Değişimin farkına varır ve buna uymak için kendinizi de yenilemeye çalışırsanız, hayatın kolaylaştığını görürsünüz. Aksi halde sürekli olarak problemlerle karşılaşırsınız.
Büyük değişim
Yaşadığımız dönemde ne çapta birdeğişim gerçekleştiğini bir düşünün. SonAnayasa değişikliği bile bir devrim çapındadeğil mi? Ya da köylü ağırlıklı bir toplumduk,kentli olduk. Telefonu kırsalkesimlere de götürebilmek bir parti içiniddialı bir hedefti. Şimdi insan sayısındançok telefon var ceplerimizde.
Lise mezunu olmak erkeklere yedek subay olmak hakkını getirirdi. Şimdi her ilde mutlaka bir üniversite var.
Eski ve yeni
Siyasetteki değişimi,geride kalanliderlerden ve onlarınneleri temsilettiklerinden görebiliriz.
Süleyman Demirel'e "Morrisoncu" denildiğini ve Ecevit'in komünizmin yolunu açtığının iddia edildiğini hatırlamıyor musunuz?
Ya da "Muhtar bile olamaz" denilen Tayyip Erdoğan'ın iktidar olduğunda doğan çocukların şimdi 15 yaşına bastığını düşünebiliyor musunuz?
Don Kişot ve Oblomov
Değişimi algılamamak edebiyat dünyasınada konu olmuştur.
Cervantes'in "Don Kişot"u, burjuvazinin oluşmaya başladığı dönemde, kendini hâlâ bir şövalye sanan bir meczuptur.
Gonçarov'un "Oblomov"u, gerçekleri görmezden geldiği zaman her şeyin eskisi gibi sürebileceğini sanan bir tembeldir.
Tehlikeli tekrarlar
Sosyo-politik yaşamda hayatı bir tekrarsanmanın sonuçları ise bazen trajikboyutlara ulaşır. Örneğin Türkiye'deFETÖ'nün geçmişteki girişimlerinin benzerlerinibugün tekrar etmeye kalkıştığınızda,kendinizi cezaevinde bulursunuz. Yada Gezi kalkışmasını bugün yeniden sahneyekoymaya kalktığınızda olağanüstühalin önlemleri ile karşılaşırsınız.
Geç algılamak
Fiziki olarak da bir ayağı, gözü vekulağı Batı'da, diğer ayağı, gözü ve kulağıDoğu'da bulunan biz Türkler, gerçeklerive değişimi algılamak konusundasürekli ikilemler yaşadık. Bu durumsürekli çatışmalara, gerginliklere kaynakoldu. Medrese ile üniversite, yeniçeri ilemodern ordu, inanç ile kuşku dramatikiçerikli bir düalizme sebep oldu.
İlericiler gerici olurken
Bir dönemde yeni ve ileri olan duruşlarında, belirli süreler sonunda eskiyeceğive geride kalacağı da kabul edilmedi. Dünün "İlericiler"i bir dönem sonra yeni ve ileri olanı "Tehlikeli", yurt ve dünya koşullarını güncel gerçeğe uyumlu biçimde yorumlamaya çalışanları ise "Hain" ilan eden "Gericiler" olmadılar mı?
Kısacası değişimi görmezden gelerek hayatımızı zorlaştırmayalım.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.