Birleşik Krallık halkıAvrupa Birliği'nden ayrılmakararı verdi.
Halk karar verdi diye birden olmayacak tabii. Ne Birleşik Krallık yasaları ne de AB sözleşmesi buna izin veriyor.
Ayrılık uzun sürecek, belki yarı yoldan dönme hamleleri de göreceğiz. Peki, tam olarakne olacak?
AB uzmanı falan değilim. Elbette öyle teknik meseleler üzerinde ahkâm kesmeyeceğim.
Zaten dünden beri tv'lerde bu konuda sayısız yorum ve tartışma izlemişsinizdir.
Sadece ana akım makro politikalarınkrizi ve stratejik gelecekaçısından iki noktaya kısacadeğineceğim, ki o noktalar genelliklebu tür tartışmalarda gözdenkaçar, kaçırtılır.
***
Birinci nokta şu...
Batı'nın "yalandan demokrasi" oyununu artık kitleler yemiyor!
Ana akım politikalar ve politikacılarla kitlelerin arası açıldı. Bilinenpolitika dilinin artık kitlelerideğil, şirketleri, finans oligarşisinive yüksek bürokrasiyi temsilettiğini anlamayan kalmadı.
Aslında parlamentonun çoğunlukla desteklediği "AB'de kalalım" isteğine halkın çoğunlukla "hayır" demesi de bu sürecin bir parçası.
Dünyanın gelişmiş ülkelerinde harekete geçen bu süreç öyle bir şey ki, bir yüzü aydınlık, öteki yüzü karanlık bir madalyonu andırıyor.
Mesela ABD'de madalyonun karanlık yüzü Trump'ın yükselişi oldu. Şimdi Brexit de benzer bir sonuca yol açacak. Avrupa'da kaçınılmaz biçimde ultra sağ milliyetçi hareketleri cesaretlendirecek.
Ama oturup sormak gerek. Niye?
Ne oldu da, "ulusdevletlerin çağı kapandı"diyenler, "Avrupakardeşliği"nden sözedenler şimdi birer birerköşeye sıkışıyor? Yoksabütün bunlar bir tahakkümyalanının üstüneatılmış zarif bir şalmıydı?
Takım elbiseli siyah kravatlı bankacılar ve sigortacılar uluslarüstü biçimde obezleşirken kitlelerin gündelik talepleri unutuldu mu?
***
İkinci noktaya gelince...
AB her şeyden önce zihinsel bir inşaydı. Bir ihtimali sevmiştiAvrupalılar!
İki Dünya Savaşı'nın travmasıyla birleşmeyi hayal etmiş ve güç bela hayata geçirmişlerdi.
Fakat bu uğurda bütün toplumsal/ulusal fay hatları görmezdengelindi.
Ve en nihayetinde büyük mülteci akınları tehdidi çok eski çağlarda barbar akınlarının Roma'ya yaptığı etkiyi yaptı. Merkez dağılmayabaşladı, özgüvenin yerini endişealdı.
Mevzuat işi uzatsa da artık kırılan vazo (hayaller) onarılamaz.
Esas mesele de tam orada. Yeni Avrupa özünde "BüyükAlmanya" mı olacak?
Anglosakson ittifakı buna izin verir mi?
Dünyayı ve bizi ilginç günler bekliyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.