Odaklanmak önemli... Nereye odaklandığın, niçinodaklandığın çok önemli...
Çünkü her değerli şey gibi görmenin de bir bedeli var; bazı şeylere de "kör" kalacaksın! Popüler kültür;filmler, diziler bizicinayetlerin heyecanına,canilerin hikâyelerineodaklıyor.
O kadar ki, bir an geliyor kötülüğün gerçekliği artık kadrajın dışında kalıyor ve kurbanların gerçekten öldüğünü görmez oluyoruz. İlginçlik manisi var bir de!
Tv programları, dergiler, hafta sonu ekleri hep "ilginçlik" denen şeyi yüceltiyor;
"mana" gitgide silikleşiyor.
***
Lafı nereye getireceğimi anlamışsınızdır.
Bazılarımız toplumsal dikkatin AlmanMeclisi'nin kararına veya Suriye'dePYD/ABD ittifak krizinin derinleştiğineyöneldiğini sanıyor ama yanılıyor.
Dün ben bir kafede bu konularda yazmaya çalışırken çevremdeki masalarda Galatasaray Lisesi mezunu, belki ODTÜ'lü (üniversite reddetti bu iddiayı) dört kişinin katili genç bir adam konuşuluyordu.
Maktulleri düşünen yoktu ama "artıkbizim de bir Dexter'ımız var galiba"heyecanı vardı.
Sonra eve gidince gördüm ki, tv'lerde de tabiri caizse aynı coşkulu tartışma vardı. Şöyle yapmış, böyle yapmış; demek ki bizim de bir seri katilimizolmuş. Konuşmalar bu minvaldeydi.
Doğrusu, uzun yıllar popüler kültürve medyanın toplumsal zihin üzerindebire bir etkili olduğu tezlerinemesafeli yaklaştım. Fakat son zamanlardabu kanaatimi ağır ağır terk ediyorumve dün o kafede içimden geçirdiğim soruyuburaya da aktarıyorum: Bütün hevesve merakımız bu muydu? Toplumcaeksikliğini derin biçimde hissettiğimiz şeyneydi yani; bu seri katil eksikliği miydi?
***
Şimdi şu soruya dönelim; A.F. gerçektenseri katil mi?
Adli Tıp konusundaki değerli uzmanlardan Prof. Gökhan Oral'ın AlJazeera'ya söylediklerini okudum.
Prof. Oral, katilin ilişki içinde olduğu insanları öldürmüş olmasını klasik "serikatil" tiplemesine uygun bulmuyor.
Malum, seri katiller, tanımadıkları insanları öldürürler ama cinayetler katillerin gözünde sembolik, rastlantısal veya "derin" anlamlar taşıyan bir zincir oluşturur.
Benim takıldığım nokta Prof. Oral'ın cinayetler ve diğer suçların artışıyla ilgili sözleri: "Temel ilkelerle ilgili, hayatdeğerleriyle ilgili sarsıntılar yaşıyoruz." Tamam! Ama ne o ilkeler, o hayat değerleri? Herhalde "Atatürk ilkeleri" gibi bir şey değil!
O halde ne?
Hani bilimselliğin seküler dilibunları söylemenize izin vermiyorsa,ahlak ve ölçülerden söz edemiyorsanız,o zaman lafı hiç buralara kadar getirmeyin...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.