötesinde anlam kazanmış durumdadır! Esasen Trump, Çin'le başlattığı ticaret kavgasından, Körfez ülkelerindeki fonlara hakimiyet çabasından, Rusya ve İran'a karşı sürdürdüğü yaptırımlardan Amerikan halkı lehine sonuçlar elde etmeyi başarmıştı. Almanya, bilhassa AB ve NATO dengeleri de Trump'un sert sorgulamalarından nasibini almıştı. Bu tuhaf başkan, bir ara azledilmenin eşiğine gelmesini ise İsrail'e yani Yahudi cemaatine verdiği tavizlerle dengeleme yoluna gitmişti. Kovid19 krizini yönetmek yerine küçümsemek, ırkçılık tartışmasından ders çıkarmak yerine güçle baskılamaya çalışmak seçim öncesi Trump'ın siyasal tabanını aşındırmıştı. Ama bir seçim yapılacaksa Amerikan ekonomisinin ve Amerika içinde harcanacak kaynakların büyüklüğü gösterge olacaktı. Bu husus açık ara kaybetti denilen Trump'ın dirençli çıkmasının da ana dayanağı oluverdi.
Bu noktada ABD Başkanı'nın kim olacağını, Türk-Amerikan ilişkileri bağlamında değerlendirmek daha doğru olur. Esasen ABD ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki ilişkilerin seyri demek zorundayız. Zira, Türkiye içinde "Voice of America" yani Amerika'nın Sesi olarak çalışan çevrelerin, bilhassa TSK başta olmak üzere ABD'nin Ankara'daki doğal müttefiklerinin sistem içindeki ağırlığının görece azalması Washington'ı, ister istemez Erdoğan'ı merkeze alan tutumlar geliştirmeye yöneltti. Erdoğan'ın, Irak ve Suriye'nin kuzeyindeki kararlı pozisyonu; Libya, Doğu Akdeniz ve Dağlık Karabağ'da aldığı inisiyatif ABD için Türkiye'yi yörüngede devlet tanımlamasının dışına çıkardı. Ve haliyle siyasi stresin boyutları artarken, üstüne S 400 hava ve füze savunma sistemi tedarikinin yarattığı stratejik tansiyon da eklendi.
Özü itibariyle Trump da Suriye'den Doğu Akdeniz'e, F 35 projesinden FETÖ'nün iadesine kadar pek çok alanda Ankara açısından sorunlu politikaların takipçisi konumunda. Ama Başkan Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan için ulaşılabilir ve hatta etkilenebilir aktör. Nitekim, Kasım 2016-Ağustos 2020 arasında 10'u yüz yüze, 38'i baş başa olmak üzere Erdoğan, 48 kez Trump'la görüşmüş. 4 yılda her ay ortalama 1 kez görüştükleri düşünülürse bu temaslar çözüm üretemediği anlarda bile krizin derinleşmesini önlemiş.
Biden ise terör örgütü YPG'nin ve Ermenistan'ın hamisi olmasının yanında, S 400 hesabının da kesilmesi taraftarı. Ve bu başlıklarda Ankara'dan taviz almadıkça ilişkileri dengelemekten de uzak ekiplerin temsilcisi. Türkiye'de siyasetin dizaynına soyunabilecek kadar cüretkar ama Erdoğan'la birebir görüşmesinde özür manevrası yapabilecek kadar da kıvrak bir figür.
Özetle...
Yarın yeni bir dünya kurulur, Türkiye de o dünyadaki yerini alır...
ABD'nin askeri, stratejik ve finansal elitlerinin Washington ile New York arasında şekillendirdiği politikalar ise dünyayı etkilemektedir. Zaten bugünkü kavganın özeti de buradadır. Yani Biden gibi yönetilen ve yönlendirilebilen başkan üzerinden yeni statükonun oluşturulması arayışı ile Trump gibi öngörülemez, inişli çıkışlı, sistemle kavgalı görüntü veren aktör arasındaki tercih, Amerikalı seçmenin tercihinin de ötesinde anlam kazanmış durumdadır! Esasen Trump, Çin'le başlattığı ticaret kavgasından, Körfez ülkelerindeki fonlara hakimiyet çabasından, Rusya ve İran'a karşı sürdürdüğü yaptırımlardan Amerikan halkı lehine sonuçlar elde etmeyi başarmıştı. Almanya, bilhassa AB ve NATO dengeleri de Trump'un sert sorgulamalarından nasibini almıştı. Bu tuhaf başkan, bir ara azledilmenin eşiğine gelmesini ise İsrail'e yani Yahudi cemaatine verdiği tavizlerle dengeleme yoluna gitmişti. Kovid19 krizini yönetmek yerine küçümsemek, ırkçılık tartışmasından ders çıkarmak yerine güçle baskılamaya çalışmak seçim öncesi Trump'ın siyasal tabanını aşındırmıştı. Ama bir seçim yapılacaksa Amerikan ekonomisinin ve Amerika içinde harcanacak kaynakların büyüklüğü gösterge olacaktı. Bu husus açık ara kaybetti denilen Trump'ın dirençli çıkmasının da ana dayanağı oluverdi.
Bu noktada ABD Başkanı'nın kim olacağını, Türk-Amerikan ilişkileri bağlamında değerlendirmek daha doğru olur. Esasen ABD ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki ilişkilerin seyri demek zorundayız. Zira, Türkiye içinde "Voice of America" yani Amerika'nın Sesi olarak çalışan çevrelerin, bilhassa TSK başta olmak üzere ABD'nin Ankara'daki doğal müttefiklerinin sistem içindeki ağırlığının görece azalması Washington'ı, ister istemez Erdoğan'ı merkeze alan tutumlar geliştirmeye yöneltti. Erdoğan'ın, Irak ve Suriye'nin kuzeyindeki kararlı pozisyonu; Libya, Doğu Akdeniz ve Dağlık Karabağ'da aldığı inisiyatif ABD için Türkiye'yi yörüngede devlet tanımlamasının dışına çıkardı. Ve haliyle siyasi stresin boyutları artarken, üstüne S 400 hava ve füze savunma sistemi tedarikinin yarattığı stratejik tansiyon da eklendi.
Özü itibariyle Trump da Suriye'den Doğu Akdeniz'e, F 35 projesinden FETÖ'nün iadesine kadar pek çok alanda Ankara açısından sorunlu politikaların takipçisi konumunda. Ama Başkan Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan için ulaşılabilir ve hatta etkilenebilir aktör. Nitekim, Kasım 2016-Ağustos 2020 arasında 10'u yüz yüze, 38'i baş başa olmak üzere Erdoğan, 48 kez Trump'la görüşmüş. 4 yılda her ay ortalama 1 kez görüştükleri düşünülürse bu temaslar çözüm üretemediği anlarda bile krizin derinleşmesini önlemiş.
Biden ise terör örgütü YPG'nin ve Ermenistan'ın hamisi olmasının yanında, S 400 hesabının da kesilmesi taraftarı. Ve bu başlıklarda Ankara'dan taviz almadıkça ilişkileri dengelemekten de uzak ekiplerin temsilcisi. Türkiye'de siyasetin dizaynına soyunabilecek kadar cüretkar ama Erdoğan'la birebir görüşmesinde özür manevrası yapabilecek kadar da kıvrak bir figür.
Özetle...
Yarın yeni bir dünya kurulur, Türkiye de o dünyadaki yerini alır...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Sonraki Haber
Daha Fazla Gör
- Son dakika video izle
- Son dakika haberleri
- A Haber analiz
- Gündem haberleri
- Ekonomi haberleri
- Otomobil haberleri
- Namaz vakitleri
- Hava durumu
- İstanbul Yol durumu
- Atv canlı yayın izle
- Spor haberleri
- Foto galeri
- Son dakika emekli haberleri
- Teknoloji haberleri
- A Haber programlar
- Sabah – Takvim yazarları oku
- Kuruluş Osman izle
- Gazete manşetleri
- Instagram dondurma
- 28-29 Ocak A101, ŞOK aktüel ürünler kataloğu! A101, ŞOK aktüel ürünler kataloğu! Fırsatlar...
- Aşk 101 için umutlandıran gelişme: Çekimler bitti! Aşk 101 2. sezon ne zaman başlayacak?
- "Kalkan parmaklar kırılacak" Kuruluş Osman 44. bölüm fragmanı! Devletin ayak sesleri...
- "An meselesi olabilir" Halı sahalar, kahvehaneler, internet kafeler ne zaman açılacak? Kapalı mekanlar ne zaman açılacak?
- İkinci el araba fiyatları için fırsat: İkinci el araba fiyatları ne zaman düşecek? 2021 beklentisi...
- Bankalar ardı ardına müjdeyi verdi: 3 ay ertelemeli 50 bin TL kolay kredi imkanı! Vakıfbank, TEB, Yapı Kredi...
- Son gelişmeler: Şubat ayında yasaklar bitecek mi? Hafta sonu ve hafta içi sokağa çıkma yasağı kalkacak mı? Genelge...
- Son dakika: Kafeler, restoranlar ve lokantalar ne zaman açılacak? Mekanlar yeniden 1 Mart'ta mı açılacak? Ağzından kaçırdı...
- Sadakatsiz dizisinde ardı ardına ayrılık iddiaları! Bu kez yakışıklı oyuncu...
- Bilim Kurulu son dakika: Yasaklar ne zaman kalkacak? Kısıtlamalar hangi illerde kalkacak? Mekanlar...
- Müjdeli haber geldi! 2250 ile 1500 lira destek ödemesi! Başvuru süresi uzatıldı...
- Başvurana Ocak-Haziran ayları arasında 763 TL para yardımı! TC Kimlik Kartı ile başvurabilirsiniz! İşte detaylar...
ANA SAYFA