HTŞ çatısı altında toplanan silahlı gruplar; 27 Kasım'da Suriye rejimi-Beşar Esad'ı devirmek için İdlib'ten başlattıkları Kurmay planlı-Şam hedefli başlattıkları saldırılar sonucu İdlib-Halep- Hama-Humus'ta kontrolü ele alarak, Başkent ŞAM'A CUMARTESİ AKŞAMI GİRDİLER.
Şam düşerken, iddiaya göre Esad'ın Tahran'a kaçtığı öğrenildi. Suriye krizi her saat-her gün yeni bir gelişmeye konu olduğundan, kesin değerlendirme şansı bulunmuyor. Bu nedenle, günlük gelişmelere göre, Suriye'nin nereye evrildiğini anlatan gelişmeleri ve senaryoları değerlendirmekte yarar var. Yer yer çatışmaların sürdüğü rejim askerlerinin önemli bölümünün üniformalarını çıkardıkları gözleniyor.
Suriye Milli Ordusu (SMO) Fırat'ın Doğusu'ndaki ABD aparatı PKK-YPG kontrolündeki Münbiç'e yönelik operasyon başlattı. Bölgedeki köylerin büyük bölümü , SMO tarafından kurtarıldı. Suriye'nin güneybatısındaki Ürdün sınırında bulunan Dera, Hama'dan Humus'a ilerleyen HTŞ grupları, kente girdi. Suriye'nin doğusundaki Deyrizor, Irak'a açılan Ebu Kemal Sınır Kapısı ve bölgedeki enerji kaynakları ise Suriye ordu güçleri ile İran milislerinin çekilmesi sonrası PKK-PYD-DSG'nin kontrolüne girdi. Dera ile eş zamanlı Süveyda kentine silahlı gruplar tarafından başlatılan kapsamlı saldırı sürüyor.
Londra merkezli muhalif Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) ise, Suriye ordusu ve İran milis gruplarının Humus kentini tamamen boşalttığını öne sürdü.
Başkan Erdoğan'ın Putin ile ve Putin'in Pezeşkiyan ile telefon görüşmelerinden sonra, ASTANA FORMATI canlandı. Erdoğan'ın mimarisini çizdiği Suriye krizini çözme planı doğrultusunda Dışişleri Bakanı Hakanı müthiş diplomasi uyguluyor, mekik diplomasisini sürdürüyor. 7 Aralık'ta (Dün) Fidan, Doha'da İranlı mevkidaşı Arakçi'yle bir daha görüştü. Suriye'deki durumu detaylı şekilde ele aldılar. Görüşmede, ayrıca öğleden sonraki Astana Formatında Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda gündeme gelecek konuların ön değerlendirmesi yapıldı. Suriye'de Heyet Tahrir Şam (HTŞ) öncülüğündeki grupların ŞAM KAPILARINA dayandığı sırada, SURİYE'NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNDE ANLAŞMIŞ ASTANA FORMATI'NDA Hakan Fidan-Lavrov-Arakçi çok kritik bir toplantı yaptılar.
Bakan Fidan, Astana toplantısında Türkiye'nin şu mesajlarını veriyordu.
Fidan, Suriye'de yaşananları, "Suriye yönetiminin kendi halkıyla uzlaşmaması, ülkede artan ekonomik sorunlar, terör örgütlerinin faaliyetleri, kurumların düzgün işlememesi, sivillerin hedef alınması" gibi faktörlerin tetiklediğini söyleyecek. Fidan'ın "2011'deki hataların tekrarlanmaması ve savaş yerine uzlaşması aranması gerektiğinin" altını çizeceğini bildiren resmî kaynaklar, Suriye'de sivillerin ve sivil altyapının hedef alınmaması gerektiği; azınlıkların ve inanç gruplarının haklarının gözetilmesi çağrısında bulunulacağının altını çizdi. Fidan'ın çözüme yönelik olası mesajlarını aktaran resmî kaynaklar, gelinen noktadan sonra Şam yönetimiyle muhalefet arasında siyasi sürecin önünün açılmasının ve Şam'ın gerçekçi bir şekilde muhalefetle anlaşmak için samimi bir çaba harcamasının gerekliğinin altını çizeceklerini belirttiler.
Türkiye'nin, Astana toplantısında "Buradan sonra, kalıcı barışa dönük bir süreç başlamak zorunda" mesajı vereceğini aktaran kaynaklar, Bakan Fidan'ın Türkiye için Suriye'nin toprak bütünlüğü ve birliğinin esas olduğunu vurgulayacağını aktardılar. Türkiye'nin, Suriye'deki barış ve istikrar için Şam yönetiminin "kendi halkıyla uzlaşı sağlaması, tüm halkları ve dinî grupları kapsayacak bir yönetim sunmasının" gerekliliğinden söz etmesi bekleniyor.
Fidan'ın, Türkiye'nin bunu desteklemeye hazır olduğunu vurgulaması bekleniyor.
Fidan'ın, Türkiye'nin bu desteği sırasında terörle mücadeleden de taviz vermeyeceğini vurgulaması öngörülüyor.
Derin Amerika işgal ettiği Deyrizor bölgesinde aparatı PKK-YPGSDG'ye meşru zemin oluşturma planı, masanın en sıkıntılı noktası olarak görülüyor. Suriye Milli Ordusu (SMO) Suriye'nin geleceği masasında, Türkiye'nin desteği ile etkin rolde bulunacağı değerlendiriliyor. HTŞ çatısı altındaki silahlı grupların Şam'a girmesi veya Şam kapısında durdurulması sürecinde, ABD destekli çakma bir gruba da dikkat çekiliyor. ABD-Centcom, işgal ettiği Deyrizor bölgesindeki aparatı PKK-YPG'ye yeni bir isim bulmuş, demokratik lafını ekleyerek, dünyayı kandırmaya çalıştığı biliniyordu. Türkiye destekli SMO'nun eski adı olan Özgür Suriye Ordusu'nu (ÖSO) ismini çağrıştıran çakma bir grubu, ABD'nin devreye soktuğu konuşuluyor.
Irak-Ürdün-Suriye üçgeninde yer alan Tenef üssünde, ABD destekli olduğu belirtilen çakma Suriye Özgür Ordusu'nun Dera civarında faaliyetine dikkat çekiliyor. Deyrizor Askeri Havaalanı ile Suriye ve Irak arasındaki Kaim Sınır Kapısı'nda PKK-YPG-SDG tarafından ele geçirildiği belirtildi. Sınır kapısının İran destekli grupların Suriye'ye geçişlerinin yanı sıra sınıra mühimmat ve silah sevkiyatı için kullanıldığı kaydedildi.