Terörist, Reina’nın kapısında polislere ne gösterdi?
31.01.2017, Salı
Reina katliamcısı DEAŞ teröristi Abdulgadir Masharipov'un güvenlik güçleri tarafından yakalanıp sorgulanması, Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu "terör ittifakı"nı çözme açısından çok önemli.
Bu fırsatın hakkıyla değerlendirilip değerlendirilemeyeceğini ifade süreci bitince göreceğiz. Şimdiye kadar ortaya çıkan ifadelerden tahmin edilen ilişkiler ağının bir kısmını öğrendik. Ancak Türkiye için daha vahim olan, devlet içinden FETÖ'vari yapılardan destek alıp almadığı.
Bu konudaki şüphelerimi katliamın hemen ardından 3 Ocak'ta "FETÖ izi" diye 22 Ocak'ta "Reina katliamcısınınFETÖ'cü yarbayla konuşması" başlıklı yazıyla gündeme taşıdım. Her iki şüpheyle ilgili polisin elinde güçle bilgiler vardı ve araştırılıyordu.
Bu şüpheleri bir süre sonra Posta gazetesi yazarı Nedim Şener de köşesine taşıdı. Şener, iz sürmüş ve önemli ipuçlarına ulaşmıştı. 24 Haber'e konuşan Şener şöyle diyordu:
"Baskınlarda saldırganın tablet bilgisayarı ele geçiriliyor. Telegram isimli yazışma programını kullandığıortaya çıkıyor. Daha sonra mail bilgilerineulaşılıyor. Telefon kayıtlarında ise ZaferÖzdiriliş adlı binbaşının ismi çıkıyor. Hafta başında Sabah yazarı MahmutÖvür de konuyu yazmıştı. Bu bilgininpeşine düştüğümüzde bu kişininyarbay değil, binbaşı olduğunu öğrendim. Bu binbaşı, 15 Temmuz gecesi,'Vur emri' veren biri ve şu andaSuriye'de kaçak olduğu bilgisi polisinelinde var."
Şimdi buraya bir nokta koyup, teröristinkatliam sonrası Reina'dan çıkışınave medyaya yansıyan son ifadesinedönelim. Terörist, içeriden nasıl çıktığınışöyle anlatıyor:
"Flashbang elimde patladı. Sol elimdenyaralandım, sakalım, saçım ve bıyığımınbir kısmı yandı. Öldüğümü zannettim, bir süregeçtikten sonra bir şey olmadığını anlayıncahafızam yerine geldi. Emekleyerek bir süre ilerledim,daha sonra ayağa kalkarak dışarı çıktım."
Reina saldırısıyla ilgili içeriden ve dışarıdan çekilmişçok sayıda görüntü izledim. Teröristin içeriden çıkışıylailgili söyledikleri iç görüntülerle de doğrulanıyor.
Peki, sonra ne oluyor? Bence asıl enteresan ve insanı şoke eden yer burası. Katliam sonrası kapıda şöyle bir görüntü var: Terörist, içeriden çıkıyor ve Kuruçeşme tarafına doğru yürüyor. Sonra birden geri dönüyor. Yani Reina'nın kapısına doğru. Arkasından koşarak gelen bir polis nedeniyle bir an tedirgin oluyor.
Polis onu geçince, rahatlıyor ve yürüyerek tam Reina'nın kapısında duran kalabalık polis grubunun önüne geliyor. Sol eli cebinde. O sırada iki polis bunu durduruyor. Konuşmaya başlayınca şef olduğu anlaşılan bir polis daha geliyor. Teröriste bir şeyler soruyorlar. Adam, sol elini cebinden hiç çıkartmıyor. Polis de"niye çıkarmıyorsun elinde ne var?" diye hiçsormuyor. Polislere sağ eliyle sağ pantolon cebihizasından bir şey gösteriyor. Büyük ihtimallebir kimlik bu. Ve polisler adamı bırakıyorlar. O daelini kolunu sallayarak oradan uzaklaşıyor.
Ben izlerken adamın rahatlığı ve polislerin ısrarcı olmamaları karşısında şaşırdım. Ve o sahneyle ilgili kafamda onlarca soru işareti oluştu. En basiti içeriden çıkan bir adam neden sorgulanmaz?
Ama en önemlisi terörist diye izlediğim o adamın orada polislere ne gösterdiği? İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan bu görüntüleri mutlaka izlemiştir. Doğrusu izlediğinde ne düşündü merak ediyorum. Bir soru da soruşturmayı yürüten savcıya; o polislere o adam kimdi diye soruldu mu sorulmadı mı?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.