İstanbul Gaziosmanpaşa'da 7 yıl önce şiddetli geçimsizlik nedeniyle ayrıldığı eşi Merzuka Altunsöğüt ve kızı Cennet Güztepe'ye 6 Eylül 2019'da bıçakla saldıran sanık Soner Güztepe hakim karşısına çıktı. İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanık Soner Güztepe, ile müştekiler Merzuka Altunsöğüt, Cennet Göztepe ve tarafların avukatları katıldı.

"BU DÜNYADAKİ EN DEĞERLİ VARLIĞIM EŞİM VE İKİ ÇOCUĞUMDUR"
Kimlik tespitinin yapılmasının ardından savunma yapan sanık Soner Güztepe, "Kim hakkımda ne düşünürse düşünsün bu dünyadaki en değerli varlığım eşim ve iki çocuğumdur. Çocuklarıma bugüne kadar tokat atmış değilimdir. Olaydan iki ay önce denetimli serbestliğe ayrılarak cezaevinden çıkmıştım. Olaydan 10 gün kadar öncede eşim maddi konular nedeniyle benimle konuşmamaya başladı. Bana küstü. Bu durum beni çok üzdü. Ben de eşim benimle barışsın diye denetimli serbestliğimi yakmaya karar verdim. Böylece tekrar cezaevine girecektim eşimde bana acıyıp cezaevine beni görmeye gelecekti. Denetimli serbestlik nedeniyle 21.00'den sonra dışarı çıkmamam gerekiyordu. Bu nedenle olay günü denetimli serbestliğimi yakmak için birahaneye gidip alkol aldım. Saat 21.00'den sonra polisleri arayarak denetimli serbestliğimi yaktığımı söyleyerek gelip beni almalarını istedim" ifadelerini kullandı.

"OLDUKÇA ALKOLLÜYDÜM"
Oğlunu görmeye gittiğini belirten sanık Güztepe, "Birahaneden çıkıp oğlumu görmeye gittim. Oğluma telefon ederek aşağıya bir bardak su getirmesini istedim. Oğlum elindeki su bardağını duvara fırlattı. Bardağın parçalanan kısmı başıma isabet etti. Bunu üzerine oradan uzaklaşarak oturduğum eve doğru gitmeye başladım. Yolda giderken oğlumu aradım. Telefonu açan eşim oğlumun senin yüzünden eli kesildi dedi. Komşular oğlumu hastaneye götürdüklerini söyledi. Hastaneye gidip kapıdan içeri girdiğimde kızım bana saldırdı. Oldukça alkollüydüm. Bunun üzerine sürekli üzerimde taşıdığım bıçağı çıkararak rastgele bana saldıran grup dağıldı. Ayağa kalkıp kapıya yöneldim. Polislere teslim oldum. Bugüne kadar çocuklarıma hiç kötü davranmadım. Daha önceki dönemlerde eşim ile karşılıklı birbirimizi darp ettiğimiz olmuştur. Öldürmeye teşebbüs ettiğim iddiasını kendime zul sayarım" dedi.

"KIZIMA YUMRUKLA
Kendisini yaralayan eşinden şikayetçi olduğunu belirten Merzuka Altunsöğüt, "Olay günü gece 01.05 sıralarında oğlumun telefonu çaldı. Oğlumu uyandırdım babasının aradığını söyledim. O sırada telefon kapandı ve kapı zili çaldı. Kızım kapıya baktığında babam kapıda dedi ve kapıyı açtı. İçeri girmek isteyip 5 dakika konuşup gideceğim dedi. Bu saatte konuşulacak bir şey yok dedim. Ayakta duramayacak kadar alkollü olduğu için komşuların yardım ederek dışarı çıkarttılar. Oğlumun telefonu tekrar çaldı. Kapıda olduğunu söyleyerek bir bardak su istedi. Oğlum iner inmez bardağın kırılma sesi geldi. Sesi durunca aşağıya indim. Oğlumun eli kanıyordu. Hastaneye gitmeye karar verdik. Hastaneye giderken komşum aradı. Sanık elinde bıçakla hastaneye doğru gelmekte olduğunu söyledi. Ben oğlumun yanında acil müdahale odasındayken kızım da kayıt işlemlerini yaptırıyordu. Kızım sesini duyunca dışarı çıktım. Kendisi kızıma yumrukla vuruyordu" diye belirtti.

"SİZİNLE KÜÇÜK BİR HESABIM KALDI"
Sanığa müdahale ettiğini belirten Altunsöğüt, "Kendisine müdahale ettiğimde bu iş bu gece burada bitecek dedi ve bıçağı cebinden çıkartarak bana salladı. İlk bıçak darbesinin göğüs ve boyun bölgeni sıyırarak geçtiğini hissettim. İkinci bıçak darbesinin böğrüme saplandığını fark ettim. Sanığın bıçak olan eline sarıldım. Kendisi bıçağı daha ileri ittirmeye çalışıyordu. Bir eli ile da bana yumruk atıyordu. Daha sonra bıçağı sapladığı yerden çıkarttı. Bıçak elindeydi. Elimle onun bıçağı tuttuğu eli kavramış vaziyetteydim. Başka hamle yapmasını engelledim. İtiş kakış esnasında üçümüz birlikte yere düştük. Bu esnada parmakları gevşemiş olacak ki bir hemşire sanığın elinden bıçağı aldı. Bizi müşahede odasına aldılar. Biz başka hastaneye götürülerken eli ile küçük anlamına gelen bir işaret yaparak, 'Sizinle küçük bir hesabım kaldı. Onu da en kısa zaman da halledeceğim' dedi. 2013 Temmuz ayında da bana bıçakla saldırmıştı, kolumun 2 yerinden yaralanmıştım. Kendisinin sözünü ettiği denetimli serbestlik bu olay nedeniyle almış olduğu cezadan dolayıdır" diye konuştu.

"ANNEME 3 KEZ BIÇAKLI SALDIRISI OLDU"
Duruşmada babasından şikayetçi olduğunu belirten Cennet Güztepe, "Babam olan sanığın içeri girmekte olduğunu gördüm. Panikle kendisine doğru yönelerek ittirerek içeri girememesini söyledim. İçeri girmekte ısrarcı oldu bu esnada bana vurdu. Sesleri duyan annem yanımıza geldi. Bizi o halde görünce babamı itti. Babam geriye doğru yere düştü. Yerden kalkarken cebinden bıçağı çıkarttı. Babam bıçağı annemin göğüs hizasına denk gelecek şekilde salladı. Daha sonra babam elindeki bıçağı direk annemin karın bölgesine sapladı. Bıçağı sapladığı yerden çıkardı. İtiş kakış sırasında üçümüz birlikte yere düştük. Göğsümdeki yara çok büyük ihtimalle yere düşerken oldu. Babamın anneme yönelik son olayla birlikte 3 kez bıçaklı saldırısı oldu" diye belirtti.

MAHKEME SANIĞIN TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMIN HÜKMETTİ
Mahkeme heyeti, sanık Soner Güztepe'nin suçunun vasıf ve mahiyeti dolayısıyla tutukluluk halinin devamına hükmetti. Heyet, Soner Güztepe ve Merzuka Altunsöğüt'ün 16 yaşındaki oğulları B. G.'nin bir sonraki celse alınacak olan ifadesinin sanık salondan çıkarılarak ve pedagog eşliğinde SEGBİS ile alınmasına hükmederek duruşmayı erteledi.
İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede sanık Soner Güztepe'nin 'Kasten öldürmeye teşebbüs', 'Kasten yaralama', 'Hakaret' ve 'Tehdit' suçlarından 20.5 yıla kadar hapsi isteniyor.