Kendi amigolarının "CHP nasılkurtulur" diye çırpınmalarınıanlıyorum da, iktidar yandaşlarının"güçlü muhalefet isteriz" diyetutturmaları size de komik gelmiyor mu?
Niçin istiyorlar bunu? Demokrasi olsun için...
Demokrasi var işte, daha ne olsun?
Seçimi CHP kazandı da dağa mı çıktık?
Güçlü muhalefet olsun ama hiçbir zaman da iktidara gelemesin...
O zaman güçlü olsa ne değişecek, zayıf olsa ne fark edecek? "Denetim"olurmuş, iktidarınkendine çekidüzen vermesinisağlarmış...
Yürütme üzerinde hiçbir denetim yetkisi bulunmayan meclis gruplarıyla mı sağlayacak bunu?
Örneğin CHP'nin koltuk sayısı 144, ittifakla mittifakla 189... Kaldı ki o ittifak da unufak oldu.
289 olsaydı ne değişecekti?
Cumhurbaşkanını her an devirmekle mi tehdit edeceklerdi, gensoru verip bakan mı sarsacaklardı, yoksa kendileri her an yeni bir hükümet kurabilme umuduyla mı yaşayacaklardı?
Nasıl güçlü olacaktı bu güçlü muhalefet?
Nesiyle?
Abuk sabuk basın demeçleriyle mi, salı günleri meclis grubu nutuklarıyla mı? Yoksa "akıllara seza" projeleriyle mi?
Demek ki boş laf.
Demek ki iktidar yandaşlarının bu özlemi "böyle diyelim de demokratgörünelim" dürtüsünden başka bir anlam taşımıyor.
Karşısında zayıf muhalefet bulmuş da bunayan iktidar yandaşının aklından şüphe ederler yahu... "Türkiye'nin en büyük sorunumuhalefet sorunuymuş"...
Yürü hadi, yürü.
***
Bir başka dıngıllık örneği, iktidarın "daha katılımcı" olmasını istemektir.
Gerek seçimden önce gerekse seçimden sonra, "Tayyip Erdoğan'ın diğerliderlere de görev ve sorumlulukvermesini" isteyenler türemişti...
Katılımcılık olurmuş... "Onları da hiç olmazsa başkanyardımcısı yapsın" diyenler vardı.
Erdoğan cumhurbaşkanı, Kılıçdaroğlu başkan yardımcısı, Akşener içişleri bakanı (alışıktır), İnce, olmayan lisanıyla dışişlerine, Karamollaoğlu (öyle de bir lider varmış) diyanete bakıyor...
PKK ile mücadele görevini de oldu olacak Demirtaş'a versin, onu da milli savunma bakanı yapsın!
Perinçek'e yer bulamadım. Onu dışişlerine getirelim, kuantum bilen Muharrem'i milli eğitime kaydıralım.
Dolunay Partisi'nin kurucusu olan çoban vatandaş da köyişlerine mi uyar, gıda, tarım ve hayvancılığa mı daha iyi gider?
O zaman niçin seçim yapılıyor?
Demek ki boş laf.
Bunların hepsi birden yönetimde ortaklaşa yer alacaklarsa niçin birinden birini tercih etmemiz isteniyor?
Kaybedeni olmayacak bir seçim ancak Kılıçdaroğlu'nun dünyasında mevcuttur. Kaldı ki orada bile AKP tek kaybeden partidir!
Akıllı olun oğlum, akıllı. Sıvayın kolları çalışın, size ne elalemin imzasından kurultayından?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.