Olaylar çok hızlı akıyor, ezberler ayak sürüyor.
Hâlâ "dış politikayla ilgilenmiyorum abi" diyenler var çevremde...
"Beni içerideki gelişmeler ilgilendiriyor, dışarıdan bana ne?" diyen büyük bir şirket yöneticisi tanıdım...
Oysa tek bir politika var...
Dışı, içi yok artık...
Yaza yaza tükendim...
Artık dışarıda ne oluyorsa, içeride bir karşılığı var; içeride ne oluyorsa, dinamikleri dışarıda...
***
Ezberler o kadar çok ki...
Geçen gün...
Hem de Veliaht Prens Selman'ın yemin töreninden hemen sonra Trump'ı arayıp ABD'ye 600 milyar dolarlık yatırım taahüdünde bulunduğu gün...
Bir arkadaşım "ABD, Ortadoğu'da aradığını bulamayınca Latin Amerika'ya saracak, Grönland'ı alacak bu gidişle" diye mesaj atmıştı.
Bu da işte
gönlü güzel insanların dileklerini yansıtan güçlü bir ezber,
hepsi o kadar!
Sormak gerek...
Ne arıyor ABD?
Bunun cevabını belirlemeden tezler öne sürüp hayallerimizi gerçek yerine koymakta fayda yok.
***
Dünyada
"kutup" devletler var, bu doğru; Rusya, Çin, bazı Avrupa devletleri...
Ama
dünya sisteminin tek hegemonu var: ABD.
Aradığını bugün bulamasa, yarın bulur; Biden'la bulamazsa, Trump'la bulur...
Şimdi bu uzun ömürlü gerçekliğin yeni "test aşaması"ndayız...
Küreselci oligarşinin "yeni dünya düzeni"ne mi geçilecek, yoksa ABD hegemonyası ikinci Trump döneminde eksiğini gediğini giderip kaldığı yerden devam mı edecek?
Temel çatışma bu işte!
***
Her ülke bu temel çatışmayı en İÇERİDEN yaşayacak...
Türkiye de bu yeni sürecin dışında kalamaz, imkansız...
Öyle "
uluslararası ilişkiler" diye ekranlarda çığlık çığlığa nutuk atan proflar gibi bakacaksanız olaylara, vazgeçin!
"Dış politika beni ilgilendirmez" diyecekseniz, yaşanacak olanlara şaşıp kalacaksınız...
İran ve Rusya'nın neden bütün uluslararası iddialarını hızla terk edip "
anavatan savunması"na geçtiğini anlayamayan
bizim medyadan çok beklentim yok, onu da not düşeyim.
***
Bir de "Trump iş adamı tabii, öyle bakıyor" diyen genç yaşında ihtiyarlamış gazeteciler var...
Sanki iş adamı olunca, korkacak bir şey yokmuş gibi rahatlık pozları takınıyorlar.
Gülünç!
***
NOT DEFTERİ
Bana öyle geliyordu ki, hiç öğrenmemiş olduğum, ama yine de çok iyi bildiğim bir şeyi, yani yaşamayı unutuyordum. (A. CAMUS / Düşüş)