Yapıları gereği midir bilinmez, adamlar her daim endişeli ve kaygılı. Ülkemizle ilgili olarak yazdıkları her satırda ve yaptıkları her açıklamada zehir saçıyorlar adeta. Karşı karşıya bulunduğumuz problemlerle ilgili olarak aldığımızen sıradan tedbirleribile 'aşırı' olarakdeğerlendiriyor, hele kendilerinin yaptıkları ile mukayese edilince, ateş püskürüyorlar. Sen bir garipTürkiye'sin,kaderinerazı birşekildeboynunubük ve ne istiyorsak onu yap,rahat et diyorlar adeta...
Terör örgütlerinin mensuplarına karşı son derece yumuşak davranıyor ve bizim de aynı şekilde davranmamızı bekliyorlar. Resmen terör örgütü olarak tanımış olsalar da, PKK'nın her türlüfaaliyetine açıktan izin veriyor vekol kanat geriyorlar. Kendileri terörü hatırlatacak en ufak bir girişimi bile şiddetle cezalandırdıkları halde, biz daha azını yaptığımızda tahammülsüzlük gösteriyorlar...
Dostluğa, müttefikliğe, akla, mantığa ve bilinen bütün insani kurallaraaykırı olan bu durumu normalkarşılıyor olmaları, işin belki de en vahim tarafı. Çünkü açıkça yanlışyapıyor ve bunun özellikle debizim tarafımızdan doğru olarakalgılanması gerektiğinde ısrar ediyorlar.
Güvenlik güçlerimizin terör örgütlerine karşı verdikleri mücadeleden tutun da, 15 Temmuz'da darbe ile devleti ele geçirmeye çalışanlara yönelik uygulamalara kadar, her yaptığımız şey 'yanlış' onlara göre. Bu tutumun, ülkemiz aleyhine bütüngelişmelerin arkasında ya daen azından yanında oldukları düşüncesini akla getirebileceğinin de farkındalar. Ancak bunu zerre kadar önemsemiyorlar bile.
ALGININ HEDEFİ
Batı kaynaklı haber, yorumve dahi siyasi demeçlerin hementamamının birinci esası, Türkiye'ninher hâlükârda kabahatli olduğuanlayışı. Bu saçma sapan anlayışınkaynağı da, batılıların herdurumda haklı oldukları kanaati.
Kendilerini dünyanın merkezi kabul ettikleri ve bunun tartışılmasına kesinlikle yanaşmadıkları için de, bu durumun tartışılmasına yanaşmıyorlar bile.
Tuhaf bir durumla karşı karşıyayız ve ağzımızla kuş tutabilsek bile bu durumu değiştirebilme şansımız da yok.
Çünkü söyledikleri farklı olsa da, hemen her konuya menfaat açısından bakıyor batılı dostlarımız. Türkiye ile ilgilikanaatlerinin değişebilmesi de,ülkemizin tekrar onların istediğigibi davranmaya başlaması ilemümkün. Bu ise, geleceğe yönelik iddialardan vazgeçmemiz ve bütün kazandıklarımızı da kaybetmemiz demek. Birileri bize sıcakbaksınlar diye çıkılacak böylebir yolun sonu ise, sadeceuçuruma çıkıyor...
Batılılar kendilerini evrensel birçok değerin üreticisi ve dahi temsilcisi addederler. İçimizden bazıları için de tartışılmaz bir esas gibidir bu. Batıkaynaklı algı operasyonlarınıngönüllü takipçisi ve hattadestekçisi olanları bir kenara bıraksak bile, oldukça kabarık sayıda insanımızın, 'batılılar söylüyorlarsabüyük ihtimalle doğrudur' şeklinde düşündükleri de bir vakıa.
Türkiye ile ilgili konuşulan ve yazılanlar kendilerini rahatsız ediyor olsa da, bütün iddialarda birhaklılık payı olduğunu düşünmeye mütemayil olanların sayısı hiç de az değil yani...
Diğerleri zaten kendi adamları olduğu için, algı operasyonları üzerine çalışanların esas hedefleri de galiba bunlar... Başta bu kesimler olmak üzere, batılılarıngayretlerinin bizi uçurumadavetten başka bir şey olmadığını herkese duyurabilmek için gayreti elden bırakmamak gerek...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.