Dış politikadaki krizleri diplomatlar da yaratabilir
20.06.2017, Salı
Türk dış politikasının gerek Ortadoğu'da gerekse Avrupa'da ve Amerika'da yaşadığı problemlerin ana nedeninin artık her şeye "Evet" demediğimiz için muhataplarımızın sinirlenmesinden kaynaklandığını biliyoruz. Bu duruma bir örnek Almanya'nın İncirlik'i terk kararı öncesinde yer alan gelişmeler değil midir? Ya da Katar krizinde bizim bu ülkeyi yalnız bırakmamamızın başta Mısır olmak üzere bazı Körfez ülkelerini de nasıl sinirlendirdiğini görmüyor muyuz? Ya da ABD'nin PYD'yi silahlandırmasını kuzu kuzu kabullenmediğimiz için doğan gerginliği fark etmiyor muyuz?
Erdoğan ve Almanya
Bu açıdan bakıldığındaCumhurbaşkanı Erdoğan'ındışarıdaki ziyaretleri, eski ziyaretlerdenfarklı içerikler taşıyor. Örneğin Erdoğan'ın temmuzda yapacağı Almanya ziyaretinden neler çıkacağı, eskisinden çok farklı merak konusu olacaktır. Ancak bugün bazılarının "Neden herkesle kavgalıyız" diyerek AK Parti iktidarının dış politikasını eleştirirken, Türkiye'nin dış politikada geçmişte de bazı kavgaları yaşadığını ve bu kavgaların siyasi otoriteye bağlı olmadan gerçekleştiğini hatırlamaları gerekir. Bu durumları hatırlatmak için Türk diplomasisinin yakın tarihinden iki örnek verelim...
Nasır ve Tugay
Mısır'da 1952'de KralFaruk'un devrilmesi ve AlbayNasır'ın liderliğindekiGençSubaylar'ın yönetimeel koyması,Türkiye'nin KahireBüyükelçisi FuatHulusi Tugay'ıçok sinirlendirmişti. Büyükelçi'nin eşi, Gazi Ahmet Muhtar Paşa'nın kızı olan ressam Emine Tugay, Mısır hanedanı ile yakınlık kurmuş bir hanımefendiydi. Büyükelçi Tugay 1954'te Kahire Operası'ndaki bir galada Devlet Başkanı Nasır'la karşılaşınca, bütün öfkeli duygularını açığa vurdu.
İstenmeyen kişi
Nasır'ın uzattığı eli sıkmakyerine parmağını onun yüzünedoğru sallayarak, muhatabına"Centilmence olmayandavranışların sahibisiniz"diyerek, diğer diplomatlarınönünde onu azarladı. SonuçtaMısır Hükümeti Fuat HulusiTugay'ı "İstenmeyen kişi"ilan etti ve ülkeyi terk etmesiiçin 24 saat süre tanındı.
Fransa ile kriz
İkinci olayı da 1973Fransa'sından alarak hatırlatalım. Fransa'daki Ermenilerin 1973'te Marsilya'daki Ermeni Parado Kilisesi'nin bahçesine "Soykırım Anıtı" dikmeleri üzerine, o dönemde Türkiye'nin Paris Büyükelçisi olan Hasan Esat Işık, Ankara'dan böyle bir talimat gelmemesine rağmen, öfkeli bir tepkiyle Fransa'yı terk etmişti. Bu davranış da iki ülke arasındaki ilişkileri bir kriz sürecine sokmuştu.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.