ABD'nin İran'a yönelik uygulamaya koyduğu ikiaşamalı yaptırımlar adeta bir ölüm fermanı. Açıklanan kalemlere bakarsak, Tahran rejimine soluk alacak hiçbir alan bırakılmıyor.
Trump'ın, sınırlarını "İran'la işyapan ABDile yapamayacak" şeklinde özetlediği yaptırımlar hemen hemen her sektörü kapsıyor.
Öncelikle İran yönetiminin ABD dolarısatın alması kesinlikle yasaklanıyor. Ayrıca İran'ın diğer ülkelerle ticaretinde altınve diğer değerli metalleri kullanması da engellenecek. İran devlet tahvilleriyle ilgili faaliyetler ve İran Riyaliyle yapılan havaleler de yaptırım kapsamında.
İran'ın otomotiv, alüminyum, çelik, kömür sektörü, sanayide kullanılan bilgisayar yazılımları, hatta meşhur İran halılarıbile ABD'nin yasak listesinde.
Kasımda ikinci aşamasına geçilecek olan yaptırımlar sonucunda ülkede 1 milyon kişinin işsiz kalacağından bahsediliyor.
***
Avrupa Birliği'nin de tepkisini çeken yeni ABD ambargosu kuşkusuz yalnızca İran yönetimini ve vatandaşlarını ilgilendirmiyor.
Başta Türkiye olmak üzere, İran ile coğrafi veticari nedenlerle ilişkiye girmek zorunda olan pek çok ülke de bu yaptırımlardan etkilenecek.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yaptırımların hemen öncesinde dile getirdiği şu cümle sözünü ettiğimiz gerçeği çok iyi özetliyor:
"O ülkelerden öyle ürünler alıyoruz ki almazsak benim ülkemi kışınkim ısıtacak?"
Her zamanki gibi, derdi radyasyonsuz üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olan ABD'den herhangi bir alternatif duyamıyoruz tabii ki?
***
Peki 5'ten küçükgörülen dünya, sadecedoları hayatından çıkartıpABD hegemonyasınıreddetti diyeher gün birbaşka ülkeyekonulan buyaptırımlarlanasıl mücadeleedecek?
Ülkeler, cari açıklarını, son günlerde hızla bir dalgalanma yaşayan döviz kurlarını nasıl kontrol edecekler?
Kimilerimizin iddia ettiği gibi işin içinden, yalnızca iç piyasa dengelerine odaklanarak ve daha rasyonel adımlara yönelerek çıkmak mümkün değil.
Zira 1950'den beri herdediklerini yaptığımızgünlerde yaşadığımızekonomik krizler de gösteriyorki, bu paradigmaiçinde bugünden yarınabir çözüm yok.
Kırmamız gereken "kırk katır mı kırk satır mı" zincirinin yarısı dışarıda. Mesela, başta komşularımız olmak üzere, mümkün olduğunca çokaktörle ikili ve çoklualternatifler oluşturmak bu dardan çıkışta ilk hamle. Bu perspektifle Latin Amerika bile uzak değil!
Konumuz olan son kriz üzerinden konuşursak... Ambargodan etkilenecek olan Almanya gibi Avrupa ülkeleriyle "dünüçok da sorun etmeden" ve idam tartışmaları gibi "yeni tartışma başlıkları açmadan, sorunlar çıkartmadan" işbirliği yapmalıyız.
Trump'la birlikte, ekonomik nedenlerle AB'deyükselen ABD karşıtlığı da, bu hedef doğrultusunda Türkiye'ye uygun zemin yaratacaktır.
Bırakın, sırtlarında yumurta kefesi olmadığı için Türkiye'ye romantik rotalar çizmeye çalışanlar söylenip dursunlar.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.