Ünlü müteşebbis Elon Musk "Marx kapitalistti. Hattaonun hakkında bir kitapyazdı" diye bir twit attı.
Musk'ın twiti, Türkiye'nin en büyük işadamlarından Ali Koç'un "Eşitsizliğinortadan kalkması içinkapitalizmin ortadankalkması gerekir" çıkışını akıllara getirdi. Esprilere konu oldu. Musk'ın ironisinin anlaşılamamasını bir yana koyarsak, çoğu da fena değildi hani.
Ancak tartışma önemli. Bu ciddi konuya büyük kapitalistlerin dahil olması daha önemli!
Zira kapitalizmin geldiği nok- tada oluşan gelir adaletsizliği uçurumunu, merkezi ve mekanik müdahalelerle aşmak mümkün değil.
Bu tarz müdahalelerin sonucu ya devlet kapitalizmi gibi daha ağırsömürü mekanizmalarını doğuruyor. İşçi askere çevrilmiş vatandaşlarınçalıştığı birer açık fabrikaya dönenkomünist ülkelerde olduğu gibi...
Ya da serbest piyasanın doğal dengesinibozduğu için gelir adaletsizliğiniemekçiler adına büyütüyor.
Örneğin devlet asgari ücreti artırarak işçinin hakkını korumaya çalışıyor... Ancak bu tedbire, müteşebbisin verdiği genel tepki ya daralmaya gitmek ya da otomasyona geçmek oluyor. Olan yine pastanın azını yiyen çoğunluğa oluyor.
Kısacası Marx'ın emek-sermayearasındaki "temel çelişkiyi" masayakoyduğu günden beri konu kilit!
***
Dün bir arkadaşım, Sivas'ta Musa Emmioğlu isimli bir işadamının 20 işçisineev hediye ettiğine dair haberi gönderince bu konu yine aklıma geldi.
Evet, Sivaslı müteşebbisin yaptığı ilk değil. Kârının ciddi kısmını (tabii ki bize göre) en çok sömürülen üçüncü dünyayla, Afrika ile paylaşan BillGates örneğin...
Çünkü bu tavır, sürdürülebilirliğinen ciddi sorun olarak belirdiğigünümüzde bir sermayedariçin yalnızca ahlaki değil,rasyonel olan bir tercihde...
Hangi akıllı markaçok satan imajının yanına,"adil" sıfatını eklemek istemez. Üstelik hiçbir reklam maliyeti ve etkisiyle kıyaslanmayacak şekilde.
***
Biliyorum, komünist arkadaşlarım çoktan yazıyı okumayı bırakmış, "sermayeden lütuf istiyor" diye söylenmeye başlamışlardır.
Lütfen okuyanlar okumayanlara anlatsın da arkalarından konuşuyor gibi olmayayım...
Kusura bakmasınlar ama kapitalizmdengelecek hayrı, işçiyi iktidarperspektifinden uzaklaştıracağı için"nispi refah" diye küçümsemektendaha faydalı bir tartışma.
Hiç olmazsa, emekçilere, sorunlarının tümünü bir ütopyada, başka birâlemde çözmeyi vaat etmek yerine,bu dünya için somut bir öneride bulunuyor.
Kaldı ki, mekanik olmasa da, toplumsal dayanışma gibi pratiklerinin özellikle doğuda gelir adaleti için faydalı pratikler doğurduğu ortada. Yani işlevsel de.
Neyse biz Musk'ın "ironiden deanlamıyorlar, çok sıkıcılar" dedikleriniunutup muhataplarımıza seslenerekbitirelim manifestomuzu:
Evet, sevgili sermaye sınıfı;
Bizler Marks'ın "artı değer" dediği müteşebbisin kârının tümüne sömürü demeyen 21. yüzyıl emekçileriyiz.
Siz de biraz hakkaniyetli olup, kârınızın büyük oranını sağlayan emekçilerin hakkını, yangında ilk gözden çıkartılacakkalem olarak görmeyi bırakın.
Bari şu bayramda bulalım orta yolu.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.