BİNALİ Yıldırım mı, Ekrem İmamoğlu mu? Ankara'da tüm ilçelerde seçim sonuçlarına itirazlar... Resmi sonuçlar ne olacak? Türkiye bu sorulara kilitlendi.
CHP'den kurmaylar çıkıyor... İstanbul ve Ankara'daki seçim sonuçlarına AK Parti'nin yaptığı itirazlara sert tepki veriyor. "Negerek var" diyorlar. "Seçim sonuçlarınıkabullen, bırak itirazı" çağrısı yapıyorlar.
Hatta Ekrem İmamoğlu, Binali Yıldırım'dan derhal tebrik dahi beklediğini açıklıyor.
Daha itiraz sonuçları alınmadan, resmi açıklamalar yapılmadan Anıtkabir'e gidip imza defterine adını yazıp "Belediyebaşkanı" diye etiket yapıştırıyorlar. Halbuki itiraz yasalar çerçevesinde en doğal hak.
Kararı Yüksek Seçim Kurulu verecek.
Oradan gelen son açıklama kesin sonuç sayılacak. CHP tarafında "Yapmayın,etmeyin, germeyin, itirazı bırakın,kabullenin" çağrıları gırla gidiyor. Ancak bir bakıyoruz aynı CHP 6 ilde seçim sonuçlarına itiraz etmiş durumda. Sadece İstanbul'da 22 ilçede seçim sonuçlarına itiraz ettikleri yolunda açıklama CHP İl Başkanlığı'ndan geliyor. Türkiye çaıpında yüzlerce ilde CHP'nin itirazları sürüyor.
Onlar bu hakkı kendilerinde görüyor.
Başkası yapınca burunlarından soluyorlar.
İtiraza itiraz ediyorlar, durdurulması için başvurular yapıyorlar. Çok ilginç, çelişkili bir durumla karşı karşıyayız. AK Parti birçok sandıkta kendilerine yüzlerce oy verilmesine rağmen sandık birleştirme tutanaklarına sıfır oy yazıldığı tespit edildiğini açıklıyor.
Yüzlerce sandıkta ise AK Parti'ye verilen binlerce oyun tutanaklara geçirilirken kasıtlı olarak satır kaydırılarak başka adaylara yazıldığı konusunda elinde belgeler olduğunu söylüyor. Ayrıca AK Parti'ye verilen binlerce oyun Vatan, BBP ve CHP'nin adaylarına yazılarak çalındığı yolunda tespitler yaptıklarını belirtiyor. CHP dışındaki partilere de Binali Yıldırım'ın oylarının kaydırılmasını "Çalmayı gizlemek" yolunda bir strateji olarak açıklıyor. Geçersiz sayılan oylarda ise çok sayıda haksız gaspın yapıldığını öne sürüyor. AK Parti'ye verilen oyların geçersiz sayılması için "Pusulazarfında muhtar adayına verilen oyyok" denilerek kullanılan oyun tümden geçersiz sayıldığını iddia ediyor. Tüm bunlar alt alta konulduğunda da ortada bir organize suçla karşı karşı karşıya kalındığı vurgulanıyor. Bunlar ciddi iddialar. 6 ilde ve yüzlerce ilçede seçim sonuçlarına itiraz eden CHP'den, İstanbul ve Ankara'da rakip partinin itirazına saygı göstermesini beklerdim. İtiraza itiraz eden ama kendisi de itirazcı olan bir parti durumuna düşüyorlar.
"Sadece benim itirazım haklı" diyen bir partiye dönüşüyorlar. Türkiye 15 Temmuz'u yaşadı. Ortada organize terör örgütleri var. Devletin tüm birimlerine, Genelkurmay'a kadar sızanlar ve darbe girişiminde bulunanlar seçim sandıkkurullarına sızamazlar mı? Türkiye'de gerilimi artırmaktan beslenen ve bundan haz duyan CIA taşeronları içimizde cirit atıyor. Geçtiğimiz haftalarda bir arkadaşımla karşılaştım. FETÖ'ye en büyük kaynağı sağlayan dev şirketlerden birine Kayyum olarak atanmıştı. "FETÖ'cüleri kurumiçinde en hızlı şekilde belirleyereken kısa zamanda ilk tasfiye edenbiz olduk" dedi. Zira kurum içi maillere ulaştıklarında FETÖ'cülerin kabak gibi ortaya çıktığını söyledi. Yüzlercesini hemen attıklarını belirtti. Ancak daha sonra bu dostum görevden alındı. "Yerime atananKayyum attığımız tüm FETÖCÜ'lerigeri aldı" dedi. Bunlar içimizde geziyorlar.
Her yerdeler... Ve sandıklara sızmayı cennete gitmek olarak görecek kadar da sapıktırlar. Seçimden hemen önce CHP Antalya milletvekili ahaber'de Yazboz'da konuştu. "Antalya Muratpaşailçesinde CHP'li Belediye Başkanınındanışmanı FETÖ'nün Belediyelerİmamıydı. O Belediyeler İmamı KemalKılıçdaroğlu'na danışman yapıldı" dedi.
Bunu ben söylemiyorum. CHP'li söylüyor.
Pensilvanya'da korunan teröristler CHP'nin en tepesinin yakınına kadar sızıyorsa, bir ilkokuldaki sandığa neden sızmasın? YSK kimi ilan ederse ona saygı duyacağız.
Seçimler ülkesine dönen Türkiye'de artık 4.5 yıl sandık yok... Tüm enerjimizi ülke sorunlarının çözülmesine verebileceğiz.
Çözülmesi ve daha ciddi mücadele verilmesi gereken konuların başında da bu her yere sızma operasyonunu aksatmadan yürüten örgüt üyelerinin tasfiyesi geliyor. Mücadeleyi tek başına Erdoğan'dan bekleme gafletinde olanlar çok... Bürokrattan Kayyuma kadar herkes mücadelenin içinde olmak zorunda.
Sızıntının olduğu yerde gaz sıkışması kaçınılmazdır.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.