Başbakan Binali Yıldırım'ın, "Terörörgütünden, 'Silahları bırakabiliriz,görüşebiliriz' gibi doğrudan, dolaylıhaberler geliyor. Konuşacak hiçbirşey yok" açıklaması kamuoyunda haylimerak uyandırdı. Haliyle, "Acaba, perdearkasında yeni bir siyasi diplomasimi işliyor?" sorusu da gündeme geldi. İşinaslı... Örgütün siyasal uzantıları bir süredir,"devlet heyeti" üzerinden nabız yoklamayaçalışıyor. Ancak bu girişimler, Doğu veGüneydoğu'daki bazı ilve ilçe merkezlerindesıkışan terör örgütünesoluk aldırma veyateröristleri güvenlitahliye arayışı olarakyorumlanıyor. Öte yandan... İmralı ile görüşme olup olmadığı da bir başka merak konusu...
Edindiğim bilgi, "resmi formatta veiçerikli görüşmelerolmadığı" yönünde. Lakin devletin ilgili kurumlarının temsilcileri, uzun yıllardır olduğu gibi geniş aralıklarla Ada'ya gidip geliyorlar. Güncel durum şimdilik bundan ibaret.
***
Bu görüşme bahsinin belki de enönemli kısmı şu:
Milli Güvenlik Kurulu'na da yansıdığı anlaşılan analizlere göre, terör örgütü PKK, sözde özerk bölge ilanında ve "kıra dayalışehir gerillacılığı" diye tanımladığı terörist faaliyetlerde hezimete uğradı. Bu yüzden, büyük kentlerde ve bölgede güvenlik güçlerini hedef alan, az adamla, düşük maliyetle, yüksek ses getireceği organize eylemlere yöneldi. Nitekim canlı bombalarla ve bombalı araçlarla yapılan kanlı eylemler, örgütün zaman ve zemin kazanma taktiğinin yansıması olarak görülüyor. Nedenine gelince...
PKK'nın Suriye kolu PYD, ABD öncülüğünde koordine edilen DEAŞ'la mücadele konjonktürünü çok iyi etüt etti. Batılı değerleri ve Batı medeniyetini tehdit eden DEAŞ unsurlarına karşı laik, Kürt kimliğini ve silahlı güçlerini hizmete sundu. Bir başka anlatımla terör örgütü PKK, ABD için Suriye'de, DEAŞ karşıtı koalisyonun önemli bir aparatına dönüştü. Örgüt bir yandan Türkiye'yi istikrarsızlaştırma ve Türkiye'nin enerjisini bölgeden uzaklaştırma rolünü oynarken diğer yandan da tüm gücünü Irak ve Suriye'nin DEAŞ'tan arındırılması faaliyetlerine odakladı. Böylece, büyük gruplar halindeki silahlı militanlarını Irak ve Suriye'de konuşlandırıp, Türkiye içinde de Türk güvenlik ve istihbarat birimlerini meşgul edecek mobil, küçük gruplarla terör eylemlerini artırdı.
***
Türkiye'de "kantonal düzen" hayalini, mevcut şartlar nedeniyle geçici süreyle askıya alan terör örgütünün, ABD ile işbirliği sayesinde Irak ve Suriye'de kazanmayı düşündüğü mevzii, kalıcı hale getirme ve sonrasında yine ABD ve İngiltere üzerinden Ankara'da "masa kurdurma" stratejisine yöneldiği değerlendiriliyor.
Suriye sınırındaki ilçelerde ve sembolik önemi olan şehirlerde kanton kurulması planı içeriden dışarıya doğru işletilecekken, görünen o ki Suriye'den Türkiye içine doğru bir başka dalga oluşturulması için her türlü kirli ittifak deneniyor. Netice olarak... Türkiye'nin terörle mücadelesi çok hassas bir çizgide yürüyor. Suriye krizi çözülmeden, Kuzey Irak'taki dengeler korunmadan, ABD seçimleri bitmeden köklü çözüme ulaşılması kolay olmayacak. Mühim olan, terörü minimize ederek, yeni bölge düzeninin kurulacağı günlere güçlü ve hazırlıklı girmek!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.