Ülkemizin varlığı ve devamı açısından, en azından yakın çevremizde olup bitenler üzerine düşünmek ve dersler alabilmek, hepimiz açısından önemli bir ihtiyaç. Olup bitenlere çeşitli sebeplerle çok saf bir şekilde yaklaşan ve hemenburnumuzun dibindekigelişmelerinbile bizi pekırgalamayacağırahatlığı içinde olanları uyarmak da bu cümleden bir iştir...
Bazıları açısından bu tür uyarıların faydası olmadığını biliyoruz tabii. Ülkemizin kendiayakları üzerinde durmakararlılığının pek hoş olmadığınıdüşünenleri uyarıp uyarmamak arasında herhangi bir fark yoktur mesela.
Onları uyarmaya kalkmanın herhangi bir faydası olmayacağı, tecrübe ile sabit çünkü.
Bölgenin son 100 yıllık tarihi yanında, yakın dönemlerde olup bitenler de, dünyayı kendilerine göre dizayn etme hesabı yapanların kimsenin kara kaşı kara gözü için adım atmadıklarını ortaya koyuyor. Ancak her nasılsa, aynı filmin bu defa değişik birsonla bitebileceğini hayal edenler bulunabiliyor.
Muhataplarını ikna edebilmek için yerine getirmeyecekleri konularda yağmur gibi vaatler yağdıranların,netice olarak hep kendimenfaatlerine uygun işler yaptıkları gerçeği de, tarih sahifelerinde okunmayı ve ibret alınmayı bekliyor.
Tarihte olanı tarihe bırakalım denilse bile, yakın dönemde başlayan ve halen devam eden süreçler de benzer şekilde cereyan ediyor. Hepimizin gözleri önünde hem de. Kendi işlerini kendileri göremeyip, uzaklardan çareve çözüm bekleyenler, elleriniverdiklerine önce kollarını sonrada bütün bedenlerini kaptırıyorlarister istemez... Ve bu hep böyle oluyor...
Tertiplediği gayrimeşru referandumla ortalığın iyice karışmasına sebep olan Barzani, bu konuları en iyi bilen kişilerden birisi. ABD baştaolmak üzere birtakım devletlerinverdikleri ve tutmadıkları sözlerle alakalı olarak kendisi ve aile büyüklerinin yaşadığı hayal kırıklıkları, ciltlerce kitap olur herhalde...
SÖMÜRGECİNİN TORUNU... Vaktiyle sömürgeciler tarafındankandırılanların torunları şimdilerdesömürgecilerin torunları tarafındanve benzer yollarla kandırılması,şaşırtıcı. Ancak İstiklal Savaşı ilesömürgecilerin pençesinden kurtulmuşbir milletin çocukları arasından dakandırılmaya hazır olanların çıkması, çokdaha şaşırtıcı...
Kandırılmaya hazır olanlar arasında siyasi partilerin üst düzey noktalarına kadar gelebilmiş birilerinin bulunmasını izah edebilmek, zaten imkansız.
Barış ve huzur getirme sloganıyla gerçekleşen ABD işgali sonrasıIrak'ın yaşadıkları, başkalarının birşekilde müdahil olduğu ülkelerdeneler yaşanabileceği konusundaçok açık bir örnek. Belli ölçüde Irak'ı yönetenlerin hata payları olsa da, dışarıdan birilerinin desteği sayesinde yapılan IKBY'nin tartışmalı referandumu, örneği daha anlamlı hale getiriyor. ABD işgalini güllelerlekarşılayanlara nazaran güllerlekarşılayan Iraklıların sayısıfazlaydı; malum. Iraklı olup, Iraklı gibidüşünüp de 2003'ten sonra yaşananlarınbu ülkenin lehine olduğunu ve kendileriniparlak bir geleceğin beklediğinidüşünenler halen var mıdır, bilinmez. İşgalin kendileri ve hatta Irakaçısından kurtuluş olabileceğinidüşünenlerin işgalin gerçekleşmesindeciddi roller oynadıkları biliniyor çünkü.
Birtakım problemler olsa bile Osmanlı'nın son dönemlerine kadar barış ve huzur içerisinde yaşayan bölge ülkelerinin çöküşten sonra yaşadıkları yeteri kadar ibretlikti zaten.
Adeta 'tüy diken' son gelişmelerden sonra bile olup bitenlere hala saf yaklaşıp Batı'ya toz konduramayanları uyandırmak zor... Ancak, hiç değilse biziuyutmalarına izin vermeyelim...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.