Bulunduğumuz bölgede yönetimini serbest ve genel seçimlerle belirlemekabiliyeti olan nadir ülkelerdeniz. Neredeyse seçimsiz geçirdiğimiz yıl yok.
Dolayısıyla tecrübeliyiz. Görmediğimiz seçim taktiği kalmadı. Ama 31 Mart öncesi şahit olduğumuz tabloya şaşırmadanedemiyorum.
Sizin de kafanıza karıştığına eminim. Zira muhalefet cephesinde hangi adayınhangi partiden aday olduğunu kestirmek çok zor.
Mesela, rozet takmayı reddeden Mansur Yavaş seçime hangi partiden girdiğini neden açıkça, ağız dolusu ifade edemiyor?
Ya da "İYİ Parti'nin adayı SaadetPartisi listelerinden seçime girecek"türünden duyuruların sebebi ne?
FETÖ'nün gazeteleri kapatılmasın diye bedenini canlı kalkan yapan İdris Naim Şahin tepkiler üzerine İYİ Parti'den aday gösterilmeyince Saadet listesinegiriyor. İyi hoş da iki parti ittifak yaptı. Bu durumda İP'li seçmen kime oy verecek? Temel Karamollaoğlu, Şahin'in geçmişini silmek için fetva mı verecek? Vs. vs.
***
Sözünü ettiğim gariplik, dün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın da gündemindeydi. Bu seçimde de muhalefetliderlerinden ve partisinin adaylarındanönce çalışmaya başlayan Erdoğan Muğla'da şunları söyledi: "...Zillet ittifakı kendi yaptıklarıişlerden utandıkları için adaylarınınarkasında duramıyorlar. Parti amblemlerinikoyamıyorlar. CHP, HDP vediğerleri... Bunların ittifakı ortada... Bizsizi sesinizden tanırız. Ne diyorlar AK Partive MHP'ye kaybettirecek yerlerde zilletittifakını destekleyeceğiz."Peki, bu ayak oyunları sandık başınagittiğinde seçmenin midesini bulandırıpkafasını karıştırmaz mı? Şüphesiz!
Bence bu soruna kafa yormalılar.
***
Muhalefetteki bu karışıklıkta Demokratik Sol Parti (DSP) göz dolduran bir netlikte dış kulvardan atağa kalktı.
Millet ittifakında ortanın solundakiseçmenin içine sinmeyen Saadet,HDP ve İYİ Parti yükünü sırtlamamanınavantajını kullanıyorlar. Mustafa Sarıgül gibi şansı yüksek adaylarla kalelerinde CHP'ye alternatif oluyorlar.
Medyatik isimleri, dizi oyuncularını listelerine koyuyorlar.
Dün de DSP'nin Gaziantep adayı Celal Doğan "Ne Cumhurİttifakı'nın içindeyim ne Milletİttifakı'nın içindeyim; toplumun talebi üzerine halk ittifakının içindeyim" diyerek iddialı açıklamalar yapıyordu. Ecevit, Baykal'a kaptırdığıCHP'nin içinden DSP'yi çıkartmış veÖcalan'ın yakalanmasının dalgasını arkasınaalıp iktidar ortağı olmuştu.
Bakalım DSP bu seçimlerde bir başarı yakalayıp 2002'den beri muhalefette CHP'nin doldurduğu yeri geri alabilecek mi?
Olmaz olmaz demeyin. Cumhurbaşkanı adayı yaptığı Muharremİnce'yi İstanbul'a layık görmeyipderdinin başarı değil koltuk olduğunugösteren Kemal Kılıçdaroğlu'nun "özgülağırlığı" olan küskünlerini de unutmayın! Bu arada Özgül ağırlık demişken,Bülent Arınç'ın, yine seçim sonrasınahazırlandıkları söylenen endişeliyandaşlara seslenişi de gözümüzdenkaçmasın.
"Affetmeyeceğim bir tek şey var; AK Parti'nin karşısında bir başka parti kurup da, onunla AK Parti ile mücadele etmeye yeltenmeleri affedilecek bir şey değildir."DSP, Abdüllatif Şener vakasını aklından çıkartmadan bugünlerde kapısını kilidini iyi kontrol etsin.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.