Meşhur MGK toplantısının yapıldığı tarihten ismini almış olsa da aslında çok daha öncesinde başlayan ve 'bin yıl süreceği' zannedilen 28 Şubatsüreci artık hesabının sorulması vekalan mağduriyetlerin giderilmesiile gündemimizde.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da 28 Şubat'ın yıldönümünde insanımızınüzerinden adeta bir silindir gibigeçen süreç gündemdeki yerini aldı.
Bir hafta boyunca yapılan seminer, konferans, panel ve diğer etkinliklerle Erbakan Hoca rahmetle anılırken,süreçte yaşananlar da yeninesillerin bilgilerine sunuldu.
Üzerinden 21 yıl geçmiş olsa da, o kara günlerde yaşanmış olan mağduriyetlerle tekrar yüzleşmek insanların içini sızlattı yine.
İnandıkları gibi yaşamak ve bu halleriyle en temel hakları olan eğitimöğretim imkanlarından yararlanmak isteyenlerin yaşadıkları, sürecindoğurduğu mağduriyetlerin enbüyüklerinden birisi idi herhalde.
Çünkü akla hayale gelmedik muamelelere maruz kalmışlardı. Üniversiteler üniversiteolduklarını unutmuşlardı ve bütünmesailerini başörtüsü ile uğraşmaya sarfediyorlardı o zamanlarda.
Eğitim-öğretim lafta kalıp evrensellik te kimsenin umurunda olmadığından, başarının tek ölçüsü başörtülülerleiyi mücadele edebilmekti...
Kampüslere başörtülülerin sokulmamasını, başlarını açmamakta inat edenlerin okullarından uzaklaştırılmaları takip etti. Okuldan atılmalara sebepolarak hiçbir zaman başörtüsüya da onların deyimiyle 'türban'zikredilmedi. Bunun başlarına dert açacağını iyi biliyorlardı çünkü.
Çoğu yerde başörtüsü konusunda şedit olan YÖK bile devre dışı bırakılmış ve yasaklar garnizon komutanlıkları tarafından izlenir hale gelmişti.
Üniversitelerde başörtüsü yasağa başarı ile uygulanır(!) hale geldikten sonra, yasakçıların bakışları İmam-Hatip okullarına çevrildi. Derslerinde 'başlarınıörtmeleri gerektiğini' öğrenenkız çocuklarımıza okul kapılarınadikilen güvenlik güçleri 'başlarınıaçmaları gerektiğini' söylerolmuşlardı. 'Yoksa okula giremezsiniz'yani 'okuyamazsınız' diyorlardı.
İmam-Hatip öğrencisi kız çocuklarını başlarını açmaya zorlamak ve istedikleri olmayınca 13-14 yaşındaki kız çocuklarını otobüslere doldurup şehrin uzak yerlerine bırakmak, sıradan davranışlar arasındaydı.
ENGELLEYEREK TEŞVİK!..
Kesintisiz 8 yıl uygulaması ile İmam- Hatiplerin Orta kısımları ve Kur'an Kurslarının çoğunun kapatılmasını, meslek liselerinin üniversiteyegirişlerini imkansız hale getirenkatsayı uygulaması izledi.
Katsayı uygulamasını milletimizin başına bela edenler, hiç utanmadan ve yüzleri bile kızarmadan 'meslekliselerinin üniversiteye girişlerinibu okulları cazip hale getirmekiçin zorlaştırdık' şeklinde yalanlar söylüyorlardı.
Kızı ve erkeğiyle on binlerce belkide yüz binlerce çocuğumuzun vetabii ki ailelerin mağdur olmasınasebebiyet verdi 28 Şubat Süreci.
Okullarını terke mecbur kaldıkları için üzüntüden çeşitli psikolojikve fizyolojik rahatsızlıklarayakalananlar, hatta bu sebeplehayatlarını kaybedenler oldu süreç boyunca.
Sürecin askeri sorumluların çoğu ile alakalı karar kısa bir sürede çıkacak gibi...
Yıllardır beklenen adımın da önümüzdeki günlerde atılması ve sivil sorumluların kapılarının çalınması da an meselesi...
Mahkemelerde ne olacağını bilmiyoruz.
Ama, üzerinden 21 yıl geçtikten sonra temel soru galiba şu: 28 ŞubatSürecinin sorumluları, sebepoldukları mağduriyetler sebebiylevicdan azabı çekiyorlar mıdıracaba?..
Belki de zaten olmayan vicdanlarını susturabilmiş olabilirler... Ancak, bu milletin ahının peşlerinibırakmayacağını herhalde biliyorlardır...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.