Hatırlayın!
Tam dokuz buçuk ay önce... Yeni yıla korkunç bir teröreylemiyle girmiştik.
31 Aralık gecesi şehrin güvenlik duvarlarının en yüksek olduğu bölgede yer alan ünlü bir gece kulübüne yapılan baskında 39 kişi hayatını kaybetti.
Eylem uzun vadelibir mesaj, derinbir tehdit, sadeceTürkiye için değil,dünya için de yenibir aşamanın ilkhamlesi gibiydi.
Üstelik bazı odaklar ve bir kısım medya bunu fırsat bilip 15 Temmuz hain darbe girişimini unutturacak bir atmosfer yaratmaya çalışmıştı.
Ancak her kafadan ayrı bir ses çıkınca bütün bu gerçekler bulandı.
Elbette kuşkular dinmedi.
Elbette bütün sorular karanlıkta kaldı.
Ölenlerin kimlikleri, birkaç saldırgan olduğu iddiaları, alelacele yurtdışına çıkan garip Amerikalılar ve milletvekillerinin bile açık açık "bu bir CIA eylemidir" türünden çıkışları gündemin hızı içinde kayboldu. Ve sonunda iş DEAŞ'lı bir teröristebağlanıp yargıya havale edildi. Söylenecek şey yoktu artık.
Öyle sanıyorduk.
***
Ama işe bakın!..
Yeni gündemler, yeni sorunlar, yeni tartışmalar, art arda eklenen unutkanlıklar derken...
Aylar geçti ve...
Öfkesinden kontrolünü kaybeden ABD büyükelçisi John Bass giderayak "Dokuz buçuk aydır Türkiye'deterör saldırısı yaşanmıyor. Bu DEAŞvazgeçtiği için değil, işbirliğimizinsonucudur" deyiverdi.
Kafamız o kadar dolu ki...
Haklı olarak Büyükelçi'nin bu lafının "örtülü bir tehdit ve aynı zamandaDEAŞ'ın karakteri hakkında açıkitiraf" olduğunu söyleyip yazan gazetecilerin çoğu, parmak hesabı olsun yapıp geriye doğru bakmadı.
Oysa şimdi bir kez daha kafamıza dank etmeli...
Neymiş, Reina baskını kilitmiş.
Umarım...
Gün gelir, o eylemle ne yapılmak istendiği ve arka planı tam olarak aydınlığa çıkar.
***
Gelelim esasa...
En azından şu konuda kendimizi kandırmayı sürdürmeyelim, derim...
Örgütler, maşalar, ideolojik kamplaşmalar falan tablonun aldatan yüzleri.
Esas olan terör üzerinden yürütülen mesaj alışverişi.
21. yüzyılı kendi çıkarı doğrultusunda dizayn etmek isteyen dünya egemenleriterörü müzakere masası olarak kullanıyorlar.
Bilen bilir..
Birinci ve ikinci büyük paylaşım savaşlarından önce de uluslararası müzakereler diplomasi değil, terör üzerinden gerçekleştiriliyordu.
Allah masum insanları ve ülkeleri yeni felaketler peşinde koşan güçlerin şerrinden korusun!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.