Bismilli Hamo Ağa'nın torunları bayramda el öpme kuyruğuna girmişler.
Kuyruk uzun, dışarılara taşmış, Ecevit devrinin tüpgaz kuyruğu gibi, çünkü Hamo'da torun sayısı 300...
Her birine ellişer lira bayram harçlığı verse, battı Hamo, gitti on beş bin lira. Bir o kadar da Kurban Bayramı'na say, bu işin Hamo'ya maliyeti otuz bin papel. (Yok, bizden daha uyanık olduğu için para vermemiş, şeker dağıtmış.)
Hamo'da 300 torun var çünkü Hamo'da eş sayısı 4, evlat sayısı 56... (Türk basını, feminist korkusundan "karı" diyemiyor.) Herbirine 14 çocuk düşüyor.
Hamo, eşleri ve çocukları durup dinlenmeden çalışmışlar.
Hamo, basın deyimiyle "erkek iş insanı" maşallah!
İnsan bu "karşılıklı testosteron ve östrojen patlamasına" şapka çıkarmadan edemiyor.
Benim de aklıma bir fıkra geliyor...
Temel Londra'ya gitmiş, gezerken, Buckingham Sarayı'nın önünde bir kalabalık görmüş. Kraliçeyle Prens Philip sarayın balkonundan halkı selamlıyorlar.
Temel bakmış bakmış ve sormuş: "Kraliçenin yanındaki uzun boylu adam kimdir?"
"Prens Philip" demişler.
"Ne iş yapar?" demiş Temel.
"Canım, kraliçenin kocası işte..." demişler.
Temel demiş ki: "Gündüzleri ne iş yapar?"
Not: Bu klasik bir Temel fıkrası olup, Saadet Partisi Genel Başkanı Sayın Temel Karamollaoğlu'na bir laf dokundurma değildir. Sosyal medyada öyle anlayacak psikopatlar da çıkabilir vallahi.
***
ÖLÜ SAYISI AZALIYOR
Gözde bayram haberlerinden biri, "kaynanasını kesti, baldızını şeyetti" gibi artık "klasik" olmuşların yanı sıra, "trafik kurbanları" meselesidir.
Gün gün, ölü ve yaralı sayısındaki "gelişmeler" titizlikle izlenir. Bu arada gazeteler, sanki okuyacaklarmış gibi "aman dikkat" uyarıları da yaparlar, görevlerini yerine getirmiş sayılırlar.
Fakat ne mutlu, ölü ve yaralı sayısı yıllar geçtikçe iniş "trendine" girmiştir.
Bu bayramın ikinci gününde ölü sayısı şimdilik 39, yaralı sayısı 301...
Dönüşü de hesaplayın, sanırım "yüzün altında" bir bilançoyla bu bayram haftasını kapatacağız.
Aşağı yukarı bir o kadar kurban da Kurban Bayramı'nda versek, iki yüzle işi bağlarız.
Eskiden bu sayı toplam dört yüzleri bulurdu...
Kim demiş memleket ilerlemiyor diye?