ABD liderliğinde, İngilizlerin de dahil olduğu koalisyon uçakları Musul'a bomba yağdırıyor, 200 kişi ölüyordu. Öldürülenlerin DEAŞ üyesi değil siviller olduğu ortaya çıkıyordu. Bu bir SAVAŞSUÇUYDU. İlk tepkiyi Irak Başbakanı İbadi veriyor, "Saldırıterör örgütlerince yapıldı" diyordu. İngiliz vatandaşı Irak Başbakanı, Irak halkına koalisyon uçaklarınca yapılan katliamı örtbas etmek için zıpçıktı gibi fırlıyor, BODY-GUARD oluyordu.. İbadi mükemmel ötesi işbirlikçi, BATI'nın sömüreceği her ülkede görmek istediği bir Başbakan'dı.
"Keşke İbadigibi BADİLERçoğalsa" diye yanarak, operasyonlardüzenliyorlardı. 15 temmuz da bu tip biroperasyondu. Pensilvanya'da CIA'nınkoruduğu FETÖ lideri, CIA memurlarıGraham Fuller ve Henry Barkey'in yöneteceğikukla olarak Beştepe'ye oturtulmakisteniyordu. Kendi halkını öldürenlerikoruyacak İBADİ modelinin ötesinde birFETÖ de halkını helikopterler, İncirliküssünden kalkan F-16 ile bombalayaraköldürmüyor muydu? Halkını öldürenlerikoruyan İBADİ'den daha baskın, halkınıbombalayanı BATI'da kim istemezdi? Irak'ta200 sivili öldüren General önce "Yanlışlıklavurduk" diyordu. Sonrasında "Yüksek birbinaya hafif bomba bıraktık. Ancakağır bomba gibi patladı. Neden böyleoldu anlamadık" diyerek yırtıyordu.
Almanlar da Suriye'de sivilleri vuruyor, 66 masum ölüyordu. Maalesef dünya ayağa kalkmıyordu. Savaş suçları satır aralarında kayboluyor, katliamı yönetenler hala görevde bombalamaya devam ediyor, yüzlerce sivili öldürenler tutuklanmıyordu.
Yüzlerce insanımızı general elbiseli teröristleri ile öldüren, FETÖ bile Pensilvanya'da ağırlanıyorsa, Irak'ta ve Suriye'de sivilleri katleden generallerin peşine düşmenin ne alemi vardı? Önemli olan İBADİ ile çalışmak, BATI'nın her yerinde FETÖ gibi hizmet erbablarına sahip çıkmaktı. Halk Bankası Genel müdür yardımcısını, FETÖCÜ'lerin ülkemizde ağırladığı savcı ve hakimlerle tutuklamak varken, Irak ve Suriye'deki sivil katliamlar kimin umurundaydı. İngiliz hakimiyetindeki Birleşik Arap Emirlikleri ve New York bankaları da İran'a uygulanan ambargoyu delmişti, bu da iddianamedeydi.
Ancak Amerikalı yargıç, New York'taki Amerikan bankalarının yöneticilerini mi tutuklayacaktı? Yok daha nelerdi? Bu ülkede halkın can vererek kovduğu darbecihizmetçi FETÖ, BATI başkentlerinde baş tacı ediliyor, bu ülke aleyhine yalan ve iftiralarla dolu dosyalar hazırlıyordu. Kitabını yazdığı yemleme-rüşvetleme-sızma kabiliyeti ile BATI'da siyasilere, istihbarat örgütlerine, yargıya ulaşıyor, Alman istihbaratı BND'nin başındaki adamla bile korumaya alınıyor, tüm dünyaya "Masum" ilan ediliyordu.
Wall Street Journal'e demeç veren CIA eski Başkanı James Woolsey bile "MichaelFlynn Trump'ın Ulusal GüvenlikDanışmanlığına gelmeden önce Eylülayında iki Türk Bakan'la görüştü. Oturup Fethullah Gülen'in ABD'denkaçırılması için pazarlık yaptılar" diyerekihbarda bulunuyordu. CIA eski Başkanı"Aman ha, FETÖ liderini kaçıracaklar"diye dünyaya haykırıyor, adeta tedbir alınmasıiçin tellal oluyor, bir yandan da elindeki FETÖsilahı ile Trump'ı vuruyordu. Böyle bir maşayıkim bırakmak isterdi? ABD Dışişleri BakanıTillerson Ankara'ya geliyor, basın toplantısında"Halk Bankası yöneticisini nedentutukladınız?" sorusuyla karşılaşıyordu.
Tillerson terliyor, imdadına ayarlanmış bir ABD'li gazeteci yetişiyor, Dışişleri Bakanımız Çavuşoğlu'na "Protestan cemaatineait İzmir Diriliş Kilisesi RahibiAndrew Craig Brunson 9 Aralık'tanberi Türkiye'de tutuklu. Ne zamanbırakılacak?" sorusunu yöneltiyordu.
Rahip Craig'i tercümanı ihbar etmişti. PKK sempatizanlarına Türkiye'nin bölünmesi yönünde vaazlar veriyordu. Yardımında bulunduğu Suriyeli mültecilere FETÖ'yü övüp, terör örgütünün propagandasını yapıyordu. FETÖ'nün ABD'deki vakfından yüklü miktarda maaş aldığı öne sürülüyordu.
FETÖ heryerde hatta ABD Dışişleri Bakanı'nın Ankara'daki basın toplantısında bile karşımızdaydı... Bir sopa, bir maşaydı.
15 Temmuz devam ediyordu. 16 Nisan o sopayı kıracak, maşayı bükecek ve eritecekti.
BATI onun için FETÖ vokaliyle "HAYIR" diye çığlık atıyordu. Yoksa Türkiye'de kurdukları sistem sobasının ateşini neyle karıştıracaklardı? İBADİ ötesi badi-liderleri bu ülkenin başına nasıl oturtup bölgeye hakim olacaklardı? Rusya'dan da dün açıklama geliyordu: "Bölgede Türkiyesiz hiçbirsorun çözülemez" diye... Peki ama neden?
Cevabını sandıkta siz verin!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.