Çocuklara cinsel istismar suçlarında kimyasalhadım yönteminin uygulanması tartışılıyor.
Birleşik Krallık, ABD'nin bazı eyaletleri, İsrail, Rusya gibi pek çok ülkede kullanılan bu yöntemle suçluya belirli aralıklarla ilaç veriliyor. Böylece, testosteronhormonununazaltılmasıve cinsel arzununortadan kaldırılmasıamaçlanıyor.
1944'ten beri kullanılan bu yöntemin nekadar işe yaradığı belirsiz. Çünkü çocuklara yönelik cinsel saldırıda tek motivasyonuntestosteron olmadığı ortada. Kısacası insanlık, yıllardır çözemediği bu sorunu tam olarak bilemiyor.
Dolayısıyla testosteron seviyesi düşürülen bir suçlunun,kısmen cezalandırılsa da, tedavi olduğunu ya da engellendiğini söylemek mümkün değil.
Yani bu kişiler sapıkça hislerini ve saldırganlıklarını kurbanlar üzerinde başka şekillerde de tatmin edebilirler... Münevver Karabulut cinayetini hatırlayın. Caniler zavallı kızın boğazını testereyle kesmişlerdi.
Peki, ne yapmalı?
***
Tüm dünyada yaygın olan bu problemle mücadele için tek kafa yoran biz değiliz elbette. Bir ara, bu sapıkların çocuklardan uzak durması için anime pornolar izlemelerine müsaade edilmesi bile gündeme gelmişti...
Etkileri ve sonuçları tartışılsa da geliştirilen çeşitli yöntemler var. Mesela etkili olanlarından biri, sorunu çok ciddiye alan ABD'de kullanılan bir yöntem. Zanlı ömürboyu fişleniyor...
Oturduğu bölgedeki, çalıştığı yerdeki vatandaşlara"o burada,dikkatli olun,çocuklarınızıkoruyun" deniliyor.
Aileler de "dayanışma" içinde tedbirlerini alıyorlar.
Ama çocuk istismarına karşı paranoya seviyesinde duyarlı olan ABD, ne yazıkki hâlâ bu suçun en çokişlendiği ülkelerden biri.
***
Türkiye'de de kamuoyu konuya çok duyarlı. Siyasetin de bu soruna çözüm yolları aramak için kafa yorması sevindirici... Umarız konu soğumaz ve psikiyatrlar başta olmak üzere bilim insanları da bu tartışmaya daha çok katılırlar.
Ama iş her zaman olduğu gibi ucuz siyaset malzemesine dönüştürülmeye çalışılıyor...
Örneğin, bağırarak konuşması ve sirke satan suratından dolayı kendisini görünce kanal değiştirdiğim bir parti sözcüsü dün bu suçu toplumunbir kesimine malediyordu.
Evet, suçları siyasi eğilim,inanç ya da etnikkimliğe bağlayan özcüyaklaşımlara faşizmintarihinden aşinayız. Ancakbu çağa yakışmıyor... Tıpkıçocuk istismarı gibi.
Dikkat!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.