Gökleri "mana"dan boşaltırsan, yıldızların pozisyonlarından medet ummak neye yarar?
Yeryüzünü uzayda sürüklenen yapayalnız bir madde olarak görmeye başlarsan, gün gelip "evren"e dua edecek kadar saçmaladığını fark edebilir misin?
Hayır!
Öyledir çünkü... Yaratıcıyı ve onunher ana yayılan rahmetinigündelik hayatındançıkartırsan, boşluğunasıl dolduracağını bilemez,tuttuğun her şeydekutsallık aramaya başlarsın. Ah keşke bilip anlasak! Putlaştırma denenşey dindar, seküler ayrımıyapmaz. Her kesimi tehdit eden bir sapkınlıktır. Sürçtüğün anda yakana yapışır.
Birçok çevrenin sandığının aksine din dışı (alabildiğine dünyevi) bir hayat sürmek insanı kutsallar üretmekten ve onlara tapınmaktan alıkoymuyor.
Mesela tam bu satırları yazarken aklıma ne geldi, biliyor musunuz? Anıtkabir önünde Tibetli rahiplergibi yerlere kapanarak saygı duruşunda(!) bulunan Kemalistler fotoğrafı...
***
Belki siz de izlemişsinizdir...
Geçenlerde bir tv kanalında Fetullah'ın ağzını sildiği kâğıtpeçetenin bağlılarınca küçük parçalara ayrılarak yutulduğunu öğrenince şaşıran sunucu hanım "aa, bir dakika buçok önemli!" diye konuşmacıyı durdurmuştu.
Uzun süre o peçeteyi parçalara ayırıp saklayanlar tartışıldı durdu.
Onları izlerken FETÖ'nün daha birkaç gün önce alabildiğine gaddar bir darbe kalkışmasında bulunduğunu unuttuklarını sandım.
Program bittikten sonra da sosyal medyaya baktım. Malum "beyaz" hesaplar hemen peçete konusuna odaklanmışlardı.
Tabii kendilerinin ciddi ciddi evrenden dilek tuttuklarını; sevdikleri şarkıcı veya artiste ait eşyayı kırk yıl sakladıklarını, içinde ne yazdığını bilmedikleri kâğıt parçalarını uğurdur diye ömürleri boyunca üstlerinde taşıdıklarını unutup "insanlar nelere inanıyorkardeşim" havasına geçmişlerdi.
***
Olayı biraz hızlı biçimde ama temelden ele almaya var mısınız?
Malum, "Aydınlanma" ideolojisinin savunucuları aklın göklere çıkartılmasının insanı özgürleştireceğini sanıyorlardı.
Tersine, aptallaştırıldık ve köleleştik.
Çoğumuz paraya tapınıyoruz.
Kimisi iş hayatına "din" muamelesi yapıyor, kimisi uzaylıların gelmesini bekliyor. Dinsel bir bağlam içinde adamınbirine tapınırcasına bağlananlarda onlardan farklı değil!
Bu sapkınlıkların hepsi Yaratıcı'nın gündelik hayat içindeki varlığını "unutmak"la başlıyor.
Biliyor musunuz?
Putlarımıza ve putlaştırma çabamıza iyice yakından baksak...
Orada insanın içini burkan hüzünlübir boşlukla karşılaşacağız.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.