ABD Başkanı Trump, İtalya Başbakanı Georgia Meloni'yi Beyaz Saray'da ağırladığı görüşmede, Rusya- Ukrayna Savaşı'na ilişkin son durumu değerlendirmişti. Trump, Kiev ile nadir toprak elementleri anlaşması konusunda sona geldiklerini ifade ederek, "Bir mineral anlaşmamız var, sanırım perşembe günü imzalanacak.
Ukrayna'nın anlaşmaya uyacağını düşünüyoruz, bunu göreceğiz. Ama bu konuda bir anlaşmamız var" demişti. Trump dediğini yaptı, Ukrayna'nın Nadir Toprak Madenleri'ne çöktü. Bir haftadır, Amerika ve İngiliz medyası Da Ukrayna'yı paylaşmakla meşgul. Önce, Amerikan Blomberg paylaşmanın işaret fişeğini çaktı. Bloomberg'in haberine göre ABD, Rusya ile Ukrayna arasındaki anlaşmanın parçası olarak Kırım'ı Rusya toprağı olarak tanımaya açık. ABD, Moskova ile Kiev arasında yapılacak daha geniş kapsamlı bir barış anlaşmasının parçası olarak Rusya'nın Ukrayna'nın Kırım bölgesi üzerindeki kontrolünü tanımaya hazırlanıyor. Bloomberg'in kaynaklara dayandırdığı haberine göre bu durum ABD Başkanı Donald Trump'ın ateşkes anlaşmasını temin etmeye yönelik son açılımı olarak değerlendiriliyor. Kırım 2014 yılında Kremlin tarafından işgal edilmiş, ardından da referandumla Rusya'ya ilhak edilmişti. Uluslararası toplum ilhakı meşrulaştırmaktan kaçınmak için yarımadayı Rusya olarak tanımak konusunda direnç göstermişti.
Bloomberg'e konuşan kaynaklar, önerinin cephe hattını büyük ölçüde donduracağını ve şu anda Rusya tarafından işgal edilen diğer Ukrayna topraklarının çoğunun da Moskova'nın kontrolü altında kalacağını belirtti. Teklifle Kiev'in NATO'ya katılma arzusu da masadan kalkmış olacak.
Blomberg'ten sonra, Amerikan Wall Street Journal gazetesi, "Londra ve Paris, Kiev'in toprak kaybını kabul etmeye hazır" başlığı ile çıktı. İngiliz gazetesi, "İngiliz ve Fransız yetkililer Ukrayna'nın, Rusya lehine toprak kaybını kabul ettiği bir senaryoya açık" olduğu yönünde bildirim yaptı. ABD'li gazetenin haberinde, "İngiliz ve Fransız yetkililer, Ukrayna'nın güvenlik garantileri ve ekonomik destek karşılığında bazı bölgelerin kontrolünü kaybetmeyi kabul edeceği bir senaryoya açık" ifadesi kullanıldı. Aynı zamanda Fransa ve İngiltere'nin, krayna'nın toprak kaybını sadece 'fiilen' tanıyacağı bir anlaşmayı tercih ettiği belirtiliyor.
Amerikan gazetesinden iki gün sonra, İngiliz Telegraph gazetesi, Ukrayna'nın nasıl paylaşılacağını ilan etti. İngiliz gazetesi, ABD'nin Ukrayna için hazırladığı yedi maddelik planını açıkladı:
Güvenlik garantisi yok ABD'nin, Ukrayna'daki çatışmayı Kiev'e güvenlik garantisi vermeden sona erdirmek için yedi maddelik bir plan hazırladığı öne sürüldü. İngiliz Telegraph, gazetesinin iddiasına göre ABD, Ukrayna'daki çatışmayı sona erdirmeye yönelik yedi maddelik plan sunmaya hazırlanıyor. Haberde, söz konusu planın Kiev için hiçbir güvenlik garantisi içermemekle beraber, Rusya'nın kurtardığı bölgeler üzerindeki kontrolü elinde tutmasını öngördüğü kaydedildi. İlk maddelerin derhal ateşkes sağlanmasını ve Rusya ile Ukrayna arasında doğrudan müzakereler yapılmasını öngördüğü belirtilirken şu ifadeye yer verildi: Teklif, ABD'nin Kırım üzerindeki Rus egemenliğini resmen tanıdığını varsaymakta ve Rusya tarafından el konulan diğer bölgelerin de fiilen tanınması anlamına gelmekte. Plan ayrıca Ukrayna'nın Dnipro Nehri'nin ağzına engelsiz erişimini ve Rus birliklerinin Herson Bölgesi'nin bazı kısımlarından çekilmesini öngörüyor. ABD'nin Ukrayna Özel Temsilcisi Keith Kellogg'un Ukrayna tarafının görüşme sırasında bu planı kabul etmesini beklediğini belirten Telegraph şunu ekledi: Bu plan, Ukrayna için ABD'den net bir güvenlik garantisi almadan toprak kaybedeceğinden acı bir hap olacak. İngiliz medyası, ABD'nin Ukrayna için hazırladığı yedi maddelik planını açıkladı:
Güvenlik garantisi yok Amerikan ve İngiliz Gazeteleri, Ukrayna'nın paylaşılmasını yayınlarken, ilginç işler oluyor. ABD Dışişleri Bakanı Rubio
Başkanlığı'nda bir heyetin, Londra'ya gitme kararı almasından sonra manidar gelişmeler oldu.
İngiliz İndependent gazetesinin haberine göre, ABD temsilcileri, Ukrayna ile müzakere yapmak için değil, Rusya lehine bir ültimatom sunmak amacıyla Londra'ya gidiyor. Haberde, "ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, müzakere için değil, Rusya'nın lehine bir ültimatom sunmak için müzakere ekibiyle birlikte Londra'ya gidiyor" ifadelerine yer verildi. Yayınlanan haberde, ABD heyetinin Zelenskiy'e Kırım'ı Rus toprağı olarak tanımasını ve Ukrayna'nın asla NATO'ya katılamayacağını kabul etmesini teklif edeceği belirtildi. Wall Street Journal, kaynaklarına dayandırdığı haberinde, ABD'nin Kiev'den Ukrayna krizinin çözümü için tavizler vermesini beklediğini; bunlar arasında NATO'ya üyelikten vazgeçmenin de bulunduğunu ve Washington'un Kırım'ın Rusya'ya ait olduğunu tanımaya hazır olduğunu yazmıştı. Ayrıca ABD'nin, Zaporijya Nükleer Santrali'nin kontrolünün de ABD'ye devredilmesini teklif ettiği ileri sürülmüştü. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, yaptığı açıklamada, Avrupa ve Kiev temsilcileriyle yapılacak bir sonraki görüşmede Ukrayna krizinin çözümüne dair "daha net" yanıtlar alınmasını umduğunu belirtmişti.
Görüşmenin kesin tarihi henüz belirlenmemiş olsa da önümüzdeki haftanın başında yapılmasının planlandığını ifade etmişti. New York Post gazetesi, ABD yönetimi yetkililerine dayanarak, Batılı ülkelerin önümüzdeki hafta Londra'da Ukrayna'da ateşkese dair sundukları önerinin parametrelerini görüşmeyi planladıklarını bildirmişti. ABD, İngiltere, Fransa, Almanya ve Ukrayna dışişleri bakanları arasında Londra'da yapılması planlanan Ukrayna toplantısı, Zelenski'nin Kırım'la ilgili sözleri nedeniyle çıkmaza girdi. Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenski'nin Kırım'ı Rus toprağı olarak tanımayacağını bir kez daha açıklamasının ardından ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un Londra'da yapılacak Ukrayna toplantısına gitmekten vazgeçtiği belirtildi. New York Times (NYT) gazetesindeki haberde, "Ukrayna, Başkan Trump'ın kilit önerilerinden birini reddederken ABD Dışişleri Bakanı Rubio, Ukrayna'da ateşkesle ilgili görüşmelerin bir sonraki turuna katılmama kararı aldı" dendi.
SONUÇ: Bloomberg'in aktardığına göre, ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Ukrayna'daki çatışmayı sona erdirmeye yönelik planlarının Rusya ve Ukrayna tarafından reddedilmesi durumunda, müzakere sürecinden çekilmekle tehdit etti. "Bazı toprak değişimlerinin gerçekleşmesi gerekeceğini" dile getiren Vance, şu ana kadar tüm tarafların "iyi niyetle müzakere yaptığına" inandığını söyledi. EVET.
GÖZ GÖRE GÖRE ABD İLE RUSYA UKRAYNA'YI PAYLAŞIYOR...