YER Washington... Beyaz Saray'da toplantı var. Trump'ın dediği oluyor "F-35'leri askıya alma" kararı çıkıyor. "Askıya alma" bir süre tepkilerin dinlenmesi, zaman içinde eritilmesi ve sonrasında tekrar askıdan indirilerek bize kapının tekrar açılması anlamına geliyor.
Trump önce "Türkiye'ye yaptırımgündemimizde yok" diyor. ABDBaşkanı zor bir sürecin içinde.
Önünde engebeli bir seçim dönemi var. İsrailsever lobilerden medyaya ve kongreye kadar herkes saldırıya geçiyor. Trump kurmaylarını tekrar topluyor. Bir general "Türkler'itamamen dışlayalım" diyor.
Trump'ın danışmanlığını yapan eski Genelkurmay Başkanı gülerek "Nasıl dışlayacaksın. İncirlik veİran'ı gözetlediğimiz Kürecik'ikapatırlarsa ne olacak?" diye soruyor. NATO üyesi tek Müslüman devletin Türkiye olduğunu vurguluyor.
Ortadoğu ve Asya'ya erişim açısından NATO'da stratejik olarak en büyük öneme sahip ülkenin Türkiye olduğunu hatırlatıyor.
Danışmanlardan biri "Türkler'e100 F-35 satacaktık. İptaldemilyarlarca dolardan olacağız. 900 parçayı Türkler üretiyor. Başkasına yaptırdığımızdakaybımız en az 600 MİLYONDOLAR" diye ekliyor. Bir senatör"Türkler'i atalım" diye çıkışıyor.
"F-35 vermezsek, Türkiye 100Boeing siparişini de iptal edebilir. Kaybı düşünün" karşılığı geliyor.
Eski Genelkurmay Başkanı "Patriotvermedik, mecburen gidipS-400 aldılar. F-35 vermezsekgidip Rusya'dan savaş uçağıalacaklar. NATO üyesini aptalcakararlarımızla Moskova'yaitiyoruz. Sonra da yaptırımlakendi bacağımıza sıkıyoruz"diyor. Trump bu toplantıdan sonramedya önüne çıkıyor. "Türkiye'yeyaptırımdan vaz mı geçtiniz?"diye soruluyor. Başkan "Bakıyoruz... Bakıyoruz. Pek çok sebeplezor bir durum" karşılığını veriyor.
Yer Ege... Amerikan medyasında üst düzey görevli, bir Generalimizi ziyaret ediyor. Kahvaltıda konu F-35'ler... Türk Generali "TürkiyeS-400 almakta doğru iş yaptı" diyor. "F-35'ler şişman ve güdük. Üstelik tek motorlu. Amerikalıgeneraller bile bu savaş uçağınıistemiyor. Rus savaş uçaklarınınmanevra kabiliyeti F-35'lere 10basar. Üstelik F-35 almazsakne olur? Biz bölgemizde sadeceterörle savaşıyoruz, F-16'larlavuruyoruz. Küçücük uçaklarlabile bu işi hallederiz" diye ekliyor.
Misafir bozuluyor. Yer Akdeniz... Bir yazarla, Ekrem İmamoğlu'nu parlatan beyin takımından biri yemekte buluşuyor. "Ekrem İmamoğluBaşkan olacak" diyor Amerikalılar'a çalışan parlatıcı... Yazar "AK Parti boğaza köprü ve tüp geçitler yaptı?
Peki İmamoğlu iki köprü iki tüp geçit mi yapacak? Ak Parti'den iki katı fazlasını mı koyacak?" diye soruyor. İmamoğlu gazcısı "İstanbul'a yapılacak fazla bir şey yok. Yapılması gereken yapılmış. İmamoğlu kreşler ve yurtlar açacak. Asıl işi Başkanlığa hazırlanmak" diyor. Yazar "Hiçbir şey yapmadan her şey nasıl çok güzel olacak? Vatandaşı kandırdınız mı yani?" diyor. "Akdeniz'in suyu çokgüzel" cevabı geliyor. Yer Teşvikiye...
Bir apartmanda 20'ye yakın çok önemli işadamı buluşuyor. Herkes puro içiyor. Biri "Sonbaharda Batı'danTürkiye'ye sert rüzgarlar esecek. Operasyonlar başlıyor" diyor.
Diğeri "İmamoğlu-Babacan-Gül-Davutoğlu oluşumları çok önemli. Dördüyle tek oluşuma gidebilirmiyiz diye çalışmalıyız" çağrısıyapıyor. Biri de "İmamoğlu'na yurtdışından milyarlarca dolarlıkfon bulduk" müjdesini veriyor.
İstanbul'u borçlandıracaklar... Mutlular.
Toplantıda bir numaralı söz sahibi ise bir Amerikalı... 15 yıldır olduğu gibi yine "Erdoğan bitti" diye umut, "Çalışın... Çalışın" diye gaz pompalıyor. İçeride ve dışarıda... Her yerde toplanıyorlar... Hep gelecekler...
Onları sadece "BİZ" durdurabiliriz.
Tabii "BİZ" olabilirsek!..
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.