Sevgili arkadaşlar, galiba beni Instagram takibinden çıkarmanız veya bloklamanız gerekecek!
Çünkü orada her şey çırılçıplak görülüyor... Öldük, bittik, ah vah halleriniz...
Her fırsatta çevrenizdekileri (artık kimse o saflar) korkutma çabalarınız var ya...
Hepsinin ne kadar uydurma olduğu belli oluyor. Etrafa aktardığınızpolitik kaygılarınızlahayatınızarasındaki uçurumugörmeyenler acabane tür bir körlüğe duçarolmuşlardır diye insanmeraklanıyor.
***
Hadi diyelim ki..
Dar gelirli emekli veya eski kültürel imtiyazlarını kaybettiği için yıllardır yumruklarını sıkan geleneksel CHP seçmeni memur olsanız, anlayacağım...
Ama siz hep "vur patlasın çal oynasın" standardında yaşıyorsunuz... İsteyip de yapamadığınız hiçbirşey yok...
Kıyılarımıza her yıl yeni "beach club" eklenmesinden, her mahalleye yeni bir "fine dining" restoran açılmasından, her aya bir yurtdışı seyahat sıkıştırılmasından gayet memnun biçimde pozlar veriyorsunuz.
İtirazım yok, devam edin.
Ama bir yandan da "memleket batıyor" demekten hiç usanmayışınız var...
Buradaki patolojiye ister istemez aklım takılıyor.
Çünkü bakıyorum Instagram'daki halinize...
Keyifler gıcır ötesi...
Orada her şey sözlerinizdekinin tam tersi.
***
Bu sefer de Yılmaz Özdil'in yazısınıgöklere çıkartmışsınız sosyal medyada...
Bir mutlu plaj fotosu, bir "dostlarla harika bir gece" fotosu, "çocuklar yurtdışından sömestr tatiline geldi" fotosu falan derken...
Arkasından iki de Özdil satırı...
Neymiş?
Bu iktidarla yaşamak "her gün endişe,her gün gerginlik, her gün belirsizlik,acaba bugün kötü bir şeyolacak mı diye, her gün yürekçarpıntısı"ymış...
Neymiş?
"Sevdiklerinin huzurlu, mutlu olduklarını düşünen insan kalmamış"mış... Şaka mısınız yahu?
Keşke sadece kendinizi kandırmaklakalsanız, ne iyi olur!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.