Dün
Misvak isimli bir mizah dergisinde çıkan karikatür ortalığı karıştırdı. Öyle ki derginin karikatürü paylaştığı hesabı Twitter tarafından sınırlandırıldı.
Tepkilere neden olan karikatürde bir çift mahkeme salonunda duruşmadalar. Adamın gömleğinin arkası yırtık. Gömleğin eksik parçası da kadının elinde. Tek konuşma balonu hakimin ağzından çıkan sözler:
"
Her ne kadar gömleğiniz arkadan yırtılmış olsa bile Yusuf Bey... Kadının beyanı esas olduğu için Züleyha Hanım ne derse o."
Benim gibi "
Ee, ne var bunda" diyorsanız... Kamu yararına sansür
gerektirecek, linç edilecek bir şey göremiyorum
diye düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz.
Çünkü Twitter'ın sansür gerekçesinde iddia edildiği üzere sanatçı bu çalışmasıyla
"Kadının beyanı esastır" ilkesini inkar ediyormuş. Hem de açık açık, basın yoluyla.
Pozitif ayrımcılık sınırlarını çoktan aşan bu akıl tutulması ne ara ilke oldu, sorgulanması, tartışılması yasaklandı bilmiyoruz. Bunca yıl "
Erkeğin beyanı esastır" diyen magandalara niye kızdığımızı
da...
Daha durun, sansürlenen karikatürün suçu, daha doğrusu
günahı bununla da sınırlı değil.
Yok
güldürmemesinden bahsetmiyorum. Sosyal medyada bana kadar ulaşan tepkilerden anladığım kadarıyla karikatürde kullanılan "
Yusuf" ve "
Züleyha" isimleri de
dini çağrışımları nedeniyle uygunsuzmuş.
Allah affetsin.
***
Tekil bir durumdan bahsetmiyorum. Her gün
politik doğruculuk kalıplarına aykırı görüşlerini ifade eden birisi
linç ediliyor. Düşünce ve ifade özgürlüğünü
peynir ekmek gibi midesine indiren
bu
kolektif delilik hali de yeni
yeni alınganlıklar üretiyor.
Dolayısıyla, medyadaki tekeli kırarak enformasyon akışı ve dolaysıyla bilgiyi özgürleştireceği vaadiyle hayatımıza giren sosyal medya platformlarındaki sansür de artık kanıksanmış durumda.
Denemesi bedava... Girin Twitter'a, Instagram'a, YouTube'a, korona ile ilgili Dünya Sağlık Örgütü'nün ya da "Bilim kurullarının" görüşlerine aykırı bir şeyler yazın, söyleyin. "Pandemi aslında yok" diyen komplo teorilerine falan girmenize de gerek yok. Açık havada maske takma zorunluluğu, insanları evlerine kapatmak ya da
65 yaş üstünü hayattan kopartmak gibi izolasyon tedbirlerinin işe yaramadığına dair bilimsel tezlere bile tahammülleri yok.
Sevsinler sizin
yeni özgür dünyanızı!
***
Ülkede kendine özgürlükçüyüm diyenlerin, solcuların kullanmayacakları hiçbir hakkı talep etmemelerine artık şaşırmıyorum. Yıllardır muhalefet yaptıklarını sanırken
küreselcilerin ideolojik aygıtı olarak vazife gördüler.
Ne var ki sosyal medya platformlarını yine en çok muhalifler kullanıyorlar. Umarım bu kez, yaklaşmakta olanın AK Partili, CHP'li ayırmadan aykırı her sesi susturacak küresel bir cilalı faşizmin ayak sesleri olduğunu anlarlar. Geç olmadan.