Haziran 2023 seçimlerinde Cumhur İttifakı'nın adayının Recep Tayyip Erdoğan olduğu, malum. CHP etrafında kümelenen ittifakın cumhurbaşkanı adayının kim olacağı, gündemin değişmeyen maddelerinden birisi olmaya devam ediyor. Henüz tespit edilemeyişini izah babında birçok şey söylense de esas meselenin CHP'nin içindeki kavga olduğunu biliyoruz.
Adaylık konusunda hevesli gözüken Kılıçdaroğlu'nun problemi, Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanamayacağını iyi bilmesi. Böyle bir girişimin milletvekili seçilemeyişi yanında genel başkanlık koltuğunu kaybetmesiyle neticeleneceğinin farkında yani.
İttifak üyesi İP tarafından alternatif olarak pazarlanmaya çalışılan İstanbul ve Ankara belediye başkanları da Kılıçdaroğlu açısından ciddi riskler barındırıyor. Bunlardan birisinin aday olması durumunda bu şehirlerin başkanlıklarının AK Parti'ye geçecek olması, öncelikli sebeplerden. Ancak, özellikle İBB Başkanının aday olması, netice ne olursa olsun CHP genel başkanlık koltuğunun elden gitmesi demek…
Belediye başkanlarının adaylıkları ile ilgili tartışma, tabii ki öncelikle CHP'nin ve sonrasında da ittifak üyesi irili ufaklı partilerin problemi. İşin bizi ilgilendiren yönü ise birtakım algılarla iş başına gelen ve algılarla başarılı imiş gibi gösterilmeye çalışılan bu isimlerin kendilerini dev aynasında görebilmeleri...
Ömrü boyunca herhangi bir şey yapmayan ve yapmaya niyeti de olmadıkları anlaşılan kişiler bunlar. İkisinin temel özelliği de yapabilecek olduklarını bir kenara bırakıp, pek yapmaya niyetleri olmadığı anlaşılan hizmetler üzerinden siyasi rant toplamaya çalışmaları...
Herhalde ajans tavsiyesi ile, 'yapacaktım ama müsaade etmediler' edebiyatına başlamaları, bundan sonra da herhangi bir şey yapmayacaklarını gösteriyor.
Oynamaya niyetleri olmadığı için, ikisi de öncelikle 'yerim dar' diyor, yerin müsait olduğu anlaşılınca da bu defa 'yenim dar' edebiyatına başlıyorlar. Netice olarak yerin de yenin de dar olmadığı, ama birilerinin ufaklarının son derece zar olduğu anlaşılıyor.
İstanbul ve Ankara'nın, ajans marifetiyle başarılı oldukları algısı yayılmaya çalışılan belediye başkanlarının ortak başarısızlık alanlarından birisi metro.
Seçim öncesi vaatlerinden olan metro hatırlatıldığında 'projesini yapmamışlar' diyor Ankara BB Başkanı. Oysa projeyi yapması gereken kendisi ve ekibi. Belediye başkanlığını kazanırsa 160 kilometre metro yapacağını vaat etmiş. Ama, nerdeyse 3 sene dolduğu halde 1 kilometre bile metro yapamayışına bahane olarak ancak bunu söyleyebiliyor...
İstanbul'daki daha dikkat çekici. Her şeyi tamam olan hatta çalışma yaptırmıyor, ama gerekli müracaatı yapmadığı başka bir hatta izin çıkmadığı yalanı ile siyasi rant devşirmeye çabalıyor…
Yerleri de yenleri de yeteri kadar geniş. Ama herhangi bir şey yapmaya niyetleri yok yani… Bereket bütün bunları insanımız da dikkatle izliyor…