Sessizlik için sese; susmak için konuşmaya ihtiyacımız var. Gürültüyü bastırdığımızda
işittiğimiz seslerden oluşur
sessizlik. Başkalarıyla gevezelik etmeyi
kesip kendimizle
konuştuğumuzda
başlar susmak...
Günün doğuşu o
yüzden ürpertiyor
bizi, bir anlığına da
olsa ruhumuzu bir
"DOLULUK" hissi
kaplıyor. Ezan ve kuş
sesleri. İşte sessizlik!
İçimizden tatlı tatlı
mırıldanıyoruz. İşte
aradığımız güzel suskunluk!
***
Bazılarımız sinirli sinirli söylenir hani, "
yeter, ses istemiyorum!" diye... Oysa istediği dilsiz bir dünya, sağır bir zihin değildir elbette. Öyleyse artık adını koyalım: Aslında doğru düzgün DİNLEMEK istiyoruz. Sevdiklerimizin uyurken soluk alıp verişini dinlemek istiyoruz, kuşların cıvıltısını, yağmurun oluklardaki tıkırtısını, denizden doğru esen meltemin duvarlara sürtünürken çıkardığı hışırtıyı, çayın mutfaktan gelen fokurtusunu işitmek istiyoruz. Bir anlığına değil, uzun uzun...
Sükunet öyle başlıyor, dinleyerek. Önce güzel seslerin suyunda yüzerek yani...
Sonra içimizde devam ediyor; derine dalarak...
***
Yalancı dünyanın bunaltan gürültüsünü ancak sesle yenebiliriz. Dervişlerin endişeden SEKİNETE güçlü bir
ritimle (zikir ve nefesle) geçtiklerini bir kenara kaydetmeli...
***
Neden sözlüklerde "sükunet" karşılığında yazılanlar arasında "
durgunluk" da var? "Durmak" olmalıydı. Durgunluk farklı bir şey: Gizlenmiş bir huzursuzluk, mızmız bir geri çekilme. Bazı gençler "
atanamamış mutsuzluk" diyorlar hatta. Oysa sükunet huzura açılan kapıdır; "
huzurda olma"ya da...
***
Düşüşü önleyen sabırdır. Sükunet yani... Her şeyi HEMEN isteyenler
(cennetlerinden) yeryüzüne
düşerler.
***
Umarım
Byung-Chul Han haklıdır: "Virüs karşısında açığa çıkan aşırı panik, toplumların
yeni düşmana dönük bağışıklık tepkisidir." Ama bana bu panik devasa bir toplum mühendisliğinin sonucu gibi görünüyor. Yani işlerin daha da çirkinleşme ihtimali yüksek.
***
Aşıklar neden durmadan aşktan konuşurlar? Şarkılar neden sürekli aşktan bahseder? Camille Laurens
güzel anlatır gerekçesini: "Zamanın
kazanacağını ya da şimdiden kazandığını
unutmak için aşk şarkıları söyleriz,
boşluğu kelimelerle doldurur, kum saatinin
daraldığı yeri cümlelerle tıkamaya
çalışırız." (Aşkın Romanı )