Kasım seçimlerinde Trump'ın karşısına çıkmaya hazırlanan Joe Biden'ın
Türkiye'deki seçimlere müdahale vaadi herkesin yüzüne ışık tuttu.
Önce Biden'ın New York Times'ın hazırladığı The Weekly programına verdiği röportajdaki skandal ifadelerinden satır başlarını hatırlayalım:
- Bence yapmamız gereken ona (Erdoğan'a) karşı farklı bir yaklaşım izlemek.
Muhalefetin liderlerini desteklediğimizi açık şekilde belirtmeliyiz...
- Yaptıklarının bedelini ödemeli.
- Ama hâlâ, geçmişte yaptığım gibi, onlarla (muhalefet) doğrudan iletişimde olup, hâlâ var olan unsurlarını destekleyip onları Erdoğan'ı mağlup etmeleri için cesaretlendirebiliriz.
Darbe ile değil, darbe ile değil, seçimle.
- Çok endişeliyim, çok endişeliyim. Hava sahalarımız ve onlara erişimimiz konusunda da çok endişeliyim. Bölgedeki müttefiklerimizle bir araya gelerek onun bölgedeki faaliyetlerini tecrit etmek bizim için çok çaba gerektiren bir iş.
Özellikle de Doğu Akdeniz'deki petrol faaliyetleri gibi uğraşması çok uzun süren birçok diğer konu... Ama cevabım şu: Evet endişeliyim.
***
Biden'ın
ABD'nin Türkiye'deki darbeler ve muhalefetle kurdukları ilişkiye dair itiraf niteliğindeki bu sözleri
üzerine gözlerin çevrildiği
isimlerse topu rahatça
taca çıkartabilecekken telaşla
yine kendi kalelerine gol
attılar.
Savunmaya geçip Biden'ın röportajının ortaya atılmasının zamanı manidar diye söylenmeye başladılar. Önünde henüz 3 yılı olan iktidarın erken seçim gibi bir düşüncesinin olmadığını biliyoruz. Ayrıca eleştirilen sözlerin 8 ay önce söylenmiş olması neyi değiştirir?
Evet, Biden'ın sözlerinin,
AK Parti'den ayrılan isimlerin partileşme yarışındaki motivasyonlarının kaynağı hakkında önemli ipuçları verdiği kesin. Açık edilen plana uygun şekilde "en az sekiz aydır" kesintisiz faaliyet yürütenler, Selahattin Demirtaş'ın cezaevinden tüm muhalefete yaptığı son
"birleşik mücadele" çağrısının zamanlaması hakkında ne düşünüyorlardır dersiniz?
***
Muhalefetin ve yandaş medyasının, önce Türkiye'deki FETÖ darbesine onay veren Obama'nın mirasçısı Hillary Clinton'ı şimdi ise Biden'ı neden desteklediklerinin cevabı da sanırım Trump'ın önceki gün yaptığı şu açıklamada fazlasıyla mevcut:
"Çok zeki insanlarla uğraşıyorsunuz.
Bu ülkelerin dünya çapında satranç oyuncusu liderleri var, onları tanıyorum. Mesela, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan. Bu durumda
(Biden için) nerede olduğunu
dahi bilmeyen ve bodrum
katından çıkıp konuşamayan
birine (başkan
olarak) sahip olamazsınız."
Ben de aynı şeyi düşünüyorum...
En az bir dönem daha Trump inşallah!