İlk maçlar çok zordur. Üstelik geçen sene şampiyon olmanın verdiği belki bir rahatlık da olabilirdi. Ama kim ne derse desin, ben Beşiktaş'ı iyi buldum. Hatta maçın ikinci yarısında çok dahaiyi buldum. Adeta geçen sezondan kaldıklarıyerden devam eder gibiydiler.
Önce Kenan Karaman'dan bahsedelim… Belki Aboubakar gibi nokta golcü değil amafutbol oynamayı çok iyi biliyor. Bir forvetin yapması gereken çoğu şeyi iyi yapıyor. Bu da muhtemelen Alman altyapısında yetiştiğinden dolayı. Kendisine atılan topu tutup, arkadaşlarının gelmesini sağlıyor. Sağa-sola önemli koşular yapıp defansın dengesini dağıtıyor. Nitekim Beşiktaş'ın ilk golü böyle bir pozisyondan geldi. Kenan sağdan aldı, N'Koudou'ya attı. N'Koudou da ancak çok kaliteli ve komple bir futbolcu olan birinin yapacağı şekilde müthiş bir gol attı. Topu alışı, dönüşü, daraçıya rağmen tepeye vuruşu buram buramkalite. N'Koudou da çok iyi başladı.
Rosier, tartışmasız Türkiye'nin yaratıcılığı ve ofans gücü uzak ara en iyi sağ beki. İkinci golde kendisine akıllı bir pas atıldı. Pas hızlıydı ama çabukluğuyla topu kontrol etti ve Atiba'ya golü attırdı. Beşiktaş'ın bu sene kadro derinliği de iyi. Mesela Larin ve Gökhan önemli hücum silahları ama sonradan girdiler. Oğuzhan sonradan girdi. Ljajic kenarda. Topal hem stoper oynar hem orta saha oynar. Aslında Süper Lig için yeterli birkadro ama Şampiyonlar Ligi için bir şeydiyemeyiz çünkü orası devler sahnesi.
Hakem Zorbay Küçük kötü maç yönetmedi. Ama mükemmel miydi, hayır. İlk yarısarı kartı olan Sabo, Vida'nın ayağınaçok belirgin, sert bir şekilde bastıatamadı. Rosier'in rakibin üst baldırınayaptığı hareket en az bir sarı kart. Bazıfaulleri yanlış yorumladı. Ama ilk maçlarda dahakemlere tolerans göstermemiz lazım.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.