Medya mensupları, sanatçılar, sporcular, STK temsilcileri ile dolu uçağımız Adana semalarında iken yapılan: 'Sayın yolcularımız, sizebir sürprizimiz var: Cumhurbaşkanımızınisteği üzerine, uçağımızHatay'a değil Afrin'e inecek!" anonsunun estirdiği heyecan dalgası görülmeye değerdi.
Tarihin 1 Nisan olduğunu ve Afrin'de havaalanı olmadığını bilenler gülümsemekle yetindi. Ancak belli ki yolculuğakatılan hemen herkes, bir şekildeAfrin'e ya da TSK ve ÖSO kontrolündekiyerlerden birine gidebilmeyi ümit ediyordu.
Antakya'dan başlayıp sınır hattına yakın bir şekilde Reyhanlı'ya doğru giderken, içinde bulunduğumuz AmikOvası'nın ne kadar verimli olduğunu bir kez daha anladık. Adeta bereket fışkıran topraklarıyla 'taş eksen yetişir' denilebilecek bir bölge...
Sınır boylarında son dönemlerde yaşanan gerginliğin artık sona ermesi sebebiyle, Reyhanlı civarındaki insanların sakin bir şekilde işleriyle uğraştıkları görülüyordu.Kısa bir süre öncesine kadar sınırın öte tarafında mevzilenmiş olan PYD/YPG'nin roket ve havan mermileri sebebiyle korkulu alanlardı buralar.
Sınır hattına bakınca, vaktiylebu sınırları çizenlerin aslında nekadar kasıtlı hareket ettiklerini anlamamakmümkün değil. TepelerinTürkiye tarafındaki yamaçlardan geçensınır çizgisi, karşı tarafın kötü niyetliolması durumunda yaşanabilecek sıkıntılarınhabercisi idi adeta.
Otobüsümüzde bulunan İl Kültür Müdürlüğünden bir gencin söyledikleri, bölge ile ilgili bilmediğimiz bazı hususlara ışık tutar nitelikteydi. Bölgenin sadece 2012'densonra yoğunlaşan terör değil dahaeskiden başlayan ekonomik birsaldırı ile de karşı karşıya olduğuanlaşılıyordu söylediklerinden. Bölgeninbu en verimli topraklarına sahipinsanların üretmelerine terör saldırılarıile mani olmaya çalışanlar, kaçak ticaretyoluyla da Hatay ve çevresinin ekonomisinibaltalamak için ellerinden geleniyapıyorlarmış...
TAM ZAMANINDA...
Mihmandarımızın yakın döneme kadar yaşanan bütün gelişmelerin ve özellikle de Afrin'deki hazırlıkların,terör örgütünün Hatay üzerindenAkdeniz'e inme hesaplarınınbir uzantısı olduğunu vurgulaması önemliydi.
Terör örgütünün Afrin havalisinde Türkiye'ye yönelik saldırılarda bulunmak üzere hazırlıklar yaptığı artık bilinen bir husus. Yolculuk boyunca sınırın Suriyetarafında bulunan yerlerdekizeytin ağaçlarının teröristler tarafındankesildiğini belirtti mihmandarımız.
Suriye tarafında yaşamakta olan Arap nüfusun karşı çıktığını ancak başarılı olamadığını da ilave etti.
Söylenenler, Türkiye'nin Fırat Kalkanı'nı olduğu gibi Afrin'e yönelik ZeytinDalı Harekatı'nı da tam zamanındagerçekleştirdiğini doğrular nitelikteydi.
Hatay'ın şehir merkezi olan Antakya'dan Oğulpınar Hudut Karakolu'na ve oradan Hatay Havalimanına kadar yaptığımız yolculuk, bölgenin yapısı hakkında ciddi manada fikirler edinmemizi sağladı.
Ancak tabii ki günün en güzel anı, Oğulpınar Hudut Karakolu'ndakiMehmetçikler ve komutanları ilebirlikte Cumhurbaşkanı BaşkomutanRecep Tayyip Erdoğan'ı karşıladığımızve dinlediğimiz anlardı.
Türkiye'nin 2002 yılından beri her yılını bir öncekinden daha güçlenerek geride bıraktığını belirten Cumhurbaşkanımızın şu sözleri, nereden nereye geldiğimizi özetler mahiyetteydi: "Bugün, Türkiye 2007 vesayetkrizi öncesinden daha güçlüdür...
Bugün Türkiye, 2013 emniyet, yargı darbe girişimi öncesinden daha güçlüdür, bugün Türkiye 2015'teki çukur eylemleri öncesinden daha güçlüdür, bugün Türkiye, 15 Temmuz öncesindendaha güçlüdür, bugün Türkiye, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatları öncesinden çok daha güçlüdür..."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.