Pazarlık yok, İmralı sakinine verilmiş ev hapsi ya da benzeri herhangi bir söz de yok. Silahlar bırakılacak ve terör örgütü kendisini lağvedecek. Unutmayalım, içeride bitti, Suriye ve Irak'ta da zaten bitmek üzere.
Öteden beri PKK'ya toplumun genelinden farklı bakışları ile öne çıkanlarda başlayan terör konusundaki farkındalık, şaşırtıcı. PKK'ya terör örgütü dememek için bin dereden su getirenler şimdi terör örgütü demekte adeta birbirleriyle yarışıyor.
Çözüm süreci günlerinde örgüte 'silahını sakın bırakma' ve benzeri taleplerde bulunanlardaki bu değişiklik, terörsüz Türkiye hedefine yaklaşıldığını hissetmeleri ile alakalı. Öcalan, 'silahları bırakıp, PKK'yı lağvedin' şeklinde bir çağrı yapacak olursa 'bir şekilde iktidara gelebilme' hevesleri tam manasıyla kursaklarında kalacak. Malum, gerek terör örgütünün ve gerekse tartışmasız destekçilerinin de esas patronu, okyanus ötesindeki dostları ABD.
Doğrudan 'sayın' demeseler de Apo'ya 'sayın' diyenlere yönelik destekleri ile bilinenlerin, şimdi Abdullah Öcalan'ı 'bebek katili'nden başlayıp akla gelebilecek bütün kötü sıfatlarla anmaya başlamaları, akılları başlarına geldiği için olsa, mesele yok. Ancak, belli ki Öcalan'ın yapacağı 'silah bırakma ve örgütü lağvetme çağrısı'nın, ellerinden büyük bir bahaneyi alacağından korkuyorlar.
PKK ile bağlantısını inkar etmeye bile tenezzül etmeyen partilerle açık ve kapalı her türlü iş birliği yapanların tek marifetleri, bu süreçte örgütü memnun etmek için ülkenin varlığı, birliği ve bekası gibi konulara şaşı bakmaktan ibaret değildi. Bu zihniyetin seçimlerde PKK uzantısı partiler sayesinde alabilecekleri oylar sebebiyle, dış mihrakların istediği yerel yönetimlerin özerkliği ve benzeri Türkiye'nin bölünmesini amaçlayan fikirlere son derece yatkın oldukları da biliniyor.
Milletimizin en azından bir kısmının unutmuş olacağını düşünerek, Öcalan'ın yapacağı çağrıyı mümkünse engelleyebilmek için 'bebek katili muhatap alınamaz ' ve benzeri laf salatalarıyla, insanların kafalarını karıştırmaya çabalıyorlar şimdi.
CHP'nin ülkedeki bütün marjinal örgütlere kucak açtığı ve bu uğurda kamu düzenini hiçe saydığı, bir sır değil. CHP içindeki PKK'lıların sınır güvenliğimizle ilgili rahatsız edici tavırları ve savunma sanayimize dil uzatmaktaki fütursuzlukları yanında, uluslararası alanda ülkemizin adımlarını itibarsızlaştırma çabaları da…
Çağrı ile PKK ve türevlerinin silah bırakması, meseleyi büyük çapta halletmiş olacak. Silah bırakmayıp örgütlerini devam ettirme niyetinde olanlar çıkarsa, patronlarının Öcalan olmadığını netleştirecekler. İhtimal dışı olmadığı bilinen böyle bir durumda ne yapılacağı da çok net. 'Bir gece ansızın gelebiliriz' sözü de, bu ve benzeri ihtimaller için söylenmiş oldukça anlamlı bir söz, malum...
Ya bitirecek ya da bitirilecekler!..