Aylardır "güçlendirilmişParlamenter sistem" ifadesininne anlama geldiğini kavramayaçalışıyoruz. Pek başarılı olduğumuzu söyleyemem.Fakat aynı his Millet İttifak'ındada oluşmuş galiba. Kavramdaki anlamsızlığıkeşfettiklerinden olsa gerek yenibir ekleme daha yapılmış. Meral Akşenerşimdi de "iyileştirilmiş, güçlendirilmişparlamenter sistem" demiş. Yok,daha neler! Bari ultra süper lüks güçlendirilmişparlamenter sistem deselermiş.
Bu işin gerçekten suyu çıktı. Ülkede muhalefetin söylem üretme becerisinin her gün yeni zayıflıklarıyla karşılaşıyoruz. Çapraşık ve anlamsız ifadeler etrafında dönüp duruyoruz. Hâlbuki iktidara gelmek isteyen siyasi partilerin her şeyden önce ne dediklerini topluma anlatabiliyor olması gerekir. Reklamcılığın ve propagandanın altın kuralıdır. Mesaj net ve anlaşılır olacak. Ancak biz Millet İttifakı'nın hem Cumhurbaşkanlığı adaylığı meselesinde hem de Parlamenter sistem vizyonlarında ne dediklerini anlayabilmiş değiliz. Çünkü bence mesele basit bir "derdini anlatamama" sorunu değil. Asıl sorun şu ki, ortada bir siyaset ve vizyon yok. Bunlar boş laflar etrafında döner durursunuz. Güçlendirilmiş parlamenter sistemkavramı kendi başına bir ucubeydi.Zira Parlamenter sistemlerzayıf veya güçlü olarak sınıflandırılamazlar.Daha güçlüsü veya zayıfıdiye bir şey söz konusu değildir. Enfazla Parlamenter sistemlerde devlet erkleriarasındaki güç dengesinden bahsedebilirsiniz.Mesela yasamayı güçlendirmekniyetinde olabilirisiniz. İyi de yasamayıgüçlendirmek daha demokratik olmakveya daha güçlü parlamenter sisteme geçmekdeğildir ki. Ayrıca yasama yürütmeyargı arasındaki dengeyi bozduğunuzdahiç de demokratik olmayan bir sonuç eldeederseniz. Yok, eğer amacınız gerçektenmeclisi daha güçlü hale getirmekse ozaman bunu zaten Cumhurbaşkanlığı sistemiiçinde de yapabilirsiniz. Yasamanıntek güçlü olduğu sistem Parlamenter sistemdeğildir. Hatta Cumhurbaşkanlığısistemi içinde çok daha güçlü olabilir.Mesela Brezilya da o kadar güçlüdür ki,Cumhurbaşkanı Lula'yı meclisteki ayakoyunlarıyla bir şekilde haksız yere hapseatmayı bile becerdiler. Eğer niyetiniz böylebir şeyse söyleyin biz de ona göre hareketedelim.
Güçlendirilmiş ifadesinin içinin boş olduğu görülünce bir de "iyileştirilmiş" sıfatı eklendi. İyi de "iyiden" ne kast ediyorsunuz. İyi tarifiniz nedir? İyi kavramı yüzyıllardır ahlak felsefesinde bir "boşgösteren" olmasıyla bilinir. İyinin ne olduğu hep tarife bakar. Ama muhalefetin sanırım bu kadar ciddi bir tartışmaya ayıracak ne zamanı ne de becerisi var. O yüzden buraya daha fazla girmenin pek anlamı yok.
Gördüğüm kadarıyla iki dert var. Birincisi Erdoğan düşmanlığının üzerini örtmeye çalışıyorlar. İkincisi siyaseti milli iradeden koparıp eski günlerdeki gibi vesayet mekanizmalarına geçirmek istiyorlar. Bunu da nasıl ifade edeceklerini bilemiyorlar. Ülkenin geleceğine dair birkaygı yok. Gerisi boş laf.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.