Erken seçim tantanası tutmadı.
Çünkü 2017'de kabul ettiğimiz yeni hükümet modeli, kuru gürültüyle, medya aracılığıyla gaza getirilen siyasilerin, ülkeyi
yılaşırı seçime sürüklemesine müsaade etmiyor. Erken seçimi, olması gerektiği gibi, ancak
olağanüstü sebepler söz konusuysa mümkün kılıyor.
Dolayısıyla, mevcut duruma bakarak önümüzdeki seçimlerin planlandığı gibi 2023'te yapılacağını söyleyebiliriz.
Henüz başlarında olduğumuz yeni sistemin sağladığı bu
öngörülebilirlik, ekonomiden siyasete her alanda
istikrarın önünü açıyor. Yönetime talip olan siyasi aktörlerin
manipülasyonlardan medet ummasını engelliyor, onları rasyonelleşmeye zorluyor.
Bu söylediklerimin temenninin ötesinde bir gerçeklik olduğunu görmek için partilerin son dönemde açıkladıkları önceliklerine, faaliyetlerine bakmak yeterli.
Örneğin her partinin bugünlerdeki ortak hedefi,
2023'te oy kullanacak olan milyonlarca genç seçmene ulaşmak.
***
Gençlik döneminin, ergenliğe girilen
12-15 yaşlarında başladığı ve göreli olarak yetişkinliğe erişilen 25 yaşına kadar sürdüğü kabul ediliyor. Türkiye'de
13 milyon insan genç grubunda. 2023 seçimlerinde de hepsi seçmen.
Kimi araştırmacılar,
z kuşağı adını verdikleri gençliğin
apolitik olduğunu, bu nedenle tamamını sandık başında görmeyeceğimizi söyleseler de siyasi partiler için çok değerli bir kesim oldukları ortada.
Kaldı ki, dillere pelesenk olan bu apolitik tanımın
kime göre neye göre olduğu da meçhul.
Bence gençlerin sorunlarının, beklentilerinin ya da "dillerinin" eski kuşaklarınkinden farklı olması onların "duyarsız- sorumsuz"
olduklarının değil, sadece farklı politize olduklarının göstergesi.
Yani politik süreci "layıkıyla" anlayamayan gençler değil, pekâlâ onlardan yakınan önceki kuşaklar da olabilir.
***
Gençleri yakalamak isteyen ve bunun için de sosyal medyada daha
fazla görünür ve etkin olmanın yöntemlerini
arayan siyasilerin göz ardı etmemesi
gereken nokta bence tam olarak burası.
Gelmekte olanı
yönlendirmeye uğraşmaktan önce biraz da anlamaya çalışmak. Gençlerle sahici ve
sağlıklı bir ilişki geliştirmek.
Bunun için de iletişim kurmaya çalıştıkları gençlerin uyku haricindeki tüm zamanlarını geçirdikleri sosyal medyada
kravatlarını biraz gevşetmeleri şart.
Evet, neden olmasın?
Mesela siyasiler Twitter hesaplarını kurumsal bir yapı yerine tamamen kendileri yönetebilirler. İnanın samimiyetle atılmış bir tweet binlerce kurumsal mesajın yapamadığını yapabilir.
Sıkıcılığı ciddiyet sananlar olduğunu biliyorum... "
Oturup 10 yaşındaki bir çocukla bir el Pubg atın, küçümsediğiniz dünyalarına hayran kalacaksınız" diye yazdığımda espri yaptığımı düşünen çok olmuştu.
O zaman da ciddiydim şimdi de...