15 Temmuzkalkışmasınınmillet tarafından bertarafedilmesinden sonra temizliksürüyor. Daha da artacak.
Belli ki çok önemli isimlere yönelecek. Şimdi isim vermenin gereği yok. Ama kaçınılmaz olarak yakın dönemin en etkili isimleri 15 Temmuz'un altında kalacak...
Daha sonra konuyu açarız.
Nasıl olsa vaktimiz olacak...
HDP'ye, CHP'ye, Avrupa'ya geleceğim ama önce AKINCI ÜSSÜ'ne gidelim...
Gözden kaçırılan üç adam var! Daha doğrusu üçünün de verdiği ortak ifade!
Kalkışmanın merkezlerinden biri, belki de en önemlisi AKINCI ÜSSÜ'ydü...
Akıncı Üssü'nde ortaya çıkan TABLO'da ÜÇ SİVİL vardı! Üçü de 143. FİLO merkezindeydi...
Neden?
Cevabı basit! Hakan Karakuş, FETÖ tarafından Orgeneral Akın Öztürk'ün DAMADI OLMASI için YÖNLENDİRİLEN biriydi. Evlilikler de hesaba dahildi. Bunu ben değil silah arkadaşları söylüyor... Yarbay Hakan Karakuş, İMAM olarak da FETÖ'de çok etkili biri. Ve onun emriyle ADİLÖKSÜZ, KEMAL BATMAZ ve HARUN BİNİŞ'e kapılar açılıyor. Bir ALBAY, "Yahu ben üniformamla gitsem beni orada dolaştırmazlar. Bu nasıl iş, siviller cirit atıyor!" dedi...
Çünkü sivilleri içeri alan İMAMKARAKUŞ'tu! Ama olayın bir de öncesivardı! KARAKUŞ, ÜS'teki teknolojikdeğişikliğin gereğini etrafına anlattı.
İnandırdı ve ikna etti. Teknik alt yapıyı değiştirmek ve geliştirmek için HARUNBİNİŞ'i daha önceden ÜSSE aldı. Yani oraya gidip gelen biriydi. Artık kimse ona SİVİL diye bakmıyordu... O da geldi, KARAKUŞ'un dediğini yaptı.
Altyapı değişti. Ama araya bir İMZA attı!
Kurduğu sistemle PENSİLVANYA ile çok rahat ve güvenli iletişim kurulmasının önünü açtı. 15 TEMMUZ GECESİ PENSİLVANYAile oradan temas sağlandı...
Karakuş'un emri ve desteğiyle 143. FİLO darbenin karargahı oluvermişti! Ancak planlama daha sağlamdı! 143. FİLO, vurucu güçtü!
Diyarbakır'dan kalkanlar ise POLİSHELİKOPTERLERİNE karşıSAVUNMA GÜCÜYDÜ! Tabii bir deDESTEK gücü olması gerekiyordu! O daİNCİRLİK'ti! Havada yardım onlardangeliyordu! Yani planlama aslındamükemmele yakındı. Başaramadılar, oayrı!
İşte İMAM KARAKUŞ da vurucu gücün önemli ismiydi. Yanında ABİ'leri de vardı. Harun Biniş elektrik-elektronik mühendisiydi. İşi belliydi. Zaten daha önceleri ismi "Üst düzey yargı mensupları, siyasetçiler, mülki idare amirleri, yargı mensupları, işadamları, Emniyet, MİT ve askere ait telefonların usulsüz dinlenmesi" davasında geçiyordu!
Biniş ifadesinde, "Fetullah Gülen ve 15 Temmuz darbesi" ile ilgili soruya "Olumlu veya olumsuz yorum yapmak istemiyorum" cevabını verdi... Bu önemli değildi! Asıl cevap başkaydı ve hepimiz gözden kaçırıyorduk! Adil Öksüz de, Kemal Batmaz da, Harun Biniş de "AKINCI'da ne arıyordun?" sorusuna "ARSA BAKMAYA GİTMİŞTİM!" cevabını veriyordu! Dönün geriye!
Süleyman Hamit Müftigil, dünyada kimsenin üç kez görüşemeyeceği bir isimle oturduğunu ve masadan "OTELİ BİZ ALDIK!" diye kalktığını aktarıyordu SÖZCÜ GAZETESİ'nin muhabirine! Görüşme nerede oluyordu? WASHINGTON'da! Orada konu OTEL'di! FETÖ adına alınan OTEL,MÜFTİGİL'i çok mutlu ediyordu. AKINCI ÜSSÜ'nde ise ARSA! Aslında ikisi de aynı şey... İkisinde de ifade edilen TÜRKİYE! Biri aldığını, diğerleri de ALACAĞINI söylüyor! TÜRKİYE için birileri darbeye kalkıyor, birileri de pazarlığa oturuyordu. Kimse millete bir şey danışmıyordu! Ortada çözülmesi gereken büyük DÜĞÜMLER vardı.
Ancak yol alınamıyordu! Bu nedenle millet 15 Temmuz'da gelip gereğini yapıyordu! Akıncı'da toplananlar, iletişime geçenler, Meclis'i bombalayanlar, köprüleri tutup halka ateş açanlar, tankları sokağa çıkaranlar, jetlerle caddeleri vuranlar bir elleriyle de HDP ile temas halindeydi... İMAMLARA ve İMAMLARIN ilişkilerine baktığımızda bu net! Bu ilişkinin arkasında daha gündeme gelmeyen İŞ DÜNYASI ve SİYASET ayağı da vardı. Sıra muhtemelen buna da gelecekti.
Zamanlama önemliydi. YALILARDAkim kimlerle ne görüşüyordu! Bunlarunutulmuş değil. Hepsi biliniyor! Siyasetde sermaye de işin tam göbeğinde.
Zaten PARASIZ DARBE MİOLUR! Son günlere bakın! DünküHDP Grup Toplantısı'na bir göz atın! AVRUPA MOLEKÜLLERİYLE HDP'NİN YANI BAŞINDA! Tam destek. Sadece onlara da değil.
FETÖ de kanatlarının altında!
Cumhuriyet Gazetesi'nin Yayın Yönetmeni, İcra Kurulu Başkanı neredeler? AVRUPA'da...
Cumhurbaşkanlarıyla görüşüyorlar, madalya alıyorlar, sığınma elde ediyorlar, yazı yazabiliyorlar, pasaport bulabiliyorlar!
Arkalarında koca bir AVRUPA! Hiç azımsanacak bir şey değil! 53 yıldır TÜRKİYE'yi kapıda bekletenler bir anda PKK, HDP ve FETÖ'ye kapılarını açtı! Aslında bu kapı yıllardır onlara açıktı! Sadece "ÖNCE TÜRKİYE!" diyenler buradan geçemezdi... Avrupa'da her yerde PKK ve uzantılarını bulursunuz. Şimdi de FETÖ orada... O da geçiş üstünlüğü ile LOCA'da yerini aldı...
Hikaye böyledir zaten! DIŞARISIYILLARDIR TÜRKİYE'yiiçimizdekilerle kontrol etmekistemektedir. Bu yeni değildir. Sadecebizler ÜLKEYİ KORUMANINYOLUNUN SİLAHTAN, TOPTAN-TÜFEKTENgeçtiğini sanıyoruz...
Okullarımıza, bankalarımıza, sahillerimize, medyamıza, ordumuza sahip çıkamıyoruz... Çıkamadığımız ortada! Adamlar sızdı! Dün de bugün de varlar! Bu, umutsuz olacağımız anlamına gelmemeli. Güçlüyüz ve kazanan biz olacağız. Ama içeride de artık GOL yemeyelim. SİYASET-İŞADAMI-ORDU-EMNİYET ayağı hep vardı!
Bunun halkalarını kopara kopara gidiyoruz. Gideceğiz de! Ve sonunda bize ait olanı geri alacağız. Zaten ondan sonra bütün bölge bizim! Bakın AVRUPA niye FERYAT EDİYOR! Neden diplomasi sınırlarını aşarak Cumhuriyet Gazetesi'ne ve FETÖ'ye sahip çıkıyor! CUMHURİYET'i çok sevdikleri için mi? Elbette hayır! Eğer öyle olsaydı FETÖ gibi KARA SES'i de DHKPC'yi de barındırmazdı. Paris, Londra, Brüksel hepsi aynı... Dün gelip HDP sıralarına oturdular. SIRALARDAN destek attılar. Önlerine isimlerini yazarak geldiler... Almanya, Hollanda, Belçika, Avusturya... Olay buydu! Baştan beri bizi bölmek isteyen AVRUPA idi... Kürtler'i dışarıda tutup Ankara'ya kadar olan topraklarımızı içlerine alacaklar, sonra da üzerimize basarak ORTADOĞU'yu ve enerjiyi yöneteceklerdi... PKK buydu!
FETÖ de diğerleri de bu! Operasyon bizi zayıflatmak, söz dinler hale getirmek ve gerekirse bölmek içindi! BU YIKILDI! MİLLET GELDİ VE OYUNU BOZDU! Şimdi anlamayanların da anlaması gereken bir zamandayız... Başka ülkemiz yok. Ben bu toprakların İngilizler, Almanlar, Amerikalılar, Fransızlar tarafından yönetilmesine karşıyım.
Biliyorum ki YALNIZ DEĞİLİM... KAVGA bu! Yoksa kimseyle kişisel bir mücadelemiz yok. Olmadı, olamaz da...
Uçakları kaldıracak kadar, gazeteci devşirecek kadar, tankları sokağa dökecek kadar, bankalarımızı boşaltacak kadar, masumlara kurşun yağdıracak kadar İÇİMİZDEGÜÇLENMELERİNE İTİRAZ EDİYORUM... GÜÇLÜ TÜRKİYEmasada herkesi yanına çeker! Alternatifiolmayan bir DEVLETİZ! Eksiklerimizide bilerek gidelim. Ama BÜYÜK olanbiziz! Bu nedenle yıkamadıkları için gelipHDP sıralarına oturuyorlar... Otursunlar!
Önceden DEVİRİYORLARDI!
Şimdi SIRAYA giriyorlar! KOMİK...
Avrupa bizi yanına alamadı. Kaybetti.
Yıkılacaklar. İngilizler gitti, şimdi SIRA diğerlerinde... Mücadele Tayyip Erdoğan'ın kişisel mücadelesi değil! Bunu hala anlamakta zorlananlar var! Tayyip Bey'den sonra ne yapacağız?.. Aldığımız mevzileri geri mi vereceğiz?.. Kontrolü tekrar bunlara mı devredeceğiz?.. UNUTMAYIN, BATI Türkiye'de kendi çıkarlarına uygun olduğu sürece MOLLALAR gelip yönetime otursa da GIK'ını çıkarmaz. Sadece çıkarlarına bakar! FETÖ galip gelseydi, koltuğa kurulsaydı "TÜRKİYE DEMOKRATİKDEĞİL!" mi diyeceklerdi! ANLAYIN ARTIK! Türkiye bağımsızlık çizgisini netleştirdikçe saldırılar artar!
Artacak da... Ama kazanan biz olacağız...
15 Temmuz bize bunu gösterdi!
NOT: THE ECONOMIST, Hillary Clinton'u iki yıldır kapağından düşürmedi!
Bakalım BAŞKANLIK YARIŞINI KİMKAZANACAK? Eğer Hillary ipi öndegöğüslerse bu KÜRESEL SERMAYEve ROTHSCHILDLER'in başarısı olacak!
Faiz lobisi kazanmış olacak! Bakalım!
Merak ediyorum...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.