Anayasa değişikliğinin kabul edildiği gecenin sabahında, grubuna seslenirken: "Her CHP milletvekilinin, gelecekte çocuklarına, varsa torunlarına gururla: Biz sizin, bu ülkeningeleceği, şanlı bayrak içinher türlü mücadeleyi gözealdık" diyeceğini söylemiş Kılıçdaroğlu...
15 Temmuz Gecesi'ni Atatürk Havalimanı'ndaki darbe girişimcilerine karşı çıkmak yerine, onların müsaadesiyle ayrılıp gittiği bir evden 'izlemekle' geçirmişti Kılıçdaroğlu.
Yukarıdaki sözler, 15 Temmuz gecesiayağına kadar gelen 'lider olma'şansını tepmiş birisi için bir tesellibelki. Ama, tıpkı o geceyi darbegirişimcilerine karşı çıkmanınyollarını aramak yerine olupbitenleri izlemekle geçirmek gibi,grupta söylediklerinin de karşılığıyok. CHP milletvekillerinin çocuklarıve torunlarının gelecektesorabileceği başka sorular da var.
Bunlardan en akla yakın olanı şöyle:
'Türkiye'de yapılmakta olan bir yönetim biçimi değişikliğine ısrarla karşı çıkmak yerine, neden katkıda bulunmayave daha sağlıklı olmasını temineçalışmadınız?..'
Konu mevcut durumun özelliklerine bakılarak bütün yönleriyle değerlendirildiğinde, geriye bakanların öncelikle böyle bir soruyu sormaları gerekir çünkü...
CHP'nin sürece neden katkıda bulunmadığı, aslında günümüzde de aklı başında birçok insan tarafından sorulan ya da sorulmaya çalışılan, ama cevabı alınamayan bir soru. Özellikle de Cumhurbaşkanı'nın halktarafından doğrudan seçilmesisonrasında ülkemizin yönetimsisteminde bir değişiklik gerektiği, herkesin üzerinde ittifak ettiği bir esas olduğuna gore, bunun bir şekilde olacağını herhalde biliyorlardı. Hele de parlamentodaki sandalye dağılımı bu kadar netken...
Sayısal olarak güçlerinin yetmeyeceğini bildikleri halde, Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne geçişi ümitsiz bir şekilde engellemeye çalıştılar, bu doğru. Ancak nedenkarşı oldukları konusundadile getirebildikleri, 'haklı veyerinde' denilebilecek nerdeysetek bir argümanları bile olmadı CHP'lilerin, şu ana kadar.
Çarpıtmaya devam
Anayasa değişikliği sürecinin ilk günlerinde yeni sistemin ülkeyi böleceği yalanına sarıldı CHP'liler. Mensupları ve sözcüleri, terör olayları ve ekonomiye yönelik girişimlerin sistem değişikliği ile ilgili olduğunu ve vazgeçilmesi halinde duracağını bile söyleyebildiler. Yönetim sistemi değişikliğinirejim değişikliği, yürütmedekiçift başlılığı kaldırmak ve işlerihızlandırmak için atılan adımlarıdiktatörlük olarak yutturmayaçalıştılar sonra...
Kılıçdaroğlu'nun söyledikleri, CHP'nin ne olduğu iyi bilinenkonulardaki çarpıtma girişimlerinibundan sonra da sürdüreceğini gösteriyor. Yani herkesin çok iyi anlayabileceği 18 maddeyi, insanlara çarpıtarak anlatmaya ve milletimizin hayır demesini temine çalışacaklar yine...
CHP'lilerin çocukları ya da torunları da, ülkemizin yeni sistemde daha hızlı bir şekilde geleceğe doğru yol aldığını müşahede edecekler büyük ihtimalle.
O zaman da, Kılıçdaroğlu'nunumduklarını söylemek yerine,asıl sorulması gerekenlerisoracaklardır...
Kılıçdaroğlu ve ekibi, henüz referandum süreci başlamamışken şu 18 maddelik anayasa değişikliğini tekrar tekrar okumalı... Çünkü referandumsürecinde de oluşturmayaçalıştıkları algılar üzerindenkampanya yapmaya kalkışırlarsa, çocuklarına ve torunlarına anlatabilecek bir şeyleri olmayacak CHP'lilerin.
Çocukları ve torunlarının sorularına verebilecek cevap bulmakta epey zorlanacaklarını da hatırlatmış olalım bu arada...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.