İsrail, sadece Filistinlileri ve onların içinde bulundukları durumu hakkıyla bildikleri için taraftar olanları dinlememekle kalmıyor. Kendisini ülke olarak var eden BM'nin icra organı Güvenlik Konseyi'nde 'alınabilen' kararlara da uymuyor.
Kendileri açısından ciddi bir problem olmaya başlayan Yahudi Meselesiniçözmek isteyen batılı ülkelerinzoruyla Filistin'de onlara bir devletkuran BM'nin 1948'de tahsis ettiği toprakları alabildiğine genişletti İsrail. BM'nin ve zaman zaman da Güvenlik Konseyi'nin bütün aleyhte kararlarına rağmen hem de...
1948'de yaşanan bu büyük travmanın 70 yıl sonraki neticesi ise işgal ve abluka altında yaşayan milyonlar... Halen mülteci olarak hayatını sürdürme mecburiyeti ile karşı karşıya olan milyonlarca insan da cabası...
Pek modern, çok çağdaş, müthiş demokrat ve alabildiğine insancıl olan batı medeniyeti ve onun oluşturduğu kurumlara göre, milyonda birisi bilekabul edilemez(!) olan bu trajedi,70 yıldır sürüyor. Bütün dünyanın gözleri önünde hem de...
Kesinlikle söz dinlemeyen ve dinlemeye niyeti olmadığını da açıkça gösteren bir devletle karşı karşıyayız. Ve yetkilileri bunu açık açık söyleyemeseler de, İsrail için içinde hiç Filistinliolmayan bir Filistin, ideal çözüm.
Filistinli'si olmayan bir Filistin'in mümkün olmadığını biliyor olsalar da, şartları alabildiğine zorlayıp mümkün kılmaya çalışıyorlar. Dünyanın önemli bir kesimi de, bilerek ya da bilmeyerek İsrail'in yardımcısı konumunda.
Bilerek İsrail'e yardım edenler, olup bitenlerin yanlış olduğunun farkında olsalar da, müdahale etmedikleri gibi birilerinin bunun yapmasına da mani oluyorlar. Aksi durumda, içlerinden zar zor atabildikleri bir problemle tekrar karşı karşıya gelme ihtimalleri var çünkü.
İSRAİL KUZU, FİLİSTİNLİLER KURT(!)..
Bilmeyenler ise, dünya çapında yaygın olan algı operasyonları sebebiyle, olup bitenlerin gerçeğini bir türlü tam olarak öğrenemiyorlar. Şaka gibi gelebilir ama, dünya üzerinde azımsanmayacak sayıda insan, İsrail'in ve İsraillilerinson derece masum oldukları ve'canavar'(!) Filistinliler'in onlarısürekli olarak rahatsız ettikleri hikayelerine inanıyorlar hala...
Filistinliler için ideal olan da, vaktiyle kendilerine ait olan topraklarda, kendi kendilerini yönetmeleri... Filistinlilerberaber yaşayacakları Yahudilerolsa da, İsrail'siz bir Filistinistiyorlar yani. Normal şartlar altında haklı olsalar da, 1948'de yani bundan 70 yıl önce başlayanmağduriyetlerinin, tam olarakgiderilemeyeceğinin farkındaFilistinliler. Kendilerini kovdukları toprakları başkalarına peşkeş çekenler hala güçlü bir konumdalar, çünkü.
Oldukça dağınık ve zayıf durumda olan Filistinlilerin en önemliproblemlerinden birisi de,bölgedeki Müslüman Arapülkelerin, anlaşılmaz tavırları. Filistin davasının yanında olmaları umulan bu ülkelerin birçoğu, ABD ve hatta İsrail'le birlikte hareket ediyorlar. İsrail'in zulümleri karşısındadilsiz kesilen uluslararasıkuruluşları yönlendirenABD'nin, olup bitenler karşısındahassas olmaları gereken bazı bölgeülkeleri ile sürdürdüğü işbirliği,zaten sözün bittiği yer.
İnsanlarının yürekleri Filistinlilerle beraber atıyor olsa da, koltuklarını başkalarına borçlu olduğunu düşünen bu ülkelerin yöneticilerinin bütün dertleri, İsrail'i ve heleABD'yi kızdırmamak...
Bir tarafta, yetinmeyip hep daha fazlasını isteyen İsrail; öbür tarafta, sadece kendilerine ait olanı isteyen mazlum Filistinliler...
Asıl mesele, bu işin sonunun nereye varacağı... Ve öyle gözüküyor ki, elindekiyleyetinmeyen İsrail var olanlarıda kaybetmeye mahkum...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.