Ölüm Allah’ın emri de şu doktor ihmalleri ne olacak?
13.12.2017, Çarşamba
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar geçirdiği kalp krizi sonrası hayatını kaybetti.
Çağlar'ın son anlarını Hürriyet Yazarı Vahap Munyar'dan dinleyelim:
"Çağlar gece 01.00 dolayında kolunda uyuşma, göğsünde ağrı hissetti. Eşiyle birlikteKoşuyolu'ndakibir özel hastaneyegitti. Nöbetçidoktorlar Çağlar'ımuayene etti, EKGçekti, bir aksilikgörünmediğine kararverdi. 'Gaz sıkışmasıolabilir. Size gazsıkıntınızı çözecek birilaç yazalım. Bunu kullanın,rahatlarsınız' dediler. Eşininkullandığı arabayla nöbetçieczaneye yöneldiler, İbrahimÇağlar cebini yokladı, yanınapara almamıştı. Eşi atıldı: Senarabada otur. Ben ilacı alırım. Eşi ilacı alıp döndüğündeÇağlar'ı başı önünde, kendindengeçmiş buldu."
Ardından Çağlar aynı hastaneninBağcılar'daki merkezineyönlendirilir. Buradakendisine anjiyo yapılır, stenttakılır ve iki gün müşahedealtında tutulacağı söylenir. Sonrasını biliyorsunuz.
***
Danıştığım uzmanlar, gövdedeki ağrı ve sıkışma şikâyetlerinin kalp krizinin önemli belirtileri olduğunu bu yüzden asla geçiştirilemeyeceğinisöylüyorlar. Üstelik tek EKG ile hastaya "birşey yok" denilmesininbüyük bir ihmal olduğunu belirtiyorlar. "Benzer şikâyetlerle gelen hastaların müşahede altına alınıp iki, üç kez EKG'sinin çekilmesi gerekir" diyorlar.
Çağlar tanınmış bir isim. Dolayısıyla medyanın gündeminde. Bu kez doktor ihmali iddiası yaygın şekilde tartışılıyor.
Ancak doktor ihmali yüzünden sakatlananların, durumu daha kötüye gidenlerin ve yakınlarını kaybedenlerin çok azı gündeme geliyor.
Kimi "sesimi çıkartsam ne olacak ki diye" boş veriyor... Kimi medyanın dikkatini çekemiyor.
Sesini yükselten de adına"mesleki dayanışma"denilen suskunluk sarmalıtarafından yutuluyor.
Yargımız ise zaten, bu konularda bildiğimiz gibi Allahlık. Ağzını açan, şikâyettebulunan vatandaş"Burasını Amerika sanıyorahmak" diye küçümseniyor.
***
Umarım İbrahim Çağlar'ın ölümünün ardından başlayan tartışmadan birtakım dersler çıkartmayı başarırız.
Bir an önce doktor ihmallerini ve hastane sorumluluğunu daha ciddiye alan yasal düzenlemeler yaparız...
Doktorlar da, hastaların ve yakınlarının taleplerini, uyarılarını, kontrollerini "neyaptığını bilmeyen acılıinsanların aşırılığı" diyeküçümsemeyi bırakırlar.
Tabii bu noktada, doktorlara halktan kopuk bir eğitim sistemiyle "karşılıksız özgüven"yükleyen tıp eğitimimize de büyük görev düşüyor.
Çağlar'ın yakınlarına ve sessizce çilelerini çeken tüm doktor mağdurlarımıza sabır dilerim.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.