Covid-19 testi pozitif çıkan ABD Başkanı Donald Trump seçimlere 22 gün kala yeniden doğmuş gibi.
Gerçi Başkan
"korkuyu beklerken" de fena
değildi. Küreselcilerin desteklediği
Demokratlar'ın ve
tüm dünya basınını domine
eden merkez medyanın
pandemi dayatmalarına
pabuç bırakmadı. Ne var
ki
korkuyla yüzleştikten sonra öz güveni daha da arttı.
Rakipleriyse 74 yaşında ve aşırı kilolu olan Trump'ın iki gün yatmadan koronayı atlatmasını, yetmiyormuş gibi kampanyasına kaldığı yerden devam etmesini hazmedebilmiş değiller.
Zira Trump'ın koronaya yakalanması ve ardından hastalığı ağır bir grip gibi atlatıp iki günde ayağa kalkması, seçimlerdeki en büyük kozlarını boşa çıkardı. Bütün dünyada
hayatı kilitleyen izolasyon tedbirlerinin mantığındaki büyük gedikleri gözümüze soktu.
Öyle ya, onca sıkı protokole ve özene rağmen ABD Başkanı'na bile bulaşan bir virüsten bizi hangi maske, mesafe koruyabilirdi?
İkincisi ise,
bunca yasağa rıza göstermemizin sebebi olan tehdidin bize anlatıldığı
kadar korkunç olmadığı tescillendi. Her yakalananı feci şekilde öldüreceği anlatılan virüs, risk grubundaki bir hastayı bile yatağa düşürememişti.
Böylesine bir hastalıkla
değil ABD'de bir Afrika ülkesinde bile seçmenleri korkutup seçimleri manipüle edemezdiniz değil mi?
***
Ne var ki sözünü ettiğimiz, tarafların gerçekler "gün gibi" ortaya çıkınca "a tamam öyle mi" diyecekleri bilimsel bir tartışma değil...
Tıbbın bile siyasileştirilerek bir cephe olarak işlev gördüğü tarihin en büyük çıkar kavgalarından.
Bu yüzden kimsenin vazgeçme lüksü yok.
Görüyorsunuz, denemeye üşenmiyorlar da.
Sandığa kadar sabredemiyorlar. Rakiplerinin geçici olarak görevini bırakması için çırpınıyorlar. Trump o mitingden bu mitinge koşarken hala "
Acaba gerçekten iyileşti mi" diye tartışıyorlar. Şüphelerine "bilimsel delil" olaraksa, 74 yaşında kilolu bir adamın onca merdiveni çıktıktan sonra birkaç kez öksürmesini gösteriyorlar.
***
Hastaya genelde "iyisin iyisin" denilmesine alışık olunca, iyiyim diyene "yok yok hastasın" diye ısrar edilmesini falan haliyle garipsiyor insan. Ama ne zaman ABD seçimleriyle ilgili yazsam İslamcı ve solcu okurlardan "
Trump bile kendini sizin onu sevdiğinizden çok sevmiyor olabilir" şeklinde ortak tepkiler alıyorum.
İşin aşkla, nefretle alakası yok elbette. Bir kez daha özet geçeyim:
Evet, Türkiye Cumhurbaşkanı'yla diyaloğu iyi olduğu için Türkiye'ye faydası dokunacağını öngördüğüm adayı, Trump'ı destekliyorum. Türkiye Cumhurbaşkanı'nı devirmeyi kendine iş edindiğini açıklayan ve dolayısıyla iç işlerimize müdahale edip Türkiye'ye zararı dokunacağı aşikâr Biden'ı değil.
Bir soru da benden Bidencı eleştirmenlerime gelsin o zaman.
Biden'a oy isteyen Greta Thunberg'in Trump nefretinin
sebebi sizce ne olabilir? Peki
ya
"Sağlığından endişeliyiz. Umarız seçimi kazanır ve Afganistan'daki ABD askeri varlığını sonlandırır
" açıklaması yapan
Taliban'ın Trump sevgisinin?