HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, bugünkü çatışmalara hazırlık için sağa sola hendeklerin kazılmaya başladığı günlerde esip gürlüyordu. Evet, şimdi meslektaşlarımıza gazetecilik dersi vermeye kalkan o HDP'li vekilin "PKK sizi tükürüğüyleboğar" dediği günlerden bahsediyorum.
Halkın seçilmiş siyasi temsilcilerine ve PKK'yı eleştiren gazetecilere "yargılanacaksınız" diye tehditler savuran Demirtaş, bakın o günlerde teröristlerin cenazelerine katılmakta ürkek davranan partisinin milletvekillerine nasıl sesleniyordu:
"Seçmenimiz bizim o ya. Bize oy veren insan evladınıyitirmiş çatışmada. Bençok açık söyleyeyim; halkımızın acısınasahip çıkmayan milletvekiliyleilgili kusura bakmasınlar ben soruşturmaaçtırırım, parti disiplini gereği. Sen oy almışsın o insandan, hassasiyetinedikkat edeceksin arkadaşım. Cenazesine de gideceksin, taziyesinede." (7 Ekim 2015)
Derken Süreç Demirtaş'ın istediği gibisonuçlanmadı. PKK, 7 Haziran'ın hemenardından ilan ettiği "Devrimci halk savaşında"başarısız oldu. Teröre destek verenmilletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasıgündeme geldi.
Bu tartışmalar sürerken, HDP Van Milletvekili Tuğba Hezer'in Ankara'da 29 kişinin katledildiği saldırının failinin cenazesine gidip şov yapması gündeme bomba gibi düştü. Hezer partisinin eş başkanının "cenazeye de gideceksin, taziyeye de" talimatına uymuştu.
Ne var ki yükselen kamuoyu tepkisi karşısında Demirtaş, Hezer'in en genç milletvekilleri olduğunu, siyasette deneyimi olmadığını, aralarında duygusal olarak en fazla etkilenen kişi olduğunu belirtti. "Ben olsaydımöyle bir ortamda gitmezdim." (5 Nisan 2016) dedi.
HDP'li vekiller "biz hangiDemirtaş'ı dinleyeceğiz"diye kara kara düşünürken, eşbaşkan hafta sonu ortaya çıktı. Asker, polis, korucu ve sivil 16 şehidin katili olan ve başına 1 milyon lira ödül konulan PKK'lı Cemil Ateş'in cenazesinde boy gösterdi. Bir kez daha layığıyla silahlı siyaseti, terörü meşrulaştırdı.
Evet, bu onlarcası arasından sadece biri. Terör saldırılarında kardeşlerini kaybetmiş acılı bir halkın gözlerine baka baka dalga geçiyorlar. Acaba meclisteki dokunulmazlık oylamasından "nasıl olsa birsonuç çıkmaz, çıksa bile iş sulanır" diye mi düşünüyorlar dersiniz? Öyle ya bu fütursuzluğun bir nedeni olmalı.
Umarım yanılıyorlardır ve meclisteki temsilcilerimiz ne yaptıklarını biliyorlardır. Yoksa bu halk parlamentodaki tüm partilerden bunun hesabını sorar.
***
7.8 YETMEDİ Mİ?
"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ınkısa bir süre önce ziyaret ettiğiEkvador 7.8 büyüklüğünde bir depremlesarsıldı. Ölüler, yaralılar var."
Hayır, bu satırların sahibi,Pensilvanya'daki bedduacı imamıntrol gazetecilerinden biri değil. Meraklandırmadan söyleyeyim. 99 depreminde hayatını yitirenlerin arkasından "7.4 yetmedi mi" diye bağıran yobazları aratmayan bu cümle Tufan Türenç'e ait. Ya, Hürriyet'in yazı işlerini yöneten o "seküler" gazeteciye.
Aralarında Türenç seviyesinde olanlar mutlaka vardır ama artık bu kadarı, 7.8 falan, Hürriyet okurlarına bile fazla.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.