Grup matematiği 90 dakika bitimindeki sonuç için "Ne yersen ye" durumuna gelince, format bir anda "gençleri kazanalıma" döndü.
Sakatları ve yorgunları İstanbul'da bırakarak, oynanması gereken maçı tamamladılar. Üstlerinde baskıolmadığı halde yine "hiç bilinmez"modunda kalması da ilginçtiFenerbahçeli oyuncuların. İlk kez bu seviyede sahneye çıkan Mahsun'a bir şey demiyoruz elbette. Ancak İsmail Köybaşı, Barış Alıcı,Şener Özbayraklı veya ceza sürecindekiJailson'un daha agresif,farklı ve bir şeyleri ister gibiolmalarını bekledim. Yanıldım...
Üçlü savunma, eksiklerin yoğunluğunda seçilebilir bir format. Aslında,iki bek ve Isla ile birlikte altılısavunma oluyorsunuz. Jailson'u ekibe sokmadım dikkat edersiniz. Budiziliş, bir duran top golü yedi. Bunun yanına bir-iki tane Harunkurtarışı ekledi.
Yenik başlanan ikinci 45'te yine altılı savunmayla devam etmek de ilginç. Dörtlüye dönüp, oyuncubile değiştirmeden, formasyonununnimetlerinden faydalanmakda tercih edilebilirdi. Ancak"vazgeçmişlik" duygusununyoğunluğuna, maalesef eklenenbir şey daha var; yenilgiyi normalsaymak.
Sonucu bir kenara iterek, oyun üstünden veya performanslara bakarak maçı yorumlamak daha doğru olabilir. Takım bütünlüğündeki arızaların özellikle genç oyuncuları için tartı kuramayacağımız gerçeğini de önümüze getirdiğini görmeliyiz. Trnava'da "kayıp" bir 90 dakika seyrettik. Bu takımın gruptan çıkması, taraftarların Mart ayında Avrupa heyecanını yaşatması da önemlidir. İyi niyetli olalım, böyle görelim.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.