Virüs çerçevesinde alınan tedbirler her şeyden önce ekonomileri vuracak. Dünyada reel sektör ve uluslararası ticaret durma aşamasına geldi. Bu durumun ne kadar süreceğine dair en iyi tahminler bile hasarın büyük olacağına işaret ediyor. Hiçbir ülke bu süreci etkilenmeden geçiremez. Herkes en az hasarla atlatmanın peşinde olacaktır. Amerika için ortada dolaşan öngörülere bakacak olursanız durum vahim. Yüzde üç olan işsizlikoranlarının yüzdeotuzlara kadar tırmanabileceğindenbahsediliyor. Amerika ve Avrupalı devletler devasa borçlanmalara başladı bile. Reel sektöründurduğu bir ortamdaüretim olmadan butür tedbirlerin ne kadarsonuç alacağı da şüpheli.
Türkiye de kendine göre tedbirlerini almaya başladı. Her kafadan bir ses çıkıyor ama ortada derinlikli ve kapsamlı çalışmalara ben henüz rastlamadım. Devlet muhtemelenkendi hesabını yapıyor. Veağır bir krize sürüklenmemek içinher türlü adımın atılacağına benşahsen inanıyorum. Türkiye'nin son bir yıl içerisinde ekonomik toparlanma hikayesi oldukça başarılı oldu. Aynı performans sahnelenecek olursa bu süreci en az hasarla atlatmamız mümkündür.
Maalesef kötü bir zamanda yakalandık. Türk ekonomisinin en temel sorunlarından biri olan faiz politikalarıyla boğuşurken ve ülkedeki reel büyümeyi inşa etmeye çalışırken reel sektörün darbe yiyebileceği bir döneme girdik. Dünyanın birçok yerinde devletler çeşitli borçlanma yöntemleriyle sistemi çevirmeye çalışıyor. Ancak borçlanma demek bir yönüyle faizlerin artışı anlamına gelebilir. Faizlerinartışı bu işten sıyrılmanın en hızlıyolu gibi görünmesine rağmenaslında reel sektöre vereceğizararı hepimiz biliyoruz. Faizleri son zamanlarda arka arkaya düşürme becerisi gösteren Türkiye şimdi tekrar bu sarmala düşmemeli. Bu tür dönemlerde paragüvenli liman olarak faizi görecekolursa reel sektörde yaşanabilecekiflaslar ve işsizlik oranlarıçok daha mühim ekonomik vesosyal sorunlara nedenolabilir. Nasıl yapılır söylemesiçok kolay değilama faiz cazip bir seçenekolmaktan çıkartılmalı. Olağanüstü dönemler olağanüstü tedbirleri gerektirir. Firmalardan ayakta kalmasını bekliyoruz. Ancak hem üretim ve ticaret durmuş hem de bu firmaların borçları üzerinde faizler işlemeye devam ediyor. Üreten ayakta kalmaya çalışırken faiz düzeni olduğu gibi karlı kalmaya devam etmemeli. Tüm sektörlerfedakârlık ederken faiz sektörübüyümemeli. Aksi taktirde sonzamanlarda inşa etmeye çalıştığımızekonomide başa döneriz.
Sert tedbirler almak gerekiyorsa da alınmalı. Devletin daha fazla müdahil olmasını toplumun anlayışla karşılayacağını düşünüyorum. O liberal ezberlerinizi unutun. Yeni bir döneme giriyoruz. Devletin kontrolünü güçlü tutmazsanız faizcilerin eline düşerseniz uzun vadede çok daha kötü sonuçları olur. Amerika bile bu tür korumacı tedbirlere başvuracak. Erken kalkan yol alır. Faizi dondurmanın bir yolu bulunmalı.
Bunlar bir ekonomistin görüşleri değil. Fakat stratejik anlamda büyük resmi görenler bu faiz sarmalına girmenin ne anlama gelebileceğini çok iyi bilir. Bir liberal ekonomist gibidüşünmekten çıkıp büyük stratejikhesaplamalar yapmalıyız. Yeni, yaratıcı ve cesur adımlaraihtiyaç var.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.