Telefonda bir süre sustum kaldım.
Neden mi? Suriyeli misafirlerimizineğitim sorunlarını çözmek için yıllarınısahada canla başla çalışarak geçirengenç arkadaşım "mutsuzum, neyapacağımı bilmiyorum,çünkü bizimkurumda çalışanlarınSuriyeliler artıkumurlarında değil,dertlerini dinlemekbile istemiyorlar"dedi de, ondan...
Biraz daha açtırdım..
"Çalışma arkadaşlarımınçoğundagarip bir mültecidüşmanı havagelişti" diye devametti.
Yanlış anlaşılmasın...
Sözünü ettiği kurum herhangi bir yardım derneği falan değil.
Özel olarak bu iş için görevli uluslararasısivil toplum kuruluşlarındanbiri.
Düşünebiliyor musunuz, sırtlarından geçinip yüklü maaşlar aldıkları ve sosyal kimlik edindikleri mültecilere burun kıvırıyorlar.
Onlar bu haldeyse, sokaktakiinsanın mülteciler hakkında zihnininbulandırılışına şaşırmamak gerek.
***
Seçimden önce yazmıştım, hatırlarsınız...
Ama genç arkadaşımın sözlerini işitince bir kez daha yazıp dikkat çekmek istedim.
Zaten bir sınır şehrimizin "ensar" geleneğine riayet edeceği sanılan önde gelen yetkililerinin her fırsatta "Suriyelilerin kamplarından dışarı adım atmasını önleyecek bir düzen kurulması gerektiğini Ankara'ya anlatmalıyız" dediklerini ürpererek öğrendiğimden beri her yerde vurguluyorum... Suriyeliler meselesinde halkınsağduyusuna güvenmek yetmez!
Bir kere provokasyona fazlasıyla açık bir alan. Ortalıkta provokatörden geçilmiyor!
Fakat daha önemlisi şu: Dışarısıbizim toplumsal zihnimizi özelliklemülteci (Suriyeli) düşmanlığı üzerindenkurcalıyor.
Çünkü eski "fısıltı gazetesi"ne ek olarak sosyal medya imkânının da alıp başını gittiği bir çağda mülteciler üzerinden toplumsal hoşnutsuzluk fikrini geniş kesimlere yaymak ve "günahkeçisi" üretmek kolay ve hızlı bir yol olarak görülüyor.
***
Geçen gün pek okumuş(!) ve sorsan dünyada olup biten her şeyden haberdar biri "canları istediğinde ülkesinegidip geri gelebilen insanların burada daha fazla ne işi var" demez mi?
Şimdi gelin de bunun baştan aşağı bir saçmalık ve aşağılık bir yalan olduğunu anlatın!
Demek ki, yeni hükümetinkonuyu yeniden ve belki en baştan elealması gerekiyor.
Öyle oluruna bırakılacak iş olmaktan çıktı.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.