Günün yaşam haberleri (18.05.2018)
Günün öne çıkan yaşam haberlerini ahaber.com.tr olarak sizler için derledik...
ŞELALEDEN DÜŞEN ÇOCUK KURTULDU
ROMA'NIN PARKLARINI KEÇİLER TEMİZLEYECEK
Roma Belediyesi, personel ve teçhizat eksikliği nedeniyle bakımsız kalan park ve bahçelerin temizlenmesi için koyun ve keçilerin görevlendirilmesi planını açıkladı. Belediyenin çevre işlerinden sorumlu meclis üyesi Pinuccia Montanari yaptığı açıklamada koyun-keçili çim biçme planını duyurdu.
Montanari, fikrin Belediye Başkanı Virginia Raggi'den geldiğini söyledi ve "Bu basit, faydalı ve ilginç bir yöntem. Berlin gibi büyük şehirlerde de uygulanıyor" dedi. Bu açıklamanın ardından sosyal medyada, basında ve siyaset dünyasında "dört ayaklı çim biçme makineleri" tartışması başladı.
DİPLOMASINI ALMAYA ROBOT YOLLADI
ABD'de hastanede tedavi gördüğü için lise mezuniyet törenine katılamayan Cynthia Pettway törene farklı bir şekilde katıldı. Pettway, hastanede 40 aile üyesiyle birlikte heyecanlı bir şekilde beklerken onun cübbesinin giydirildiği ve üzerinde kamera ile ekran bulunan robot sahneye çıkarak diplomayı aldı. Mitchell Center'da düzenlenen tören esnasında Pettway'in isminin anons edildiği ve robotun sahneye çıktığı anlarda genç kızın arkadaşları neşeyle tezahüratta bulundu.Lübnan'da dilencinin 5.5 milyon doları çıktı
LÜBNAN'DA DİLENCİNİN 5.5 MİLYON DOLARI ÇIKTI
Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta 15 yıldır terk edilmiş bir aracı kendine mesken edinen fiziksel engelli 54 yaşındaki Fatma Muhammed Osman, dün ölü bulundu. Yıllardır dilencilik yapan kadının kendisine ev edindiği araçta 5 milyon 700 bin Lübnan lirası (4 bin dolar) bulundu, banka hesaplarında ise 5.5 milyon dolar olduğu anlaşıldı.
Dünyanın en zengin dilencisi olarak gündeme gelen Fatma, İsrail'in Lübnan'ı işgal ettiği 1982'den beri aynı mahallede yaşıyordu. Fatma'ya yıllardır yardım eli uzatanlardan kuyumcu Nebil el- Asta, bir dilencinin üzerinden bu kadar para çıkması üzerine yaşadığı şoku atlatamadığını dile getirerek, "Onun serveti benimkinden çok daha fazla çıktı" dedi. Mustafa Han da "Bu kadar zengin bir kadına yardımcı olduğum aklımın ucundan geçmezdi" diye konuştu.
PATLAYAN ELEKTRONİK SİGARA ÖLDÜRDÜ
ABD'de 38 yaşındaki Tallmadge D'Elia, patlayan elektronik sigarasından kopan parçaların kafatasına saplanması sonucu hayatını kaybetti.
ABD'de Tallmadge D'Elia, elektronik sigara kurbanı oldu. 38 yaşındaki Tallmadge D'Elia, patlayan elektronik sigarasından kopan parçaların kafatasına saplanması sonucu öldü. D'Elia'ya yapılan otopsi sonucu, vücudunun yüzde 80'inin yanmasıyla sonuçlanan yangına da patlayan elektronik sigaranın sebep olduğu sonucuna varıldı. D'Elia'nın bedeni Florida'nın St. Peterburg bölgesindeki evinin yanan yatak odasında itfaiyeciler tarafından bulundu. Kayıtlara kaza olarak geçen ölümün, ABD'de elektronik sigara kaynaklı kayıtlara geçen ilk can kaybı olduğu sanılıyor. Adli tıp uzmanları, D'Elia'nın ölüm nedeninin kafatasına isabet eden parçalar olduğunu tespit etti.
195 PATLAMA 133 YARALI
Otopsiye göre, kafatasında elekronik sigaranın iki parçası bulundu. İtfaiyecilerin yatak odasında büyük bir yangın hasarı oluştuğunu, ancak minimum düzeyde dumanla karşılaştıklarını rapor ettiği bildirildi. Elektronik sigaranın Smok-E Mountain şirketi tarafından imal edildiği belirtildi. Amerikan itfaiyesinin verilerine göre 2009- 2016 arasında elektronik sigara kaynaklı 195 farklı patlama ve yangın oldu ve bu olaylarda 38'i ağır, 133 kişi yaralandı. 2015'te Colorado eyaletinde patlayan bir elektronik sigara 29 yaşındaki bir erkeğin boynunu kırıp, dişlerini dökmüştü. Ocak ayında Denver Havaalanı'nda yaşanan bir yangının da elektronik sigaradaki pilden kaynaklandığı tespit edilmişti.
MEMPHİS GÜZELİ MÜZEDE
Amerika'nın Nazileri bombaladığı, adını pilotun sevgilisinden alan ve üstünde aktris simgeleri bulunan uçak, müzede sergilenmeye başlandı.
Sığınaklara bomba attıABD Hava Kuvvetleri'ne ait, 'Uçan Kale' lakaplı bombardıman uçağı, 2. Dünya Savaşı'nda Avrupa'daki 25 Nazi sığınağını bombaladı. 1942 ve 1943 yıllarındaki bombalamada Nazi sığınakları yerle bir edildi. 14 kişilik personel, 25 hedefi bombalayan ilk ekip oldu. Uçağa, pilot Robert K. Morgan'ın Memphis'te yaşayan sevgilisi Margaret Polk'dan esinlenilerek 'Memphis Belle' (Memphis Güzeli) denildi.
ASKERLERİN ANISINA
Son bombalamayı 17 Mayıs 1943'te Fransa'daki Nazi sığınağına yapan 'Memphis Güzeli', restorasyondan sonra Amerikan Ulusal Havacılık Müzesi'nde sergilenmeye başlandı. Üstünde iki Hollywood yıldızının simgesi olan uçak için müzede düzenlenen törene eski askerler de katıldı. Proje koordinatörü Jeff Duford, serginin Nazileri bozguna uğratan askerlerin anısına saygı olduğunu söyledi.
OZON DELİCİLER YİNE SAHNEDE
Gezegeni güneşin zararlı UV ışınlarından koruyan ozon tabakasına zarar verdiği için 31 yıl önce tüm dünyada yasaklanan kloroflorokarbonlar (CFC) yeniden atmosfere salınıyor.
Gezegeni güneşin zararlı UV ışınlarından koruyan ozon tabakasına zarar verdiği için 31 yıl önce tüm dünyada yasaklanan kloroflorokarbonlar (CFC) yeniden atmosfere salınıyor. Saygın bilim dergilerinden Nature'da yayımlanan yeni bir araştırmaya göre, 1987 Montreal Protokolü'yle yasaklanan kimyasallar arasındaki CFC-11'in atmosferdeki seviyesi 2002-2012 yılları arasında sabit bir hızla azalmıştı. Ancak son 6 yılda bu hız yarı yarıya düştü. Bulgular, yasaklı kimyasalların Uzakdoğu Asya'da yasadışı üretiliyor olabileceğine işaret ediyor. 1930'larda soğutucu olarak geliştirilen CFC- 11, aeresol spreylerde ve çözücülerde itici gaz olarak da kullanılıyor. Araştırma ekibinden Dr. Stephen Montzka, "Salımlar devam ederse, ozon tabakasının düzelmesi on yıl kadar gecikebilir" diyor. Bu durumun küresel ısınmayı da artıracağına dikkat çekiyor.
ATMOSFERDE YASAKLI GAZ SEVİYESİ ARTTI
1980'lerde artan cilt kanseri vakaları endişe doğururken 1985'te Antarktika üzerinde ozon tabakasının delindiği keşfedilmiş, uluslararası toplum ender bir işbirliği göstererek iki yıl içinde kloroflorokarbonların tüm dünyada yasaklanmasını öngören protokolü imzalamıştı.
KONGO'DA EBOLA VİRÜSÜ KIRSALDAN ŞEHRE YAYILIYOR
Kongo Demokratik Cumhuriyeti'ndeki Ebola salgını nedeniyle geçen aydan bu yana ölenlerin sayısı 23'e çıktı. Sağlık Bakanı Oly Ilunga Kalenga, bu ayın başlarında ilk vakaların teyit edildiği yerden 130 kilometre uzaklıkta olan 1 milyon nüfuslu Mbandaka şehrindeki Ebola salgınını doğruladı. Dünya Sağlık Örgütü Yetkilisi Peter Salama, salgının büyük bir şehre geçmesinin, vakalarda "patlayıcı artış" potansiyeli oluşturacağını söyledi.
Kongo Demokratik Cumhuriyeti'ndeki (KDC) Ebola salgını nedeniyle geçen aydan bu yana ölenlerin sayısı 23'e çıktı.
AA'nın haberine göre; Dünya Sağlık Örgütünden (DSÖ) yapılan açıklamada, ülkenin Bikoro, Iboko, Wangata ve Mbandaka bölgelerindeki salgında 4 Nisan'dan bu yana 44 vakanın tespit edildiği belirtildi.
Salgında ölenlerin sayısının 23'e yükseldiği bildirilen açıklamada, salgınının ilk defa görüldüğü Mbandaka'daki halka duyarlı olunması çağrısı yapıldı.
DSÖ tarafından, ülkenin kuzeybatısındaki salgını önlemek için dün bölgeye acil durum ekibi, ekipman ve 4 bin doz Ebola aşısı sevk edilmişti.
İlk kez 1976'da Kongo'da ortaya çıkan Ebola, Aralık 2013'te Batı Afrika'da yeniden görülmüştü.
Gine, Liberya ve Sierra Leone'de 2014-2017 yıllarında yaşanan salgında yaklaşık 30 bin kişiye Ebola virüsü bulaşmış ve 11 binden fazla kişi yaşamını yitirmişti.
HASTALIK ŞEHRE YAYILIYOR
Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde kırsal alanda patlak veren Ebola salgını Mbandaka şehrine yayılıyor. Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde başlayan Ebola salgını kırsal alandan Mbandaka şehrine yayılmaya başladı ve hastalığın kontrol altına alınmasının gittikçe zorlaşacağına dair korkulara yol açtı. İHA'da yer alan haberde ise; Sağlık Bakanı Oly Ilunga Kalenga, bu ayın başlarında ilk vakaların teyit edildiği yerden 130 kilometre uzaklıkta olan 1 milyon nüfuslu Mbandaka şehrindeki Ebola salgınını doğruladı.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Yetkilisi Peter Salama, salgının büyük bir şehre geçmesinin, vakalarda "patlayıcı artış" potansiyeli oluşturacağını söyledi.
TREN 25 SANİYE ÖNCE KALKTI... JAPON ŞİRKET ÖZÜR DİLEDİ
Dakikliği ile bilinen Japonlar trenin 25 saniye önce kalkması ile firmayı şikayet yağmuruna tuttu.
Olay, Japonya'nın Shiga bölgesinde bulunan Nogotawa tren istasyonu durağında gerçekleşti. Aceleci makinist treni kalkması gereken süreden 25 saniye önce hareket ettirdi. Bu nedenle trene yetişemeyen yolcular West Japan Airways adlı firmayı şikayet yağmuruna tuttu.
BİR SONRAKİ TREN 6 DAKİKA SONRA
Bir sonraki tren 6 dakika sonra hareket edecekti. Ancak bu durum bile şikayetlerin önünü kesemedi. Zor durumda kalan şirket çareyi özür metni yayınlamakta buldu.
DÜNYA ONU KONUŞUYOR! DÜNYANIN EN YAŞLI KADINI 'İSTANBULLU'
İngiliz Daily Mail haber portalı, dünyanın en yaşlı kadınının Rusya'nın Çeçenistan bölgesinde yaşayan 129 yaşındaki Koku Istambulova olduğunu iddia etti. Kadının soyadıTürkçede 'İstanbullu' anlamına geliyor.
Yerel basına konuşan Istambulova, ironik bir şekilde 'Bu kadar uzun bir şekilde nasıl yaşadığımı bilmiyorum' dedi.
129 yaşında olduğu iddia edilen kadın, bir süre sonra yeni yaşını kutlayacağını ancak bunun kendisi için 'ceza' gibi olduğunu söyledi.
Haberde, kadının 129 yaşında olmasının 'Rus hükümetinin bir iddiası' olduğu ifadesi yer alıyor. Kadının kimliğinde 1 Haziran 1889 yılında doğduğu yazıyor.
DÜNYADA HİÇBİR MUTLU GÜNÜM OLMADI
"Dünyada hiçbir mutlu günüm olmadı" diyen Istambulova, Rusya'da Sovyetler Birliği devrimi gerçekleştiğinde 27 yaşındaydı.
Istambulova, İkinci Dünya Savaşı sona erdiğinde 55, Sovyetler Birliği çöktüğünde ise 102 yaşındaydı.
STALİN SÜRMÜŞ...
Kadın İkinci Dünya Savaşı'nda Alman Nazi tanklarının köyüne nasıl girdiğini ve evinin önünde geçtiğini hâlâ hatırlıyor. Nazilerin yenilgiye uğramasının ardından Nazilerle işbirliği suçlamasıyla Stalin tarafından Kazakistan ve Sibirya'ya sürülen Çeçen halkından biri olan Istambulova da sınır dışı edilmiş.
BABA HASRETİYLE DAĞCI OLDU
Montannah Kenney 3 yaşındayken babasını kaybetti. Babasına daha yakın olmak isteyen 7 yaşındaki Kenney, Afrika kıtasının en yüksek dağı Tanzanya'daki Kilimanjaro'ya tırmandı.
Gazete Habertürk'te yer alan habere göre; minik dağcı böylece, 5 bin 895 metre yüksekliğindeki dağa tırmanan en genç insan olmayı başardı. ABD'nin Texas Eyaleti'nde yaşayan Montannah ve annesi Hollie Kenney, bir yardım kuruluşu aracılığıyla bu emellerini gerçekleştirdi. Dağa tırmanmadan önce aylarca yoğun bir eğitimden geçen Montannah, tırmanışı 6.5 günde tamamladı.
4 PARMAKLA PİYANO ÇALIYOR
ABD'de yaşayan Darrius Simmons, 4 parmak kullanarak çaldığı piyano performansıyla hem müziğin engel tanımadığını hem de azimle her şeyin başarılabileceğini gösteriyor. Darrius'un doğuştan sağ elinde 3, sol elinde ise tek parmağı var.
ABD'nin Ohio Eyaleti'nde yaşayan Darrius Simmons, 4 parmak kullanarak çaldığı piyano performansıyla hem müziğin engel tanımadığını hem de azimle her şeyin başarılabileceğini gösteriyor.
Gazete Habertürk'te yer alan habere göre; performansıyla sıra dışı bir beğeni kazanan 17 yaşındaki Simmons, "İnsanlara, yapamayacağımı düşündükleri şeyleri yapabileceğimi göstermeyi seviyorum. Bence piyano bunu göstermek için harika bir yoldu" dedi. Darrius'un doğuştan sağ elinde 3, sol elinde ise tek parmağı var.
YARALI KÖPEĞİ YOLUN KARŞISINA GEÇİREN POLİSE ÖDÜL
Antalya'da trafikte yolun karşısına geçemeyen yaralı köpeği, kaldırıma taşıyan polis "Ayın Polisi" seçildi.
Antalya Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünde görevli polis memuru Hakan Küçüktaş, 11 Mayıs günü Yener Ulusoy Bulvarı refüjünde yolun karşısına geçmek isteyen köpeğin yaralı ve yürümekte zorlandığını fark etti.
Köpeği, kucağına alarak yolun karşısına geçiren Küçüktaş'ın, örnek davranışı ve emniyet teşkilatına karşı kamuoyunda oluşturduğu olumlu intiba nedeniyle "Ayın Polisi" olarak seçildiği bildirildi.
KENYA YASA DIŞI AVCILARI İDAMLA YARGILAYACAK
Kenya'da, kaçak avcılıkla mücadelede müebbet hapis ve büyük para cezalarının yetersiz kalmasıyla, avlanırken yakalanan kaçak avcıların idama mahkum edileceği İndependent gazetesi tarafından duyuruldu.
İdam cezası henüz yasalaşmadı ancak gazeteye göre, teklif "hızlıca" onaylanacak.
Uluslararası Af Örgütü ise, bu kararın ülkede idam cezasının kaldırılması konusundaki çalışmalarını terk etmek anlamına gelebileceğini duyurdu.
Kenya Doğal Hayatı Koruma ve Turizm Bakanı Najib Balala, Kaçak avcılıkla mücadele kapsamında, yakalanan avcılara müebbet hapis ya da 200 bin dolar para cezası verildiğini söyledi ancak bu cezaların kaçak avcılıkla mücadele konusunda istenen etkiyi yaratmadığını belirtti.
Kenya'da yeni yasalar ve yaptırımların etkisiyle kaçak gergedan avcılığı beş yılda yüzde 85 azalırken, kaçak fil acvılığı da yüzde 78 azaldı.
Kaçak avcılar için yasalaşması planlanan idam cezası ise farklı tepkiler çekti. Bazı taraflar idam cezasının avcılara değil, avcıların liderlerine verilmesi gerektiğini savunurken bazı taraflar ise, idam cezasının doğası itibarıyla vahşice olduğunu savunuyor.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres geçtiğimiz yıl New York'da yaptığı bir konuşmada, "İdam cezasının 21. yüzyılda yeri yok" demişti.
İdam cezasının savunanlar ise, bu cezanın hayvanları korumak adına bir zorunluluk olduğunu iddia ediyorlar.
DİLENCİLİK YAPIYORDU... 5,5 MİLYON DOLAR MİRAS BIRAKTI!
Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta uzun yıllardır dilencilik yapmasıyla tanınan ve dün ölü bulunan kadına ait banka hesaplarında 5,5 milyon dolar olduğu ortaya çıktı.
Yaklaşık 15 yıldır Beyrut'un el-Basta el-Fuka bölgesinde terk edilmiş bir aracı kendine mesken edinen fiziksel engelli 54 yaşındaki Fatma Muhammed Osman, dün kendisine sürekli yardım eli uzatan mahalle sakinleri tarafından yatağında ölü bulundu.
Emniyet güçlerinin araştırmaları sonucu, yıllardır dilencilik yapan kadının kendisine ev edindiği araçta 5 milyon 700 bin Lübnan lirası (4 bin dolar) bulunduğu, bunun yanı sıra banka hesaplarında 5,5 milyon dolar olduğu bilgisine ulaşıldı.
"DÜNYANIN EN ZENGİN DİLENCİSİ"
Lübnan'da 6 Mayıs'ta gerçekleştirilen parlamento seçimlerinin ardından "dünyanın en zengin dilencisi" olarak gündeme gelen Fatma, İsrail'in Lübnan'ı işgal ettiği 1982 yılından beri aynı mahallede yaşıyordu.
Fatma'ya yıllardır yardım eli uzatanlardan kuyumcu Nebil el-Asta, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir dilencinin üzerinden bu kadar para çıkması üzerine yaşadığı şoku atlatamadığını dile getirerek, "Onun serveti benimkinden çok daha fazla çıktı." dedi.
Fiziksel engelli Fatma'yı 2007 yılında kuyumcu dükkânı açtıktan sonra tanıdığını söyleyen Asta, dilenci kadından rahatsız olan esnafın bölgeden uzaklaştırılması için birkaç kez polise başvurduğunu aktardı. Ancak kendisinin de aralarında olduğu bazı kuyumcuların Fatma'nın gitmesini kabul etmediğini ve dükkânlarının önünde dilenmesine izin verdiklerini belirten Asta, kadının yıllar boyunca burada dilencilik yaparak müşterilerden para topladığını anlattı.