Her şey değişirken muhalefet tarzı hiç değişmiyor...
08.04.2016, Cuma
Yaşanan gerçekler ile siyaset dünyamızdaki tartışma konularımız ne kadar farklı...
"Önce ZapKöprüsü'nü yapın,sonra Boğaz'a köprüyüdüşünün" içeriklisiyasal kampanyalardanbu yanaBoğaz'a iki köprüyapıldı. BugünBoğaz'ın altındangeçen ikinci tünelinaçılışı için gün sayılıyor,3'üncü Köprüde hizmete girmeküzere... 1960'lardaOtomotiv sektörü"Komprador burjuvazi"nin "Montajendüstrisi" diye hafife alınırdı. Otomotivsektörümüz, bugün ihracat rekorları kırmıyormu? Ya da İstanbul'un bir metro ağınasahip olacağını hayal edebilir miydik?
Hepsi antika oldu
Kamunun hepimizin hizmetine sunulanalt ve üst yapı yatırımlarını bir kenarabırakalım... Bireysel yaşamımızı değiştirenglobal buluşları hatırlayalım. Sony'ninAkio Morita'sının 1960'ların devrim yaratan"Walkman"i artık antika... Apple'ınSteve Jobs'unun "Ipod"u ise üretimdençıkartıldı. Şimdi hem Iphone, hem de Ipadbir nevi müzik arşivi değiller mi?
Rekabetin öğeleri
Tüketiciler artık ihtiyaçlarını değilhayallerini belirleyen ürünlere talep gösteriyor. General Motors değişik renkteki otomobillere Motorola radyolarını koyarak, Ford'un siyah T Modeli'ni tahttan indirmişti. Şimdi de GSM cep telefonundaki kameranın pikseli veya internete ulaşım gücü ve sürati ile rekabet yaratıyor markalar.
Tüm dünyadaki televizyon kanallarını ve YouTube gibi kozmik hafızalardaki görüntüleri cep telefonunuzdan izlerken, çok kanallı ve renkli televizyonu devletin "İsraf olur" diye engellediği yılları unuttunuz mu?
Değişim programı yok
Ama siyaset dünyasının polemikçiaktörleri için sanki bunlar hiç olmadı... 1930'larda, ya da 1960'larda ne tartışılıyorsa, bugünkü kavga konuları aynı değil mi? Muhalefetin topluma bir "DeğişimProgramı" sunmak yerine kişilere takıntılı kavga sürdürmesi, günümüzün çözüm bekleyen bir önemli sorunu değil mi?
Dün Özal'dı bugün Erdoğan
Bizdeki radikal değişim süreci TurgutÖzal'ın "Transformasyon" dediği icraatlabaşladı. Başbakan Erdoğan'ın liderliğindekiAK Parti iktidarı döneminde de,Özal'ın başlattığı süreç devam ediyor. Amabu değişim sürecinden en fazla yararlanankesimlerin geçmişte Özal'a duydukları öfke,şimdi Erdoğan'a yönlenmiş durumda.
Beyaz Türkler
Kendilerini "Beyaz Türkler" olarakgören ve AK Parti iktidarına kuşku ilebakan kesimlerin, şu anda dertlerine ilaçolabilecek bir muhalefet partisi bulabildiklerinisöylemek mümkün mü? "BeyazTürkler" değişimden en fazla yararlanankesimler. Dış ticaretteki, turizmdeki, teknolojidekiaçılımları en fazla onlar değerlendiriyor. Kıbrıs sorunu çözüme kavuşur ve AB'nin yolu açılırsa, Kürt sorunu kalıcı bir siyasi çözüme bağlanıp bölücü terör sona ererse, Beyaz Türkler'in yaşamları daha kolaylaşmayacak mı?
Farkı anlamak
Bu bakımdan, AK Parti'nin pek çokmaddesi gerçekleşen değişim programınakuşkulu yaklaşan mutsuz kesimlerin, iktidareleştirisi kadar muhalefet eleştirisi yapmasıda gerekiyor.
Amerikalı yönetim ve girişim kuramcısı Seth Godin "Sıradan insanlar farkyaratamaz, farkı farklı insanlar yaratır" der. Ama sıradan insanların hiç olmazsa "Fark"ı anlamaları da beklenemez mi? Yeni demokrasinin öğelerinin eskisinden farklı olduğunun anlaşılması, muhalefetin ve muhalefete bel bağlayanların temel ihtiyacı değil mi?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.