Sadece bir hükümet sistemi değişikliği yaptığımızı, dolayısıyla rejimi filan değiştirmediğimizi biliyoruz. 'Hayır' cenahı da CumhurbaşkanlığıSistemi'nin tıpkıparlamenter sistem gibi birhükümet sistemi olduğunu, rejim değişikliğinin söz konusu olmadığını anladı nihayet.
Değişikliğin tek adam rejimi ya da diktatörlük getirmeyeceği ve hele bölünmeye sebebiyet verme gibi bir tehlikesi bulunmadığını da biliyoruz.
Tartışma sürecinde, bu türden iddialarda bulunanların samimiyetsiz olduklarını anladık. Dahası, birliğimizikuvvetlendireceğini bildikleri içinasıl bölünme yanlılarının yenisisteme karşı olduklarını gördük.
Mevcut halde Cumhurbaşkanlarına tanınan yetkilerin yeni sistemde azaltıldığını ve sorumluluklar da yüklendiğinin farkındayız.
İyice güçlenecek TBMM'ninCumhurbaşkanı'na kanun ve seçimyenileme gibi usullerle müdahaleedebileceği de ayan beyan ortada.
Yürütmenin denetime tabi olmayacağı iddiası tam bir safsatadan ibaret yani.
Parlamenter sistemde adeta iç içe olan yasama ve yürütme yeni sistemde birbirlerinden iyice ayrışıyorlar. Yasamanın kanun yaparak veyürütmenin de idare ile iştigalederek kendi işlerini yapacaklarıhepimizin malumu.
Mevcut durumda hem yürütmeye ve hem de yasamaya müdahil olabilen bir başbakan yanında, 1982 Anayasası'nın verdiği yetkiler sebebiyle herkonuya müdahil olabilen ve amasorumsuz bir Cumhurbaşkanlığımakamı var. Yeni sistemde, devletin başındaki çift başlılık kaldırılarak, kararların daha hızlı ve problemsiz olarak alınmasının yolu açılıyor.
Demokrasi tarihimizin olumsuzlukları arasında yer alan ve altın değerindeyıllarımızı kaybettiren koalisyontartışmaları ve hükümet krizlerineson verecek bir uygulama ile karşı karşıya olduğumuz açık. Bu da istikrarın kurumsallaşması ve kalkınma yolunda yürüyen ülkemizin bundan sonra adeta sıçramalarla devam etmesi demek...
Doğu yoldayız; çünkü...
Üyelerinin bir bölümünü atanmış yargı mensuplarının belirlediği HSYK yerine, tamamı halkımız tarafından seçilen Meclis ve Cumhurbaşkanı'nın belirleyeceği HSK sistemi, yargıyıadına karar verdiği milletimizlebuluşturan bir yapı. Yargının bağımsızlığı yanına tarafsızlık esasının getirilmiş olması da başka bir kazanım bizler için. Seçebilen ama seçilemeyen 18-25 yaş arasıkişilere seçilebilme imkanıgetirilmesinin, aslında bir hakkınteslimi olduğunun farkındayız.
Hem söz konusu sınırlama sadece milletvekilliği ile ilgili değildi. Düzenleme ile belediye başkanlığı, belediye meclis üyeliği, muhtarlık ve azalık gibi seçilmeyi gerektiren diğer alanlarda da rahatlama getirilmiş olacak. 18-25 yaş arası gençler buralara da aday olamıyorlardı çünkü.
Ülkemizde şimdiye kadar yapılan ve yapılmak istenen iyi ve güzel her şeyeanlamsızca karşı çıkanların 'hayır'cephesinin çelikçekirdeğini oluşturması, doğru yolda olduğumuzun göstergesi.
İç işimiz olan hükümet sistemi değişikliğine mani olabilmek için, Avrupa ülkelerinin adeta çıldırmışgibi davranarak kendi değerlerini,uluslararası kural ve teamülleriayaklar altına almış olmaları da ülkemiz ve milletimiz için iyi bir şey yapıldığının en güzel delillerinden birisi.
Bütün bu olup bitenlerin en güzel taraflarından birisi de yaşananları büyük bir soğukanlılıkla izleyen milletimizin, sahip olduğu irfanın gereği olarak, hepimiz için doğru olanın ne olduğunu kavramış olması.
Kim ne derse desin, Cumhurbaşkanlığı HükümetSistemi'ne geçmekle iyi amaçok iyi bir şey yapıyoruz...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.